Güray SOYSAL
DUDAK DUDAĞA KUTLADILAR
Konya’da 2-0 yendiğimiz, futbolun devleri arasında yer alıp, son Dünya Şampiyonluğu etiketi ile karşımıza çıkan Fransa karşısında elde ettiğimiz galibiyet sevinci, İzlanda yenilgisine rağmen, hala devam ediyor.
Türkiye-Fransa maçında herkes o kadar mutluydu ki, tribünlerden çok güzel manzaralar ortaya çıkıyordu. Doğrusu mutlu insanların bu maçta neşeli hali görülmeye değerdi.
İşte onlardan bir çift.
Bu büyük başarıyı, yanaklarına koydurttukları ay yıldız ile dudaklarını birleştirerek kutladılar.
(Meslektaşım Ali Ünal’a teşekkürlerimle)
AT DÜNYASI YAYINDA
Son dönemlerde spor faaliyetlerini karşımıza getiren dergilerin sayı gittikçe arttı.
Tekvando, atletizm ve golf gibi dergilerden sonra, at sevgisi ve bu sporla ilgili dünyayı anlatan “At Dünyası” adlı bir dergi de yayımlanmaya başladı.
Konkurhipik ve at sevgisini, çok iyi işleyen bu dergi aylık olarak bayilerde satılmaya başladı.
İlk sayısını aldığımızda at sevgimiz daha yükseklere taşındı.
Bu pırıl pırıl olan dergiyi çıkartanların kutlarım.
BAŞKENT’İN ALT YAPISI
Milli takımlarımızın alt yapısının sorumluları Ankara futbolunun mevcut parlaklığını nedense görmüyor.
Bu teknik ulemalar, U21 ve daha aşağısındaki takımlara Gençlerbirliği, Ankaragücü ve Osmanlıspor’dan, ne hikmetse futbolcu çağırmaktan özenle kaçınıyorlar.
Arada sırada kadroya çağırdıkları olmuyor değil.
Ancak, yapılan çalışmaların karşılığında ortaya çıkan manzara çok cılız kalıyor.
Ankaragücü, Gençlerbirliği ve Osmanlısporlu genç futbolcular hep geri plana atılıyor.
Varsa yoksa Altınordu, Galatasaray ve Bursasporlu futbolculara büyük şanslar tanınıyor. Bu futbolculara sözüm olamaz.
Derdim şu.
Birilerine baklava börek verilirken, Ankaralılar’dan kuru ekmek esirgeniyor.
Onun için...
Ankaralılar olarak beklentimiz; Futbol Federasyonu’nun yeni yönetiminin, yıllardır darbe üzerine darbe yiyen Ankaralı gençlere sahip çıkması ve teknik adamların akıllarını başlarına alma konusunda ikazlarda bulunması.
HEMŞEHRİLİK AĞIR BASIYOR
Eski sezonun defterleri kapandı ve yeni sezonun çalışmaları başladı.
Yöneticiler ilk olarak teknik direktör bulmak için kollarını sıvadı.
Bunun için ellerini çabuk tutanların başında Sivasspor ve Rizespor kulüpleri geliyor.
Sivasspor’un başına Rıza Çalımbay, Rizespor’a ise İsmail Kartal getirildi.
Rıza hoca Sivaslı, İsmail ise Rizeliydi.
Durum böyle olunca, hem Rıza, hem de İsmail hocalar göreve gelirken, birinci planda hemşehrilik devreye girdi ve kapılar kendiliğinden açıldı.
Üstelik Rizespor Başkanı Hasan Kartal ile İsmail Kartal çok yakın akrabalıkları da bulunuyor.
Bakalım, akrabalık ve hemşehrilik konusu yeni sezona damgasını vurabilecek mi?
EYÜP ABİMDE GİTTİ
Yıllar dostluğumuzu hiç bozmamıştı.
Girdiği her toplumda neşe kaynağı nasıl olacağını herkese kabul ettirirdi.
