ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Türkiye'nin DEAŞ'tan petrol satın aldığı yönündeki iddialarının sonucunda, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA) Türkiye'den özür dilemesine ilişkin, "İlk aşamadaki bazı değerlendirmelerimizin hedeften şaştığını fark ettik. Hata yaptığımızda bunu itiraf ediyoruz. Başka bazı hükümetlerin de böyle davranmasını umut ediyoruz." dedi. Bass, bir televizyon kanalında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak soruları yanıtladı. Ankara'da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un suikastine ABD'nin yardım ettiğine yönelik iddialara ilişkin, suçlamaları reddederek saldırıyı kınadı. Bass, bu iddialara yönelik de herhangi bir delilin olmadığının altını çizdi. Söz konusu saldırıda ABD bağlantısının olup olmadığına ilişkin soru üzerine Bass, Amerikan hükümetinin bu meseleye karıştığına dair iddiaları reddettiğini belirterek, "Biz tüm dünyadaki diplomatların emniyetini ve işlerini yapabilmelerini sağlamaktan başka bir şey istemiyoruz." diye konuştu. Büyükelçi Bass, "Rusya bu suikastin arkasındaki gücün Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) olduğunu tespit ederse, ABD Fetullah Gülen'in iade sürecini hızlandırır mı" sorusu üzerine, ABD'de ikamet edip denizaşırı ülkelerde Amerika'dan sınır dışı edilmesini gerektirecek suçlar işleyen kişilerle ilgili her türlü spesifik bilgiye büyük ciddiyetle yaklaştıklarını belirterek, "Bu nedenle hükümetlerimiz 15 Temmuz gecesi yaşanan korkunç olaylar ve çirkin saldırılarla ilgili hazırlanan davalarda son derece yakın çalışıyor." dedi. Fetullah Gülen'in iadesi Gülen'in iadesine ilişkin mevcut durumun ve sürecin Başkanlık seçimleriyle yavaşladığına dair oluşan algının sorulması üzerine Bass, şu değerlendirmelerde bulundu: "Adalet bakanlıklarımız bu süreçte beraberce çok yakından çalışıyor. Türk hükümetinin darbe girişiminin faillerini adalet karşısına çıkarma yönündeki çabalarını desteklemek için elimizden geleni yaptığımızdan emin olmak istiyoruz. Hukuk sistemimizdeki farklılıklar nedeniyle süreçle ilgili kamuoyu önünde çok fazla konuşmamak bizim için çok önemli. Buradaki amaç, ABD'deki bir failin hakime sonucun önceden belirlendiğini ileri sürme fırsatını tanımamak. Yani bizim yargı sistemimize göre, dava hakkında ne kadar az konuşuyorsak konuyu o kadar ciddiye alıyoruz demektir." "Türkiye'nin girişimleri ve sergilediği yaratıcı diplomasiyi olumlu karşılıyoruz" Büyükelçi Bass, Türkiye, Rusya ve İran'ın, Suriye'de ateşkes ve kalıcı barış ilan etme girişimine yönelik yaptığı değerlendirmede, her ülkenin Halep başta olmak üzere Suriye'de çekilen acılar ve yaşanan şiddeti azaltmada verimli bir sonuç getirecek her türlü girişimini olumlu karşıladıklarını anlattı. Bass, "Türkiye'nin girişimlerini ve sergilediği yaratıcı diplomasi sayesinde bu yerel ateşkesi ve muhaliflerin, ailelerinin ve doğu Halep'in diğer sakinlerinin bu alandan boşaltılmasını sağlayan bu sonuca Rusya ve İran ile birlikte ulaşmasını olumlu karşılıyoruz. Bu son derece yapıcı bir adım." görüşünü dile getirdi. "Türkiye temkinli davranmalı" Bass, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin yakınlaşmasına yönelik soruya karşılık,Türkiye'nin Rusya ile verimli, yapıcı bir ilişki kurmasını anladıklarını ve desteklediklerini söyledi. İki ülkenin Karadeniz'in teşkil ettiği önemli bir sınırı paylaştığını, köklü ve ticari bir ilişkisinin, uzun bir geçmişinin olduğunu kaydeden Büyükelçi, bu nedenle, Türkiye'nin diğer komşularla yapıcı ve olumlu bir ilişki içinde olmasının neden olumlu olduğunu anladıklarını dile getirdi. Bass, sözlerine şöyle devam etti: "Bu durumu A ile B arasında ikili bir seçim gibi görmek isteyen kişiler günümüzün uluslararası dünyasının ve elbetteki ekonomisinin karmaşıklığını iyi okuyamıyorlar. Ayrıca, benim görüşüme göre, Türkiye, Rusya ile saygı çerçevesinde iyi bir ilişki sürdürebilir ancak bununla beraber Rus hükümetinin diğer birtakım politikaları ve bölgedeki davranışlarıyla ilgili temkinli davranılmasını da beklerim. Türk basınında son dönemde gördüğüm ve rahatsız olduğum şeylerden bir tanesi de ABD'nin Türkiye'yi bir şekilde parçalamak istediği ya da Türkiye'nin başarısız olduğunu görmek istediği için Türkiye ve Rusya arasındaki yakınlaşmayı bir şekilde baltalamak istediğine dair iddialar. Hiç kimse Türkiye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne ABD kadar bağlı olmamıştır. Buna karşın, Rusya hükümeti ise uluslararası sınırları değiştirmek ve başka bir ülkenin bir kısmını ilhak etmek amacıyla son yıllarda askeri güç kullanmış olan tek Avrupa ülkesi. Dolayısıyla Türkiye’nin Rusya ile ilişkisini ilerletirken ve yeniden geliştirirken bu gerçekleri de göz önünde bulundurmayı sürdürmesini diliyoruz." ABD'nin PYD/YPG ile ilişkilerinin ne düzeyde olduğunun sorulması üzerine Bass, DEAŞ'a karşı savaşan ve DEAŞ'ı Suriye ile Irak'ta kontrol ettiği alanlardan çıkarmakta kararlı olan bir dizi Suriyeli gruba destek sağlamayı sürdürdüklerini belirtti. Suriye'deki Suriyeli Arap gruplara da destek sağladıklarını ifade eden Bass, bu şemsiye grubun PYD'yi de içerdiğini söyledi. "Biz PYD'ye doğrudan destek sağlamıyoruz, silah, cephane vermiyoruz." diyen Bass, ABD'nin Doçka gibi silahları temin ettiği iddialarının da doğru olmadığını savundu. John Bass, DEAŞ'ın Türkiye-Suriye sınırını kullanmasını engellemekte sağladığı başarıya ulaşmak için Türk hükümetiyle son 2 yıldır çok yakın şekilde çalıştıklarını ve DEAŞ'ın daha fazla saldırıya geçmesinin nedenlerinden birinin de bu baskıyı hissetmesi olduğunu belirtti.
Editör: TE Bilisim