BU GOL KRALİÇESİNE SEVGİLER

BU GOL KRALİÇESİNE SEVGİLER Ona Golbol’ün Süperstarı derler… Bir Türk kadın sporcu düşünün ki mücadele ettiği branşın en baskın karakteri ve en büyük yıldızı. Bahsettiğimiz isim Golbol Kadın Milli Takımımızın süperstarı ve bir sporcudan fazlası: Sevda Altunoluk... Golbol Kadın Milli Takımımız, 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları final maçında Amerika Birleşik Devletleri'ni 9-2 gibi farklı bir skorla yenerek, Rio 2016'dan sonra üst üste ikinci kez olimpiyat altın madalyasına ulaştı. Bu müthiş başarı ve istikrar nedeniyle milli takımımızda emeği geçen -sporcusundan antrenörüne, yöneticisinden sağlık ekibine- her bir bireye ne kadar teşekkür etsek az. Başarılar sadece bununla ilgili, değil. Onlarcasına sahip Golbol’ün kraliçesi Sevda… Katıldığı turnuvaların hemen hemen hepsinde "Gol Kraliçesi" olan Sevda, Tokyo'da da bu unvanını kimseye kaptırmadı ancak bu kez çok daha farklı bir seviyeye ulaştı. Şampiyonluk mücadelesi de dahil olmak üzere toplam 7 maça çıkan Kadın Golbol Milli Takımımız, bu müsabakalarda tam 57 kez gol sevinci yaşadı. Bu da ortalama maç başı 8 gol civarına denk geliyor. Yaklaşık 15 yıldır golbol sporunun içinde olan 27 yaşındaki Sevda Altunoluk, şimdiden 2 Paralimpik Oyunları altın madalyası kazanarak ve onlarca turnuvada "Gol Kraliçesi" olarak adını tarihe yazdırmayı başardı. (Teşekkürler TRT Spor’dan Emre Akdemir’e) G.BİRLİĞİ’NİN ARI GİBİ ÇALIŞAN YÖNETİCİSİ Kulüplerimizin çoğunda sosyal ilişkilerin zayıflığından dert yanarız. Problemlerini spor basını ile paylaşmayan ve işler kötüye gittiğinde görevini bırakıp kaçan yöneticilerin çok olduğunu görüyoruz. Ancak.. Bu konuda Gençlerbirliği’nin yöneticisi İsmet Beltan’ı bu düşüncenin dışında tutarım. İçine kapanıklığı ile geçen sezona kadar gündemimize oturan Gençlerbirliği İsmet Beltan’ın gayreti ile kabuğunu yırtmış durumda. Gençlerbirliği’nin Başkent Ankara’daki her maçta Eryaman Stadının 2 locasını şehit ve gazilerin ailelerinin hizmetine verilmesinden, taraftar bulmak için ilkokullarım müdürleriyle ilişki kuran yönetici İsmet Beltan geçen hafta Gazeteciler Cemiyetinde ziyaretimize geldi. Konumuz hep Ankara ve Gençlerbirliği idi. İsmet Beltan’ı daha çok yenilikle Gençlerbirliği’nin yeni görüntüsünü sunmanın heyecanı içinde gördüm. İşi kolay değil, ancak büyük bir çabası olduğunu gördüm. Unutulmayanlar/TURGAY ŞEREN Asıl adı Turkay Sabit Şeren olan Turgay Şeren 15 Ocak 1932 yılında Ankara Keçiören’de dünyaya geldi. Türk futbolcu, teknik direktör, futbol yorumcusu ve spor yöneticisi. Kaleci pozisyonunda görev alan oyuncu, futbolculuk kariyerinin tamamını Galatasaray'da geçirdi. Altyapısında oynadığı Galatasaray'ın A takımındaki ilk maçına 1949-50 sezonunda çıktı. 1954-55, 1955-56 ve 1957-58 sezonlarında İstanbul Profesyonel Ligi; 1961-62 ve 1962-63 sezonlarında Millî Lig; 1962-63, 1963-64 ve 1965-66 sezonlarında Türkiye Kupası şampiyonlukları yaşadı. Kariyerinin tamamını geçirdiği Galatasaray'da 1966-67 sezonu sonuna kadar görev yaptı. Bu süreçte 369'u lig olmak üzere 405 resmî maça çıktı. Futbolculuk kariyerini sonlandırdığında, resmî maçlar göz önüne alındığında kulüp tarihinin en çok maça çıkan oyuncusu olan Şeren, sonraları bu unvanını farklı oyunculara kaptırdı. Futbolculuğu bırakmasının ardından teknik direktörlük ve futbol yazarlığı kariyerine başladı. 1968-69 sezonu başında Mersin İdman Yurdu'nun teknik direktörlüğüne geldi. 1969-70 sezonunda Vefa, 1970-71 sezonunda Samsunspor, 1971-1973 yılları arasında yeniden Mersin İdman Yurdu, 1974'te yeniden Vefa ve son olarak 1979-80 sezonunda Galatasaray'ı çalıştırdı. Bir dönem ise televizyonda yayınlanan futbol programlarında yorumculuk yapan Şeren, 1993-2013 yılları arasında Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneğinin başkanlığını da yaptı. 7 Temmuz 2016'da İstanbul'da öldü. TESİSLERİN TANITILMASI Geçen hafta Gençlik ve Spor Ankara İl Müdürü Mustafa Çelik’e misafiriydim. Başkent Ankara’ya çok tesis yapıldığını öğrendim. Memnun oldum. Ancak… Başkent Ankara’ya Dağcılar için Macunköy’de tırmanma duvarı da yapılmasına karşın, bazı spor dallarının kökten ihmal edildiğini de öğrendim. Onlardan biri Atıcılar’a ait. Koskoca Başkent Ankara’da atıcılar için atış poligonu bile mevcut değil. Sadece Atcılar mı?,,, Bisiklet sporu da Başkent’e uzak. Başkent Ankara’da velodromun eseri yok. Koskoca Türkiye’de yapılan kapalı velodrom, ülkemizde nazar boncuğu gibi Konya’da duruyor. Geri kalan kentlerde bisikletçiler bu konuda başlarının çaresine mevcut trafiğin içinde yollarda spor yapmanın çarelerini arıyor. Tesislerin çok olması güzel de, hiç olmayanlar ise, üvey evlat muamelesine tabi tutuluyor. Birde bu tesislerin içine sporcuları doldurabiliyor muyuz…