Sadece çocukluk çağında değil yaşam boyu bağışıklama!

Damla AKKAŞ / ANKARA - Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre,  her yıl 2-3 milyon kişi aşı ile önlenebilir enfeksiyonlar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Oysa dünya genelinde aşılama oranlarının artırılmasıyla bu ölümlerin yarı yarıya azaltılması mümkün olacaktır. Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), ülkemizde erişkin bağışıklaması konusunda farkındalığı artırmak ve tüm sağlık çalışanlarıyla buluşmak amacıyla, 25-26 Şubat’ta Ankara’da “Erişkin Bağışıklama Akademisi” düzenledi. Akademiye Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Geriatri Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Türk Toraks Derneği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği, Viral Hepatitle Savaşım Derneği ve Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu paydaş olarak katıldı. Aşı uygulaması risk grubu erişkinlere artık ücretsiz… Toplantı içeriğinde enfeksiyon kaynaklı ölümlerin dünya genelinde azaltılması için erişkin bağışıklamasının önemine yer verilirken , önlenebilir hastalıklar açısından risk grupları ve bu gruplara yönelik aşı uygulama şemalarının yürürlüğe konulduğu, ‘Genişletilmiş Bağışıklama Programı’ kapsamında artık risk grubu erişkinlere ücretsiz yapılmasına karar verildiği duyuruldu. Medyada ‘aşı reddi’ tartıştığımız sürece geriye doğru gideceğiz. Bağışıklamanın çok ayaklı bir konu olduğunu söyleyen Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Türkan Günay “Küresel düzeyde aşılamanın ilk başarısı çiçek hastalığının ortadan kaldırılmasıdır. Dünya genelinde çiçek hastalığına karşı yapılan aşılama çalışmaları sayesinde son çiçek vakası 1977’de Somali’de görülmüştür ve çiçek hastalığı aşılama ile tamamen ortadan kaldırıldı. Bu başarı, insanlığı tehdit eden bulaşıcı hastalıklardan korunmada aşılama hizmetlerini öne çıkarmıştır. Günümüzde çocuk felci hastalığının da ortadan kaldırılması noktasına getirilebilmiş ve diğer aşı ile önlenebilen hastalıkların kontrolünde önemli bir yol alınmıştır.” “Ülkemizde bağışıklama çalışmaları 1930’lu yıllarda başlamış olmasına rağmen uzun yıllar sadece çocuklara yönelik olarak uygulanmıştır. Günümüzde hem Dünya hem de Türkiye’de çocuklara yönelik aşılama programlarında giderek artan bir başarı söz konusudur. Bu programlar sayesinde aşısı yapılan hastalıkların (Tüberküloz, Difteri, Boğmaca, Kızamık) görülme sıklığında ciddi düşüşler sağlanırken, ülkemizin de içinde bulunduğu Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi’nde 1998 yılından beri çocuk felci hastalığı görülmemektedir. Erişkin ve yaşlılık döneminde ise, aşılama ve aşı programları ile ilgili hazırlıklar ve ulaşılabilirlik çocukluk dönemi kadar yeterli değildir. Bilinmelidir ki, aşı ile toplumu koruyabilmemiz için sunulan bu hizmetin tüm paydaşlar tarafından kabul edilmesi gerekmektedir. Son yıllarda ülkemizde de gördüğümüz aşı reddi hem çocuklarımızı hem de yetişkinlerimizi ası ile korunabilir hastalıklar açısından risk altında bırakmaktadır “ dedi. Erişkin yaş grubunda aşılama oranları istenen seviyelerde değil. Son yıllar istatistiklerine bakıldığında öncelikli olarak risk grupları olmak üzere erişkin bağışıklamasına verilen önemde gelişme olmasına rağmen erişkin ve yaşlılardaki aşılama programlarının erişkin aşılama bilincinin ve aşıya erişebilirliğin oldukça düşük düzeyde olduğunu ifade eden Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Gürsel Özer: “Oysa çocuklarda başlanan aşılama şemalarının bir devamı olarak erişkinlerde yapılacak düzenli aşılamalarla ve erişkin yaş gurubuna özgü aşılamalarla önemli birçok hastalıklardan korunmak ve ölümleri azaltmak mümkün olabilecektir. Erişkin dönemde de tıpkı çocukluk döneminde olduğu gibi aşılar bireyleri hastalıklardan korur, ekonomik kazanımlar sağlar. Ancak bu başarıların sağlanabilmesi için plan, program, liderlik, uygulamada eşgüdüm ve süreklilik çok büyük önem taşımaktadır.” dedi. Artık bulaşıcı hastalıklara ilgili özel hasta grupları var. Tıptaki gelişmeler sayesinde daha önceleri ölümcül seyreden birçok hastalığın günümüzde şifa ile sonuçlanmakta olduğunu belirten Türkiye EKMUD Erişkin Bağışıklama Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, “Transplantasyonlar, medikal