İSTANBUL - Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, medeni dünyanın temsilcilerinin terörün çözümünde ortak hareket etmesi, teröre ve insanlığı hedef alan her türlü eyleme karşı çıkılması, mücadelede işbirliğine gidilmesi gerektiğini belirterek, "İdare hukukunun geleneksel yaklaşımlarla bu küresel sorunlara karşılık vermesi çok mümkün görünmüyor. Bu bakımdan yeni bir idari hukuku formunun gündeme alınması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Danıştay'ın dönem başkanlığını yürüttüğü Uluslararası Yüksek İdari Yargı Mercileri Birliğinin (IASAJ) ana Teması "İdari Konularda Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları" olan 12. Genel Kurul Toplantısı İstanbul'da başladı.
Açılışta konuşan Güngör, adaletin önemine değinerek, hukuk devleti ilkesinin temel amacının adaletli bir devlet oluşturmak, temel hak ve özgürlükler bakamından huzur ve güven içinde yaşayan bir toplum inşa etmek olduğunu anlattı.
Hukuk devletinin teminatlarından birinin idari yargı olduğunu ifade eden Güngör, bu yıl 148. yıl dönümü kutlanan Danıştay'ın idareyle ilgili görevlerinin yanında insan haklarının korunmasında rol aldığını kaydetti.
Güngör, yargı organları arasındaki işbirliğini ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmek için 1983'te kurulan IASAJ'ın 100'e yakın üyesi olduğunu, 3 Aralık 1987'de birliğe üye olan Danıştay'ın da IASAJ'ın 2013-2016 dönem başkanlığını yürüttüğünü söyledi.
Geleneksel yargı sisteminde uyuşmazlıkların çözümü için uzun zaman harcanması, artan yargılama giderleri ve aşırı iş yükü nedeniyle adalete ulaşmakta güçlük çekilmesi gibi sorunlar dolayısıyla yargı sisteminde bir reforma ihtiyaç duyulduğunu belirten Güngör, şöyle devam etti:
"Yargıya olan güvenin korunabilmesi, yargılamanın, hakkın gerçek sahibine hızla teslim edilebilmesi açısında yargılamanın makul sürede tamamlanması son derece önemlidir. Dünyada ekonomik, sosyal ilişkilerin gelişmesiyle hem ulusal hem de uluslararası uyuşmazlıkların sayısı artmakla kalmamış aynı zamanda uyuşmazlıklar daha karmaşık hale gelmiştir. Uyuşmazlıkların asli çözüm yöntemi dava yolu olmakla birlikte dava açmadan önce veya açıldıktan sonra tarafların rızasıyla uyuşmazlığın çözümüne yönelik alternatif yollara duyulan ihtiyaç giderek daha fazla hissedilmektedir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları çağdaş hukuk sistemlerinin vazgeçilmez bir unsuru olup mahkeme yargısına bir alternatif değil makul bir seçenek ve tamamlayıcıdır. Bu yöntemle uyuşmazlık kısa sürede, daha az giderle ve tarafların memnuniyetiyle çözümlenmektedir."
Güngör, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının gelişmesinin sadece gerekli yasal değişikliklerin yapılmasına değil aynı zamanda toplumda ve hukuk aleminde bir kültür değişimine de bağlı olduğunu vurguladı.
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, uzlaşma kültürü geliştikçe, müzakere ve arabuluculuk teknikleri öğrenildikçe bu şekildeki çözüm yollarının yaygınlaşacağını dile getirerek, uyuşmazlıklarda uyuşmazlığın konusuna ve tarafların ihtiyaçlarına en uygun çözüm yolu bulunması gerektiğini belirtti.
- İnsan haklarını tehdit eden küresel sorunlar
Dünyanın değişik bölgelerinde savaş ve terörün yol açtığı büyük sorunlarla karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Güngör, bu sorunun sadece çatışma bölgelerinde değil dünyanın her yerinde hissedilir hale geldiğini söyledi.
Güngör, bu durumun kitlesel insan hakları ihlalleri, göç, iltica, insan ticareti ve kaçakçılığı gibi sorunların doğmasına yol açtığını belirterek, insanın dil, din, ırk ve diğer özellikleri itibarıyla değil insan olduğu için belirli şekilde muamele edilme hakkına sahip olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin, bulunduğu stratejik konum nedeniyle komşu ülkelerde yaşanan terör eylemlerimden ve savaşlardan etkilendiğini ifade eden Güngör, "Her dönemde sığınmacı ve mültecilerin özgürlük ve güvenlik bulduğu bir kavşak olmuştur. Türkiye tarihsel süreç içinde dil, din ve ırk farklılığı gözetmeksizin zulme uğrayan kitlelere daima kapılarını açmış, onlara ev sahipliği yapmıştır. Nisan 2016 verilerine göre ülkelerini terk etmek zorunda kalan 6 milyona yakın Suriyelinin yarısı Türkiye'ye sığınmıştır." diye konuştu.
Zerrin Güngör, son zamanlarda ülkede yaşanan terör saldırılarını şiddetle lanetlediğini dile getirerek, saldırılarda hayatını kaybeden şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara da şifalar diledi.
"Artık medeni dünyanın temsilcilerinin bu sorunun çözümünde ortak hareket etmesi, teröre ve insanlığı hedef alan her türlü eyleme karşı çıkılması ve mücadelede işbirliğine gidilmesi gerekmektedir." diyen Güngör, bu küresel sıkıntıların oluşturduğu risk ve kötülüklerle mücadelenin öncelikle politik alana ilişkin olduğunu ancak oluşan krizin aynı zamanda hukuksal bir yönü de bulunduğunu anlattı.
Güngör, "İdare hukukunun geleneksel yaklaşımlarla bu küresel sorunlara karşılık vermesi çok mümkün görünmüyor. Bu bakımdan yeni bir idari hukuku formunun gündeme alınması gerektiğini düşünüyorum. Uluslararası idare hukukunun gelişmesi halinde idari yargının evrenselliği ve sorunlara ortak çözümün bulması mümkün hale gelecektir. Birlik, bu amaç doğrultusunda önemli adımlar atabilir." dedi.
- Toplantılarda ortak sorunlar ele alınıyor
IASAJ Genel Sekreteri Catherine Bergeal de birliğin dünyada 5 ayrı bölgede yüksek bir seviyede temsil edildiğini belirterek, 3 yılda bir yapılan toplantıyla ortak sorunları ele alındığını söyledi.
Gittikçe yaygılaşan uyuşmazlıklardaki alternatif çözüm yollarının hızlı ve az maliyetli, daha insancıl ve sakin bir yöntem olduğunu ifade eden Bergeal, bu yöntemin itilafların çözümünde yargı organlarının yükünü azaltacağını ifade etti.
Bergeal, toplantının İstanbul'da düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Napolyon'un "Dünya tek bir ülke olsaydı başkenti İstanbul olurdu" sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Açılışın ardından, toplantıya katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, IASAJ Genel Sekreteri Catherine Bergeal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Ahmet Cüneyt Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu hakimler, delegeler ve temsilciler fotoğraf çektirdi.
IASAJ 12. Genel Kurul Toplantısı, cuma gününe kadar devam edecek.
