İSTANBUL - Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Açık, gıda yoluyla 200'den fazla hastalığın yayılma ihtimalinin bulunduğunu, her yıl 10 kişiden 1'inin gıda kaynaklı bir rahatsızlık geçirdiğini ve 420 bin kişinin bu nedenle hayatını kaybettiğini bildirdi. Prof. Dr. Açık, Dünya Gıda Güvenliği Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, gıda yoluyla 200'den fazla hastalığın yayılma ihtimali bulunduğuna dikkati çekti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun bu yıl itibarıyla her yıl 7 Haziran tarihini, gıdaların güvenli olmasını sağlama çabalarını güçlendirmek amacıyla Dünya Gıda Güvenliği Günü olarak ilan ettiğini aktaran Açık, bu yılın temasının "Gıda Güvenliği, Herkesin Sorumluluğu" olduğunu vurguladı. Açık, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden de pek çoğuna ulaşmanın anahtarı konumunda bulunan gıda güvenliğini sağlama meselesinin hükümetlerin, üreticilerin ve tüketicilerin arasında ortak bir sorumluluk olarak ele alınması gerektiğini kaydetti. Gıda yoluyla 200'den fazla hastalığın yayılma ihtimali bulunduğunu anlatan Açık, "Her yıl 10 kişiden 1'i gıda kaynaklı bir rahatsızlık geçiriyor ve 420 bin kişi bu nedenle hayatını kaybediyor. 5 yaşın altındaki çocuklar her yıl 125 bin ölümle gıda kaynaklı hastalık yükünün yüzde 40'ını taşıyor." ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Açık, bu özel günün, gıda güvenliği konusunda farkındalık oluşturarak tüketicilerin, üreticilerin ve devletlerin bu konuya odaklanması için bir fırsat oluşturacağını bildirdi. "Güvensiz gıda, insan sağlığı ve ülke ekonomileri için tehlike arz ediyor" Gıda kaynaklı tehlikelerin doğada mikrobiyolojik, kimyasal veya fiziksel olabildiğini ve genellikle göze görünmez bakteri, virüs veya böcek ilacı kalıntıları şeklinde gıdada bulunduğunu ifade eden Açık, şunları kaydetti: "Her yıl tahminen 600 milyon gıda kaynaklı hastalık vakası ile güvensiz gıda, insan sağlığı ve ülke ekonomileri için tehlike arz ediyor. Bu durum özellikle de kadınları, çocukları, çatışmalardan etkilenen nüfusları ve göçmenleri etkiliyor. Güvenli gıda, uygun besin alımını sağlar ve sağlıklı bir yaşama katkıda bulunur. Diğer yandan güvenli gıda üretimi, özellikle kırsal alanlarda ekonomik kalkınmayı ve yoksulluğun azaltılmasını sağlayan piyasaya erişimi ve verimliliği sağlayarak sürdürülebilirliği artırır. Tüketici gıda güvenliği eğitimine yapılan yatırım, gıda kaynaklı hastalıkları azaltma ve yatırılan her bir dolar için 10 dolara varan tasarruf getirme potansiyeline sahiptir. Dolayısıyla gıda güvenliğinin sağlanması, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden de pek çoğuna ulaşmanın anahtarı konumunda yer almaktadır." Prof. Dr. Açık, küresel gıda standartlarına uymak, acil durumlara hazırlık ve müdahale dahil olmak üzere etkili düzenleyici gıda kontrol sistemleri kurmak, temiz suya erişim sağlamak, iyi tarım uygulamaları yapmak, gıda işletmecileri tarafından gıda güvenliği yönetim sistemlerinin kullanımını güçlendirmek ve tüketicilerin sağlıklı gıda seçimleri yapma kapasitelerini artırmak gibi toplumun gıda güvenliğini sağlamak için gerekli çözümlerin, hükümetler, üreticiler ve tüketiciler arasında ortak bir sorumluluk olarak ele alınması ve uygulanması gerektiğini belirtti.