Spor Yazarlığında ise hep öncülük yapıp , gençlere ve bizlere örnek olurdu.
Ölüm haberini alınca yıkıldım. Kendimi toparladıktan sonra, ona sonsuzlukta huzur içinde olması için dua edip, durdum. Ölüm, ne olursa olsun, biz canlılar için sevimli gelmez. Sonunda onunla elbette tanışacağız.
Ama...
Yaşarken böylesine candan ve herkesi kucaklayan,Babalar Gününde toprağa verilen Eyüp Karadayı olunca,içimizde bir burukluk kendini gösteriyor. Sonunda emir büyük yerden gelince, sessiz kalıp boynumuzu büküyoruz. Tıpkı büyük insan Eyüp Karadayı’da olduğu gibi.
Onu çok özleyeceğiz.
Hele hele anlattığı fıkralar ve ortalığa serpiştirdiği gülümsemelerle Eyüp Karadayı şimdi sonsuzlukta bizi bekleyecek.
Nur içinde yat Eyüp abim.
Hem de 1 yıl önce vefat eden eşi ile birlikte...
Unutulmayanlar / AVNİ OKUMUŞ
26 Ocak 1960 yılında Trabzon’da dünyaya gelen ve futbolculuk dönemindeki başarılarıyla ön plana çıkan Avni Okumuş Gençlerbirliği’nde oynadığı dönemlerde bilhassa duran topların ustası olarak zihinlerde yer tutu. Bir yandan futbol oynayan, diğer taraftan eğitimini bitirdikten sonra Gençlerbirliği’nin efsaneleri arasına giren bu futbol adamı, sadece Kastamonuspor ve Gençlerbirliği’nde oynadı.
UEFA A lisansına sahip olan Avni Okumuş teknik adamlıkta Deneme Anadolu Lisesinin futbol takımı da Dünya Şampiyonu yaptı. Beden Eğitimi öğretmenliği de yapan Okumuş, Gençlerbirliği’nin alt yapısının sorumlusu olarak çalıştı. Şu anlarda Gençlerbirliği ile sözleşmesi sona erdi. Yeni sözleşme için davet bekliyor. Avni Okumuş’un yetişkin 2 oğlu bulunuyor.
AYAŞLI İRFAN CAN
Gençlerbirliği’nin alt yapısına geldiğinde cılız ve çelimsiz bir gençti.
Sonra PAF takımı derken A takımının kadrosuyla Gençlerbirliği’nin orta sahasını çekip çekiştiriyordu.
Hiç unutmam bir dönem Gençlerbirliği’nin orta sahasının beyni Avni Okumuş’tan daha faydalı oldu.
Sonraları..
Başakşehir’e gidip, zaman zaman Emre’nin gölgesinde kalmasına rağmen, bu işten de yırtıp, A Milli takıma kadar yükselme başarısını gösterdi.
23 yaşında olan Emre Can’dan bahsediyorum.
Ankara’nın mütevazi ilçesi Ayaş doğumlu ve gariban sınıfından olan bir ailenin futbolcusu İrfan Can Kahveci şimdilerde adından Avrupa takımlarına gitmeye bile hazırlanıyor.
Konya’da 2-0 yendiğimiz, futbolun devleri arasında yer alıp, son Dünya Şampiyonluğu etiketi ile karşımıza çıkan Fransa karşısında elde ettiğimiz galibiyet sevinci, İzlanda yenilgisine rağmen, hala devam ediyor.
Türkiye-Fransa maçında herkes o kadar mutluydu ki, tribünlerden çok güzel manzaralar ortaya çıkıyordu. Doğrusu mutlu insanların bu maçta neşeli hali görülmeye değerdi.
İşte onlardan bir çift.
Bu büyük başarıyı, yanaklarına koydurttukları ay yıldız ile dudaklarını birleştirerek kutladılar.
(Meslektaşım Ali Ünal’a teşekkürlerimle)
AT DÜNYASI YAYINDA
Son dönemlerde spor faaliyetlerini karşımıza getiren dergilerin sayı gittikçe arttı.
