Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi bünyesinde, “AB-Türkiye Medya Köprüleri Projesi” kapsamında hayata geçirilen “Diplomasi Akademisi”nin “Video Düzenleme” konulu atölyesi sona erdi. Murat Ekşi’nin sunumunda gerçekleşen çalışmanın ikinci gününde, katılımcılar özellikle kurgu türleri hakkında bilgilendirildi SULTAN YAVUZ-AB-Türkiye Medya Köprüleri Projesi kapsamında, Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi bünyesinde kurulan Diplomasi Akademisi’nin “Video Düzenleme” başlıklı çalışması sona erdi. Murat Ekşi tarafından yapılan sunumun ikinci gününde katılımcılar kurgu ve kurgu çeşitleri hakkında bilgi almaya devam etti. Soru ve cevap şeklinde devam eden etkinlikte Ekşi, kurgunun neden önemli olduğunu örneklerle açıkladı. Ekşi, kurgu çeşitlerinin anlatım bakımından “düz anlatım, geriye dönüş, ileriye atlayış, koşut gelişim ve zamandaş gelişim” olduğunu, hikâyeye göre kurgu yapıldığını ve bunun etkilerinin farklılaştığını belirtti. Ekşi, özellikle dizi ve filmlerde düz anlatımın öne çıktığını, bu kurgusal yöntemin ise konuyu baştan sona göre giriş, gelişme ve sonuç şeklinde oluşturduğunu kaydetti. Ekşi, geriye dönüş tekniğinin ise şimdiki zamanda başlayarak geriye atlayan bir kurgu olduğunu ya da bölüm bölüm geriye gidişler olduğunu anlatarak, bazı dizi ve filmlerde söz konusu tekniğin kullanıldığını belirtti. Ekşi, ileriye atlayış tekniğinde ise durumun tersinin söz konusu olduğunu kaydetti. Özellikle aksiyon filmlerinde “koşut gelişim ya da paralel kurgunun” kullanıldığını “Rocky” filmi örneği ile anlatan Ekşi, “Örneğin zengin bir boksör ile fakir bir boksörün maç öncesinde durumlarının ayrı ayrı gösterilmesi şeklinde” dedi. Bu kurgunun, aynı zaman ve mekânda kesişme üzerine kurulu olduğunu anlatan Ekşi, “Ya da banka ile bankanın altını aynı anda kazan hırsızlar gibi” örneğini verdi. Zamandaş gelişimde ise aynı anda, aynı şeyleri yapan kişilerin olduğunu, aynı anda karakterlerin ayrı ayrı o işi yaparken görülebileceğini söyledi. “Sağdan soldan görüntü alarak olmaz, o görüntüye sahip olmanız gerekir” Düz kurgunun etki ve tepki veren bir kurgu olduğunu; zıt kurgunun ise zıtlığı ve farklılığı özellikle acı, sefalet, hayal kırıklığı gibi duyguları anlatmakta kullanıldığını belirten Ekşi, “Hisleri yaratmak için zıt kurguyu kullanırız. Mesela kölelerin kelepçeli ayaklarından dörtnala koşan atlara kesme gibi...” dedi. Paralel kurgunun açılış ve tanıtım gibi alanlar için hazırlanan videolarda kullanılabileceğine dikkat çeken Ekşi, “Örneğin bir festival tanıtımında hazırlık aşamasında neler yapıldığının anlatılması gibi” dedi. Fakat söz konusu kurgu için arşiv ya da internetten görüntü alınmaması, bizzat o görüntünün çekilmesi gerektiğini belirten Ekşi, “Sağdan soldan görüntü alarak olmaz, o görüntüye sahip olmanız gerekir” diye ifade etti. Atlama kurgusu için, “Her yapımın kendi zamanı ve evreni var “diyen Ekşi, “Genelde bu tekniği Amerikan sineması kullanmaz, Avrupa sinemasında görebilirsiniz. Çünkü bu teknikte çok büyük kırılmalar, zamanda atlamalar oluşur, karışıktır. Bir adam cinayet işliyor, sonra tarlada koşuyor ve sonra da başka bir şehirde kahve içiyor mesela... Bu tekniği estetik açıdan ya da zaman kısıtlaması nedeniyle kullanıyor olabilirsiniz” dedi. Çekilen her şeyi kurguda kullanmak zorunda değilsiniz, seyirci boşlukları doldurur” Ekşi, görüntü çağında yaşadığımızı hatırlatarak, “Görüntüyle hikâye anlatıyoruz, kelimelerle değil. Hikâyenin ağırlık noktasını belirleyip hikâyeyi ona göre oluşturnalıyız. Hikâyemizde anlatmak istediğimiz şeye göre de plan ve kurgu değişir. Çekilen her şeyi kurguda kullanmak zorunda değilsiniz, seyirci boşlukları doldurur” dedi. Özellikle internet için hazırlanacak videolar için sıkıcı olmamanın ön koşul olduğunu vurgulayan Ekşi, “Fastfood ortamı içindeyiz. Planları kısa tutmak ve kurguyu hızlı yapmak gerekiyor” dedi. “Kubrick’in Space Odyssey 2001 filmi biçim kurgusunun doruğudur” Ekşi, biçim kurgusunun bazı dizi ve filmlerde kullanıldığını ve estetik bir yöntem olduğunu belirterek, bu türün doruk noktasınn ünlü yönetmen Stanley Kubrick’in çektiği “Space Odyssey 2001” filmindeki bir sahne olduğunu vurguladı. Bu filmde ilkel canlıların havaya fırlattığı bir kemiğin, kurgusal geçişle bir uzay aracına dönüşmesinin hem estetik açıdan hem de entelektüel açıdan çok önemli olduğuna işaret eden Ekşi, ünlü Rus Yönetmen Sergei Eisenstein’nın da “Sinema kurgudur” sözüne atıfta bulundu. Temel iki anlatım olduğunu belirten Ekşi, “Biri ses yoluyla anlatmak, diğeri de görüntü yoluyla anlatmaktır. Anlatıcı olmadan, sadece görüntü ile elde edilmiş kurguyu sinemada çok görürüz. Diğerinde ise hikâyeyi görüntüden ziyade anlatıcı anlatır” dedi. Kesintisizlik kurgusunu BBC’nin çok kullandığını, Türkiye’de ise haberlerin bu şekilde kurgulanmadığını, sesin ve metnin belirleyici olduğunu kaydeden Ekşi, “BBC’nin belgesel izliyor gibi keyif verme nedeni tekniğidir” dedi. Ekşi görüntünün önemine ilişkin şunları söyledi: “Görüntüyle hikayeyi anlatmak zorundayız, sese sığınmayalım. Görüntüyü esas almalıyız, sesler destek olmalı. En kuvvetli haber, sesini kıstığımızda hâlâ hikâyeyi anlatabilendir.” Aksiyon çizgisi kavramına da değinen Murat Ekşi, “Bu kavramı bilmeden ne kurgucu ne yönetmen ne de belgeselci olamazsınız. Aksiyon çizgisi aklınıza gelebilecek her yerde, dizide, filmde, maç karşılaşmalarında, her yerde kullanılır. Bu hâyali bir çizgidir ve taraflar arasında farz edilerek, buna göre görüntü alınabilir. Taraflar iletişim hâline girdiği anda bir aksiyon çizgisi oluşur ve kurgu buna göre yapılır” dedi.