Sıkıldıkça eskiler aklıma geliyor. Gül gibi bakanlarımız, bürokratlarımız vardı. O zamanlar iş ehline verilirdi, Devlette liyakat ilkesi geçerliydi. Rahmetli Demirel döneminin üç bakanı hemen aklıma geliyor: Dışişleri Bakanımız İhsan Sabri Çağlayandı. Ülkemizin saygınlığını temsil ediyordu. Biri Tarım Bakanı rahmetli Bahri Dağdaş, Diğeri Milli Eğitim Bakanı Ali Naili Erdem. Bahri bey Karslı idi. Türkiye’ye Meksika buğdayını getirten bakandı. Tarımda bolluk yıllarımızı O’nun bakanlığı döneminde yaşadık. Türkiye, kendi kendine yeten 7 ülkeden biri idi. O’nun koltuğunda şimdi Bekir bey oturuyor. Buğdayla birlikte samanını da ithal ediyoruz. Ali Naili Erdem, Eğitime kaliteyi getiren bakan. Milli manevi değerleri çağdaşlıkla harmanlayan bakan. Eğitim, O’nun döneminde parlak yıllarını yaşadı. Biz dönem gençleri, O’nun milliyetçi fikirleriyle yetiştik. Şimdi, O’nun koltuğunda özel okul sahibi bir bakan oturuyor. Eğitim, bildiğiniz halde. O dönemin bakanlarından Turhan Bilgin, Rıfkı Danışman, efsane bakan Gün Sazak ve Avni Akyol'u da hatırlatmamız gerekiyor. Mekânları cennet olsun. Rahmetli Özal döneminin bakanları da güçlü idiler. Oltan Sungurlu, Adalet ve Savunma Bakanıydı. Bu dönemde Adalet Bakanlığı koltuğunda Sayın Sungurlu otursaydı, hal böyle olur muydu? Kâzım Oksay, Üzerine 23 kalem iş yüklenen işkolik bakan. Diyanet de O’na bağlıydı. Diyanet, O’nun döneminde bu kadar tartışılmadı. O dönemin güzel bakanlarından birisi de Ahmet Kurtcebe Alptemoçin idi. Maliye’den Dışişlerine üç-beş bakanlık yönetti. Rahmetli Adnan Kahveci’yi özellikle anmamız gerekiyor. Rahmetli Safa Giray ve Mehmet Keçeciler çok iyi Bayındırlık bakanlarıydılar. Sağlığımız da iyi ellerdeydi. Yılmaz Ergenekon’ları, Sümer Oral’ları da unutmayalım. O dönemlerde Dışişlerimiz de fevkalâde iyi gidiyordu. Burada Mesut Yılmaz, Ali Bozer dönemlerini unutmayalım. Prof. Turan Güneş, Kıbrıs denince O akla geliyor. Rahmet olsun. Şimdi o koltukta Mevlüt bey oturuyor. İtibara mevlit okutuyor. Ekonomide Dişli Bakanlarımız vardı. Onların yerinde de şimdi Berat bey oturuyor. Gülü tarife ne hacet??? Tansu Çiller dönemini hatırlamak bile istemiyorum. Prensipler adamı Tınaz Titiz’i unutmuyoruz. Rahmetli iki bakanımızı hüzünle anıyorum. Dağdaş rahmetli olduğunda ayağında delikli ayakkabısı vardı. Kahveci rahmetli olduğunda, ayağındaki iskarpin Sümerbank malıydı. İlk etapta aklıma gelen bakanlarımızı andım. Şüphesiz, başka gül gibi bakanlarımız da vardı. Ölenlere rahmet, kalanlara sağlık diliyoruz.