Tekvando, atletizm ve golf gibi dergilerden sonra, at sevgisi ve bu sporla ilgili dünyayı anlatan “At Dünyası” adlı bir dergi de yayımlanmaya başladı.
Konkurhipik ve at sevgisini, çok iyi işleyen bu dergi aylık olarak bayilerde satılmaya başladı.
İlk sayısını aldığımızda at sevgimiz daha yükseklere taşındı.
Bu pırıl pırıl olan dergiyi çıkartanların kutlarım.
BAŞKENT’İN ALT YAPISI
Yıllar dostluğumuzu hiç bozmamıştı.
Girdiği her toplumda neşe kaynağı nasıl olacağını herkese kabul ettirirdi.
Spor Yazarlığında ise hep öncülük yapıp , gençlere ve bizlere örnek olurdu.
Ölüm haberini alınca yıkıldım. Kendimi toparladıktan sonra, ona sonsuzlukta huzur içinde olması için dua edip, durdum. Ölüm, ne olursa olsun, biz canlılar için sevimli gelmez. Sonunda onunla elbette tanışacağız.
Ama...
Yaşarken böylesine candan ve herkesi kucaklayan,Babalar Gününde toprağa verilen Eyüp Karadayı olunca,içimizde bir burukluk kendini gösteriyor. Sonunda emir büyük yerden gelince, sessiz kalıp boynumuzu büküyoruz. Tıpkı büyük insan Eyüp Karadayı’da olduğu gibi.
Onu çok özleyeceğiz.
Hele hele anlattığı fıkralar ve ortalığa serpiştirdiği gülümsemelerle Eyüp Karadayı şimdi sonsuzlukta bizi bekleyecek.
Nur içinde yat Eyüp abim.
Hem de 1 yıl önce vefat eden eşi ile birlikte...
Unutulmayanlar / AVNİ OKUMUŞ
26 Ocak 1960 yılında Trabzon’da dünyaya gelen ve futbolculuk dönemindeki başarılarıyla ön plana çıkan Avni Okumuş Gençlerbirliği’nde oynadığı dönemlerde bilhassa duran topların ustası olarak zihinlerde yer tutu. Bir yandan futbol oynayan, diğer taraftan eğitimini bitirdikten sonra Gençlerbirliği’nin efsaneleri arasına giren bu futbol adamı, sadece Kastamonuspor ve Gençlerbirliği’nde oynadı.
UEFA A lisansına sahip olan Avni Okumuş teknik adamlıkta Deneme Anadolu Lisesinin futbol takımı da Dünya Şampiyonu yaptı. Beden Eğitimi öğretmenliği de yapan Okumuş, Gençlerbirliği’nin alt yapısının sorumlusu olarak çalıştı. Şu anlarda Gençlerbirliği ile sözleşmesi sona erdi. Yeni sözleşme için davet bekliyor. Avni Okumuş’un yetişkin 2 oğlu bulunuyor.
AYAŞLI İRFAN CAN
Gençlerbirliği’nin alt yapısına geldiğinde cılız ve çelimsiz bir gençti.
Sonra PAF takımı derken A takımının kadrosuyla Gençlerbirliği’nin orta sahasını çekip çekiştiriyordu.
Hiç unutmam bir dönem Gençlerbirliği’nin orta sahasının beyni Avni Okumuş’tan daha faydalı oldu.
Sonraları..
Başakşehir’e gidip, zaman zaman Emre’nin gölgesinde kalmasına rağmen, bu işten de yırtıp, A Milli takıma kadar yükselme başarısını gösterdi.
23 yaşında olan Emre Can’dan bahsediyorum.
Ankara’nın mütevazi ilçesi Ayaş doğumlu ve gariban sınıfından olan bir ailenin futbolcusu İrfan Can Kahveci şimdilerde adından Avrupa takımlarına gitmeye bile hazırlanıyor.
