HABER VE FOTOĞRAFLAR NAZ AKMAN (ANKARA) - Fresenius Medical Care Türkiye organizasyonuyla düzenlediği ‘Evde Diyaliz Tedavileri Toplantısı’nda diyaliz hastalarının sayısının her geçen gün artış gösterdiği, organ bağışının yetersiz kalmasının yarattığı sorunlar ve bunlara ilişkin geliştirilen yeni tedavi yöntemleri masaya yatırıldı. Wyndham Hotel’de yapılan toplantıda, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Selim Turgay Arınsoy, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Ok, Prof. Dr. Siren Sezer, Prof. Dr. Kenan Ateş ve Prof. Dr. Mustafa Arıcı konuşmacı olarak yer aldı. Türkiye’nin Nefroloji alanında kaydettiği ilerleme ile ev hemodiyalizinin hastaya kendi ev ortamında tedavi olma imkanının sunulduğu ve herhangi bir sebeple organ nakli olamayan hastalar için en etkili tedavi biçimlerinden olan ev hemodiyalizi tedavisine her geçen gün daha fazla hastanın geçiş yaptığına dikkat çekildi. Uygun hastalarda öncelikli olarak periton diyalizi uygulamalarının yapılması, periton diyalizinde uzun dönem sorunlar ile ne kadar süre uygulanacağı ve Türkiye’de ev hemodiyalizi gibi konularda açıklamalarda bulunan uzmanlar, özellikle organ bağışına yönelik bilincin arttırılması gerektiğini belirtti. [caption id="attachment_83196" align="alignright" width="271"] Prof. Dr. Ercan Ok[/caption] Ok: “Organ bağışına yönelik bilinci artırma konusunda herkese büyük görevler düşüyor” Toplantıda konuşan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Ok, Türkiye’de diyaliz hasta sayısının artışına dikkat çekerek alınması gereken önlemleri açıkladı. Ok, “Gerek beslenme alışkanlıkları, gerekse yaşam tarzındaki bozulmalar nedeniyle kronik böbrek hasta sayısı gün geçtikçe artıyor. Nefroloji alanında hastalığın tedavisine ilişkin çalışmalar sürerken, öte yandan organ bağışı ile ilgili bilinç oluşturulmaya çalışılıyor. Diyalize giren hasta sayısında artış görülürken organ bağışı hali hazırda yetersiz kalıyor. Böbrek yetmezliği teşhisi sonucu diyaliz tedavisi gören hasta sayısı 60 binin üzerinde. Her yıl 10 binin üzerinde hasta diyalize başlıyor. Fakat organ bağışında istediğimiz oranda bir artıştan söz edemiyoruz maalesef. Sağlık Bakanlığı’nın 2016 verilerine baktığımızda, 25 bin civarında hastanın nakil sırası beklediğini görüyoruz. Nefroloji alanında yapılan çalışmalar hastalığın önlenmesi veya tedavi edilmesini kapsıyor. Organ bağışına yönelik bilinci artırma konusunda herkese büyük görevler düşüyor” dedi. Sosyal Güvenlik Kurumu Ücretsiz Ev Hemodiyalizi Tedavisi Sunuyor Organ bağışı oranının düşük olması nedeniyle hastaların hemodiyaliz yöntemiyle yaşamlarını sürdürdüklerini ve en yaygın tedavi biçiminin diyaliz, en etkili olanın ise böbrek nakli olduğunu belirten Ok, “Bir yandan böbrek naklini arttırmak için uğraşmalı, bir yandan da diyalize giren hastaların yaşam süresini uzatmak, yaşam kalitesini arttırmak için çalışmalıyız. Evde diyalize giren ve haftada üç defa gece uykuda iken 8’er saat diyaliz olan hastaların kanları çok daha iyi temizleniyor. Ev Hemodiyalizi hastaların yaşam kalitesini artırırken, sosyal yaşam dengesini de daha rahat kurma imkanı sağlıyor. Örneğin, çalışan hastalar gece diyalize girip gündüz iş rutinini sürdürebiliyor. Öte yandan diyaliz süresinin uzaması sonucu kas krampları, tansiyon düşmesi, halsizlik gibi belirtiler ortadan kalkıyor, ilaç kullanımı azalıyor. Bu tedavi, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından diyaliz hastalarına ücretsiz bir hizmet olarak sunuluyor. Böbrek yetmezliği olup diyalize giren hastalar bu seçeneği mutlaka değerlendirmeli” dedi. [caption id="attachment_83197" align="aligncenter" width="384"] Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Selim Turgay Arınsoy[/caption] [caption id="attachment_83198" align="aligncenter" width="600"] Kenan Ateş[/caption] [caption id="attachment_83199" align="aligncenter" width="600"] Prof. Dr. Siren Sezer[/caption]
Editör: TE Bilisim