CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, Suruç'ta yaşanan terör saldırısına ilişkin istihbarat zafiyeti olduğunu ileri sürerek, "MİT işini yapsaydı evlatlarımız bugün yanımızda olurdu. Öncelikle Hakan Fidan'ın görevinden derhal alınması gerekir" dedi.
Hakverdi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Suruç'ta meydana gelen terör saldırısını kınadı.
Ülkede güvenlik ve istihbarat güçlerinin görevlerini yerine getirmediğini, asli işleriyle uğraşmadığını ileri süren Hakverdi, şunları kaydetti:"Bu ülkede MİT diye bir kurum var ve asıl işini, yapması gerekeni yapmayıp başka işlerle uğraştıklarını biliyoruz. Bu saldırı önlenebilirdi. MİT işini yapsaydı, oradaki evlatlarımız ölmezdi. Çünkü daha önceden bilgi toplamalı, istihbari bir araştırma yapmalı, bu tehlikeyi önceden görüp def etmeliydi. MİT ne yapıyor? Bir partiden adaylık koyuyor, daha sonra Hakan Fidan adaylığını geri çekiyor ve hala görevine devam ediyor. Bugün de bizim takip ettiğimiz kadarıyla, ilk zamanlarda milletvekillerinin takibini yapmış bir kurum var. Acaba yeni seçilen milletvekilleri ne yapar, kimdir diye bir araştırma içine düşmüşler. Bugün de erken seçimi araştırıyorlar. MİT'in işi bu değildir. MİT işini yapsaydı evlatlarımız bugün yanımızda olurdu. Öncelikle Hakan Fidan'ın görevinden derhal alınması gerekir." Basın toplantısına yanında lise öğrencileri ile gelen Hakverdi, dershanelerin kapatılması sonrasında yaşanan sıkıntılara da değindi. Eğitim sisteminin yap boz tahtasına döndürüldüğünü savunan Hakverdi, "Dershaneleri hiçbir altyapısı yokken bir kavga uğruna kapattınız. 'Paralel' dediniz. Biz sizin paralelinizle, yamuğunuzla hiç ilgilenmiyoruz" ifadelerini kullandı. Hakverdi, çözümün eğitim sisteminin güçlendirilmesi olduğunu, bu şekilde ileride dershanelere zaten ihtiyaç kalmayacağını vurguladı. Hakverdi ile gelen lise öğrencileri adına söz alan Yağmur Alaz Gülveren de dershanelerin kapatılması dolayısıyla yaşanan sıkıntılara değindi. Gülveren, konuşmasını Suruç'ta yaşanan terör saldırısını kınayarak bitirdi. Gülveren ve arkadaşları beraberlerinde getirdikleri oyuncakları Suruç'ta öldürülen gençlerin anısına kürsüye bırakarak salondan ayrıldılar.