cihaz uygulamaları ve kanserlerin tedavi edilebilir hastalıklar halini almasıyla bir yandan iyileşme oranı artarken bir yandan da bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla bulaşıcı hastalıklara daha duyarlı özel hasta grupları ortaya çıkmaktadır. Toplumdaki bütün bu değişiklikler bağışıklamada erişkin popülasyonun önemli bir hedef kitle olduğu görüşünü desteklemektedir. Ayrıca, günümüzde çeşitli nedenlerle dünyanın farklı yerlerine yapılan seyahatlerin ve göçlerin artış göstermesi seyahat aşılamasını da gündeme getirmiştir. İlaveten grip ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarına karşı yapılacak aşılar aynı zamanda gereksiz antibiyotik kullanımını da engelleyecektir.” dedi. Grip ve zatürre gibi hastalıklara bağlı ölümler aşıyla önlenebilir. Türkiye EKMUD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hürrem Bodur “Erişkinlerde enfeksiyonlara bağlı en önemli ölüm sebepleri arasında yer alan zatürre ve gripten aşıyla korunabilmek mümkündür” diyerek şöyle devam etti: “Zatürre ve menenjit gibi ciddi hastalıkların en sık nedenini oluşturan ve hastaneye yatışı gerektiren “invaziv pnömokok hastalığı”nın görülme sıklığı binde bire kadar çıkmakta, özellikle 65 yaş üzerinde bu sıklık daha da artmaktadır. Bu hastalık, dünya genelinde her yıl 1.6 milyon ölüme yol açmasıyla önemli ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. Grip, dünya çapında her yıl 3 ila 5 milyon kişide ciddi seyirli hastalığa ve yaklaşık 500.000›e yakın kişinin ölümüne yol açmaktadır. En çok ölümler 65 yaşın üzerinde görülmektedir. Her iki hastalık da 65 yaş üzeri erişkinler başta olmak üzere kronik kalp ve akciğer hastalıkları, diyabet ve bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıkları olan erişkinler gibi özel risk gruplarında daha sık görülmekte, daha ciddi seyretmekte ve ortaya çıkan komplikasyonlarla daha fazla ölüme yol açmaktadır. Aşılama sayesinde hastalığın görülme sıklığını, ciddiyetini ve ölümleri azaltmak mümkündür. “ “Erişkin Bağışıklama Rehberi ülkemizde bir ilk olmuş ve önemli bir eksikliği doldurarak sağlık çalışanlarına yol göstermiştir. Ancak rehberin yayınlanmasından itibaren geçen süre içerisinde tıp alanındaki hızlı gelişmelerle birlikte Erişkin Bağışıklama Rehberinin de güncellenme ihtiyacı ortaya çıkmış ve bu ihtiyaca cevap vermek üzere yeni bir çalışma başlatılmıştır. Yine Türkiye EKMUD önderliğinde daha büyük bir katılımla, Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve 7 uzmanlık derneğinin temsilcilerinden oluşan Enfeksiyon Hastalıkları, Aile Hekimleri, Halk Sağlığı, İç Hastalıkları, Geriatri, Hematoloji ve Göğüs Hastalıkları uzman ve akademisyenlerinin 2015 yılı başından itibaren birlikte çalışmasıyla 2016 yılında rehberin ikinci güncellemesi tamamlanmıştır. Bu güncel “Erişkin Bağışıklama Rehberi”nde yeni aşılar ve yeni önerilere yer verilmesinin yanında özel grupların kapsamı genişletilerek önceki rehberde olmayan yeni bölümler eklenmiştir. Romatolojik Hastalıklar, HIV ile enfekte hastalar, Gebeler ve Sağlık Çalışanlarına yönelik yeni başlıklar bunlardan bazılarıdır.” Hedef farkındalığı artırma! “Erişkin Bağışıklama Akademisi”nin, “Yaşam Boyu Bağışıklama” hedefiyle ülkemizde erişkin bağışıklaması konusunda sağlık çalışanlarının farkındalığını artırmak amacıyla, başta aile hekimleri olmak üzere erişkin yaş grubuna hizmet veren tüm branşları bir araya getiren bir etkinlik olduğunu belirten Türkiye EKMUD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hürrem Bodur sözlerine şöyle devam etti: “En önemli amaçlarımızdan biri de toplumda erişkin yaş grubunun aşılanma konusundaki farkındalığını artırmak ve doğru bilgilendirilmelerini sağlamaktır. Bu konuda, medyanın desteğine büyük önem vermekteyiz. Bu sebeple düzenlediğimiz bu basın açıklamasında “Yaşam Boyu Aşılanalım” sloganıyla tüm halkımızın ve hekimlerimizin konuya dikkatlerini çekmek istiyor, özellikle risk grubunda yer alan erişkinler için fırsatların değerlendirilmesini ve aşılanmalarına gösterilecek hassasiyetin artmasını bekliyoruz.” Toplumsal alanda gençlerin farkındalığı yaratmadaki güçlerinin farkında olduklarını belirten Bodur, gençlerin çalıştığı STK’larla ve iletişim fakültesi öğrencileri ile ortak çalışma alanları planladıklarını belirtti.