Intel Türkiye Genel Müdürü Aydın: Çocukluğumuzda bile yeterince hayal kurmuyoruz. Oysa yaratıcılığın yolu, yeni fikirler geliştirmekten, girişimciliğin yolu ise hayal kurmaktan geçiyor

İSTANBUL (AA) - Intel Türkiye Hayal Haritası Araştırmasına göre, insanların yüzde 49'u çocukken hayal kurmaya başlıyor ve hayal kurma, yaş ilerledikçe azalıyor.

Intel, Türkiye'de inovasyon ve girişimcilik kültürünü geliştirmek, hayaller ile girişimcilik arasındaki bağlantıyı ortaya koymak amacıyla Türkiye Hayal Haritası Araştırmasını gerçekleştirdi. Türkiye'nin ne tür hayaller kurduğunu, hayallerin yok olma ya da girişimcilik fikrine dönüşme noktasında geçirdiği dönüşümü ortaya koymayı amaçlayan araştırmada, 10 şehirden 8-55 yaş arası yaklaşık 2 bin kişi ile görüşüldü.

Türkiye'de ilk kez yapılan ve araştırma şirketi Future Bright ile gerçekleştirilen çalışmaya göre, Türkiye'deki hayaller meslek odaklı ve girişimcilik fikirlerine dönüşebilecek "üretken" hayal kurabilenlerin oranı yüzde 15'le sınırlı kalıyor. İnsanların yüzde 49'u çocukken hayal kurmaya başlıyor ve hayal kurma, yaş ilerledikçe dramatik şekilde azalıyor. Yetişkinlerin sadece yüzde 14'ü hayal kurduğunu belirtiyor.

Katılımcıların yüzde 32'si çocukluk ve ergenlikte sürekli hayal kurduğunu belirterek, yetişkin yaşlara doğru hayal kurmaktan neredeyse vazgeçiyor. Her 10 katılımcıdan 5'i en büyük hayalinin "Sadece bir meslek sahibi olmak" olduğunu söylüyor. Katılımcıların hayale meslek ve maddiyat odaklı yaklaşmalarının temel nedeni ise geleceği güvence altına alma kaygısı oldu. Hayalini meslek olarak tanımlayanların yüzde 16 ile en fazla tercih ettiği meslek öğretmenlik ve doktorluk olurken, bunları yüzde 9 ile futbolcu/sporcu/antrenör ve yüzde 7 ile sanatçı, pilot ve polis olmak izliyor.

Hayalini maddiyat odaklı düşünenlerin en fazla kurduğu hayal ise yüzde 9 ile kendi işinin sahibi olmak. Katılımcılar para kazanmanın yolunun kendi işini kurmaktan geçtiğine inanıyor. Yine her 2 kişiden biri, hayal kurmak için kişinin "Geçim derdinin olmaması" gerektiğini düşünüyor. Araştırma kadınların hayal kurmayı erkeklere göre daha çok sevdiğini de ortaya koydu. Hayal kurmayı çok sevdiğini söyleyenlerin yüzde 58'i kadınken, erkeklerde bu oran yüzde 42. Düşünülenin aksine metropollerde hayal kurma oranı yüzde 42 iken, küçük illerde yaşayanlarda bu oran yüzde 52’lere ulaşıyor. Üniversite mezunlarında hayal kurma oranı yüzde 78'lere ulaşırken, bu oran ilkokul mezunlarında yüzde 56'lara düşüyor.

- "Girişimciliği düşünenlerin 3'te 1'i fikrini kimseyle paylaşmıyor"

Araştırmadaki bulgulardan bir diğeri ise girişimciliğin bir alternatif olarak akla gelmemesi. Araştırmaya katılanların yüzde 78'i girişimciliği aklından geçirmemiş. Girişimciliği düşünen katılımcıların ise yaklaşık 3'te 1'i fikrini kimseyle paylaşmıyor. Fikri olanların yüzde 21'i arkadaşıyla, yüzde 19'u babasıyla, yüzde 14'ü eşi/sevgilisi, yüzde 7'si ise annesiyle paylaştığını belirtiyor.

