Güray SOYSAL  KIZIMIZIN SESSİZ BAŞARISI Bu cimnastikçimizin adı Ayşe Begüm Onbaşı. 3 yaşında başladığı bale eğitiminden sonra Aerobik Cimnastik dalına İspanyol antrenörünün nezaretinde başlayan ve bugün 17 yaşında olan genç kızımız, geçen yıl yapılan Dünya Aerobik şampiyonasında elde ettiği altın madalya ile gelecek için iyice yeşil ışık yaktı.Bu kızımızın elde ettiği başarılarının yanında bir de sıkıntısı var. Halen, nüfus olarak bayanların erkeklere oranla, çoğunlukta olduğu Akhisar’da yaşayan ve evinden çıkıp antrenman salonuna gitmek için hergün 50 kilometrelik yolculuğuna son vermek istiyor. Bu konuda ilgililere seslenip “Futbolda Ziraat Bankası kupasını elde eden kentimizin takımımızın, son bu başarı ile gurur duydum. Onlarla birlikte cimnastiste altın madalya alan Akhisarlı bu kızınıza da el atın” derken, yerden göğe kadar haklı olduğunu anladım. Ne diyeyim… Gerisini yöneticiler cevap vermeli. ANADOLU’NUN KIYMETİNİ BİLİN 2.5 yıl sonrasında İstanbul’a Milli maç verildi. Fatih Terim Stadındaki maçta İran ile oynadık ve maçı da 2-1 kazandık. Buraya kadar herşey güzeldi. Ancak.. Üzüntümüz, İstanbul’daki maçta, seyircimiz miktarının çok az olmasıydı. Bundan da en çok şikayet edenin ise Teknik Direktör Lucescu oldu. Lucescu “Sanki maçı deplasmanda oynuyormuş gibiydik” diye konuştu.Sonuçta, İstanbulluların milli takımımıza karşı duyarsızlıklarının devam ettiğini görüyor ve izliyoruz. Bu bakımdan milli maçlar nedeniyle, İstanbul sınıfta kalırken, Anadolu sınıfı geçmiş durumda… ERKAN İBİŞ’İN SPORA BÜYÜK HİZMETİ [caption id="attachment_130077" align="alignleft" width="400"] Erkan
İbiş[/caption] Spora hizmet verenlerin her zaman başımın üzerinde taşıdım. Onların sonuncusu ise, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Erkan İbiş. Yoğun işlerinin yanı sıra, sporla da ilişkisini hiçbir zaman kesmez. Geçenlerde Ankara Üniversitesi’nin Gölbaşı’ndaki 50 nci yıl Yerleşkesine 2500 kişilik stadın yanı sıra mini statile atış poligonunu yaptırdığını öğrendim. Henüz, yapılan bu tesise gitme imkanım olmadı. Ama eksik olmasınlar, internet siteleri bu güzelliği görme ve okuma şansını bana verdi. Ulusal ve uluslararası müsabakalara ev sahipliği yapabilecek 2 bin 500 seyirci kapasiteli stadyum bayağı güzel olmuş. Bu mini 2500 kişilik stat da, her türlü sportif ilişkileri yerine getirebilecek. Açılış töreninde konuşan Rektör Prof.Dr. Erkan İbiş, kompleksin birkaç yıl sonra birçok kişinin ziyaret ettiği bir yer haline geleceğini belirtti. Başarılı Rektör İbiş, "Bu tesisler belki de aileleriyle beraber keyifli anlar yaşadığı, sporunu yaşadığı, kültür sanat etkinliklerini yaptığı bir yaşam alanına doğru dönüşecek. Atletizm alanı ve futbol sahasıyla başlandı, Ama gelecekte tenis kortlarından yüzme havuzuna, eskrimden okçuluğa kadar pek çok alanı içerecek bir alt yapıya sahip olacak" ifadelerini kullanmış. Onun için İbiş ve arkadaşlarına minnet borcumun olduğunu rahatlıkla açıklayabilirim. HACETTEPE’DEKİ ATAMA Türkiye’nin köklü üniversitelerinden Hacettepe’de geçenlerde bir atama yapıldı. Spor Bilimleri Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak bir hukukçu görevlendirildi. Avukat Berkay Özerkliğ, Spor Bilimleri Fakültesi’nde egzersiz ve kas konularında araştırma yapacakmış. Konuyu başa sardığımızda ilginçlik ortaya çıkıyor. Hacettepe Üniversitesi araştırma görevlisi almak üzere 2018 yılı başında çalışma başlattı. Üniversitenin Spor Bilimleri Fakültesi’nin yayımladığı ilanda, başvurularda “Spor Bilimleri Fakültesi veya dengi okuldan mezun olmak” şartı aranmadı. Çok sayıda Beden Eğitimi mezunu ismin yanı sıra araştırma görevlisi kadrosu için bir de hukukçu başvurdu. Jürinin yaptığı değerlendirmeler sonunda, Spor Bilimleri Fakültesi ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu mezunları elenirken, yönetim tarafından Türkiye Barolar Birliği’ne kayıtlı avukat Berkay Özerkliğ tercih edildi. Özerkliğ, mart ayında, Egzersiz ve Spor Fizyolojisi laboratuvarında çalışmaya başladı. Avukat olan Özerkliğ, şimdilerde hukuku bir kenara bırakıp, ileri derecede kas ve fizyolojik araştırmalar yapacakmış. 