Girişim fikri olup hayata geçiremeyen her 4 kişiden 3'ü temel neden olarak maddi sıkıntılar ve sermaye yoksunluğunu gösteriyor. Girişimcilik fikri olanların yani yüzde 22'lik dilimin içinden yüzde 27'si hayalini gerçekleştirebildiğini belirtiyor. "Eğitim seviyesi yükseldikçe girişimcilik seviyesi de yükselir" diyenlerin oranı yüzde 26 ve "Girişimci olabilmek için çeşitli kurum ve kuruluşlardan destek almak önemlidir" diyenlerin oranı yüzde 34 oldu.

Intel Türkiye'nin 15 ayrı üniversitede 500 üniversite öğrencisiyle gerçekleştirdiği girişim odaklı araştırmaya göre ise toplum genelinin aksine üniversite öğrencilerinin yüzde 78'i girişimci olma fikrine olumlu bakıyor ve en çok teknoloji destekli sektörlerde girişimci olmak istiyor. Erkek öğrencilerde bu oran yüzde 84'e kadar yükseliyor. Gençlerin ana motivasyonları ise yenilikçi olmak ve kendi işini kurmak. Girişimci olmak istemeyenlerin ise yüzde 39'u girişimcilik ruhuna sahip olmadıklarını, yüzde 33'ü risk almak istemediklerini belirtiyor. Üniversite öğrencilerinin yüzde 60'ı "Türkiye'den milyar dolarlık şirket çıkar mı?" sorusuna "evet" yanıtını veriyor.

"Aile baskısı kişisel bağımsızlığın önünde engel"

Geleneksel yapıdaki ailelerde yaşayan çoğunluk için aile baskısı, bireyselleşememek ve sürekli müdahale; kişisel bağımsızlığın önünde engel olarak öne çıkıyor.

Gençler, evliliğe aile evinden çıkış ve bir nevi özgürlük bileti gözüyle bakıyor. Buna karşılık bekarlar evlilere, çocuksuzlar çocuklulara göre hayal kurmayı daha çok seviyor. Bekarların yüzde 76'sı sürekli ve sık sık hayal kurduğunu söylerken, evlilerde bu oran yüzde 65 seviyesinde kalıyor. Bekarların yüzde 25'i hayal kurmayı çok sevdiğini belirtirken, evlilerin sadece yüzde 20’si hayal kurmayı çok sevdiklerini söylüyor.

Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın, "Hayal kurmaktan neyi anlıyoruz? Hayal kurmaya ne zaman başlayıp, ne zaman bırakıyoruz? Hayallerimiz geleceği kucaklayacak kadar kapsamlı mı yoksa günlük hayatın zorluklarında gerçekleşmeden kaybolup gidiyorlar mı? Girişimcilik dünyamızda hayallerin etkisi ne kadar?" gibi pek çok hayati sorunun yanıtını bu projeyle bulmaya çalıştıklarını söyledi.

Ekonominin yaratıcı teknolojilere dayalı olarak gelişmesi ve teknolojiyi sadece tüketen değil üreten bir toplum haline gelmek için büyük hayaller kurup bunların peşinden koşmak gerektiğini belirten Aydın, "Çocukluğumuzda bile yeterince hayal kurmuyoruz. Oysa yaratıcılığın yolu, yeni fikirler geliştirmekten, girişimciliğin yolu ise hayal kurmaktan geçiyor. Intel Türkiye olarak vizyonumuzu Türkiye'den milyar dolarlık teknoloji girişimleri çıkarmak şeklinde belirledik.

Ülke olarak genlerimize işlemiş olan 'başımıza icat çıkarma!' kültürü çocukluktan itibaren hayal kurmamaktan ya da kurduğumuz hayallerin peşinden koşmamamızdan kaynaklanıyor." diye konuştu.

Aydın, Türk toplumunda hayal kurma alışkanlığının geliştirilmesi, çocukların hayallerine eğitimle destek verilmesi ve hayal ettiklerini geliştirebilecekleri ortamlar sunulmasının önemli olduğunu vurgulayarak, "Ekonomimize derinlik kazandıracak girişimler yaratabilmek için kamu, özel sektör ve üniversite iş birliğini maksimum düzeye çıkarmamız, potansiyel girişimcilerin teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilecekleri, deneyimleyebilecekleri ortamlar oluşturmamız, üniversite öğrencilerine ihtiyaç duydukları danışmanlığı sağlamamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.