2020 Tokyo Yaz Olimpiyatları’na hazırlanan Türkiye’nin en önemli Spor Bilimleri Fakültelerinden birisi olan Hacettepe’de yapılan bu atama, şaşkınlıkla karşılandı. Ben konu karşısında başka ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Türk sporunu geliştirmek için sabırsızlanan insanlar, dururken, böyle bir atama yapılmasını garip buldum. Bu konuda Hacettepe Üniversitesi yetkililerinden cevap gelirse, bizde ikna oluruz. KAYBIMIZI KAZANMALIYIZ Ankara’ya gelen misafirlerimizi gezdireceğimiz yerler çok azdı. Anıtkabir, Atatürk Orman Çiftliği (şimdi yerinde yeller esiyor),Çubuk barajı, Çankaya ve zaman zamanda Altınköy’ü gösterebiliyoruz. Misafirlerimiz spor tutkunları ise, Gençlerbirliği’nin Beştepe’deki tesislerini göstermek için can atardık. Yani… Başkentin tarihi ve turistik bölgeleri bunlardan ibaretti. Şimdi, sporsever misafirlerimize Gençlerbirliği’ni gösteremeyeceğiz. Zira… Türkiye’nin en güzel spor tesisine sahip bulunan Gençlerbirliği kulübüne adım atmayı bile canımız istemiyor. Çünkü… Bu bir asıra yaklaşan kulübümüzün içinde bulunduğu durum nedeniyle misafirlerimizi başka yönlere götürmek zorunda kalıyoruz. Sözün özü şu: Gençlerbirliği tesislerini gezdirmek içimize sığmıyor. Anlayacağınız, boynumuz şimdilerde bükük.Şu boynumuzun büküklüğünden bir kurtulsak… Şimdi ne yapıyor? SALİM KAYICI Doğduğundan beri sporla hep iç içe oldu. 1966 Ankara doğumlu olan Kick Boks Federasyonu Başkanı Salim Kayıcı, küçüklüğünden bu yana, üzerine yüklenen aile geçimine 11 yaşında başladı. Bir yandan tahsilini, diğer taraftan da ailenin geçimini sağlayan Salim Kayıcı bu arada önce tekvando, sonra Kıck Boks yapmaya başladı. Kısa zamanda bu spor dalında başarıyı yakalayan Salim Kayıcı, daha sonra Federasyonlarda görev aldı. Anadolu Üniversitesi İşletmeler Fakültesi mezunu olan bu spor adamımız, bir yandan Uluslararası Federasyonda hakem ve antrenörlük yaptı. Bilahare yapılan seçimlerde Kıck Boks Federasyonu Başkanı olan siyah kuşak sahibi olan Kayıcı’nın, biri avukat olmak üzere 2 çocuk sahibi bulunuyor. Çok iyi derecede İngilizce konuşan başarılı Başkan, Kıck Boks’un Türkiye’de üçüncü sıraya çıkmasını sağladı. Halen Federasyon ve Uluslararası alanlardaki başarısını büyüten Salim Kayıcı, fırsat bulduğunda ailesi ile birlikte olmaktan zevk duyuyor. ANKARAGÜCÜ DEĞERLENDİREMEDİ 6 yıl sonrasında Süper Lige, her türlü engellemeye karşılık, bileğinin hakkı ile çıkan Ankaragücü, ortaya koyduğu bu güzelliğini yeteri kadar değerlendiremedi. Taraftarı ve sevenleri tarafından her fırsatta ön plana çıkartılan Ankaragücü, Süper Lige dönüşünü kulüp adına yeteri kadar öne çıkartamadı. Oysa… Ankaragücü, geride bıraktığımız sezon ortalarında öne sürdüğü sloganları ihtiva eden görüşleri, tişortlara yazıp, sevenlerinin hizmetine sunmuş olsaydı, mali yönden büyük deliği kolayca kapatırdı. Sadece tişört değil, bir takım hediyeliklerin yanı sıra, ön plana çıkabilecek güzellikler sunulmuş olsaydı, Ankaragücü maddi yönden şimdilerde biraz rahatlamış olurdu. Ankaragücü yönetimi bir takım güzellikler sunmanın peşinde giderken, kaçan ipin arkasından koşmaya devam ediyor. Bakalım, bu koşuşturma nereye kadar gidecek?