CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor. Ülkeyi kim yönetiyor? Bir yönetim boşluğu var. Eğer bir ülkede yönetim boşluğu varsa, o ülkede her şey olabilir, canlı bomba da PKK terörü de IŞİD terörü de işsizlik de fakirlik de olur" dedi

ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor. Ülkeyi kim yönetiyor? Bir yönetim boşluğu var. Eğer bir ülkede yönetim boşluğu varsa, o ülkede her şey olabilir, canlı bomba da PKK terörü de IŞİD terörü de işsizlik de fakirlik de olur" dedi.

Kılıçdaroğlu, Kral FM'de katıldığı "Mehmet'in Gezegeni" programında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Cumhuriyet Bayramı'na" ilişkin mesajının sorulduğu Kılıçdaroğlu, "Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet için şöyle bir cümle kullanıyor; 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir' diye. Böyle baktığınız zaman eşit yurttaşlığın, demokrasinin, özgürlüğün, sosyal devletin ne olduğunu çok daha iyi görmüş oluyoruz" karşılığını verdi.

"Türkiye'de yatağa giren aç çocuklar varsa Cumhuriyetin gereklerinin yeteri kadar yerine getirilmemesindendir, eğer sigortasız çalışan binlerce işçimiz varsa Cumhuriyetin gereklerinin yerine getirilmemesindendir" diyen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyeti benimsemenin, uygar dünyanın parçası olmak anlamına geldiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyetin aynı zamanda laiklik, herkesin inancına, yaşam tarzına saygı göstermek olduğunu vurguladı.

"Laikliği biraz açar mısınız" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Laiklik, inançların güvencesidir, kimse kimsenin inancına müdahale etmeyecektir, aslında özü budur. Eğer siz laikliği kaldırırsanız, bu sefer farklı inançları olan insanlar arasında çatışmayı da beslemiş olursunuz" dedi.

"Geçmişte 'laiklik' diyenlerin, 'dine karşı soğuk' açıklamaları oldu. Bu bir hata mıdır" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Eğer onları kırmışsak, söylem olarak onlar kırılmışsa, üzülmüşse o zaman bu söylemi kullananların nasıl bir dil kullandıklarına bakmak gerekiyor. Eğer onları kıran, üzen bir dil kullanılmışsa, bu yanlış bir dildir" yanıtını verdi.

"Paralel Yapı kimin zamanında oluştu"

"Paralel Yapı sizce var mı" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Paralel yapının olup olmadığına kararı, ülkeyi yönetenler verirler ama bu kararı adalet içinde vereceksiniz. Diyelim ki Paralel Yapı var, bu paralel yapı kimin zamanında oluştu, devlete nasıl yerleşti bu paralel yapı? 13 yıldır onlar yönetiyorlar, neden? 17-25 Aralık yolsuzluk olayları çıkmasaydı, Paralel Yapı'dan hiç söz etmeyeceklerdi" karşılığını verdi.

"Cemaat çatısı altında bir paralel örgüt var mı? Bir araştırma yapmışsınızdır, bunca olaydan sonra" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bununla ilgili çok sayıda yayın, kitap var zaten, benim özel bir araştırmam yok. Bu söyleniyordu. Hükümetin bu söyleminden önce de dile getiriliyordu, hakimlik, üniversite sınavlarında, kamuya eleman alımlarında bunlar ısrarla dile getirildi, biz de dile getiriyorduk, 'yanlış yapıyorsunuz' diyorduk ama onlar 'hayır, biz doğruyu yapıyoruz' diyorlardı. Ama kendi yolsuzlukları ortaya çıkınca şikayet etmeye başladılar. Devletin içinde paralel yapı olmaz. Eğer bir paralel yapı varsa, bu yapıyı oluşturanların sorumluluğu var ve bunları şu veya bu şekilde sorgulamanız gerekiyor. Eğer bunları yapamazsanız o zaman paralel yapıyla nasıl mücadele edeceksiniz? Üç, mücadelenin hukuk içinde olması lazım."

"İpek Koza Grubu'na kayyum atanması" ile ilgili soruya Kılıçdaroğlu, "Hukuksuz bir davranıştır. Eğer savcı kalkıp da bir yazı yazıp 'şu gazetelere, televizyonlara el koyun...' Mahkemeden karar alırsınız, mahkeme karar verdikten sonra kararı tartışabilirsiniz ama kararın mutlaka uygulanması gerekiyor. Savcı kararıyla, öngörüsüyle bu olmaz. Mahkeme karar verir gider, kapatırsınız, el koyarsınız. Digitürk'ten 7 kanal çıkarıldı, o da savcının bir yazısı üzerine. O da yanlış, doğru değil" yanıtını verdi.

"Hukuku, 13 yıldır yönetenler bu hale getirdi"

"CHP, AK Parti'nin her dediğine karşı düşüncesi var. Bu doğru mu" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, bunu diyenlerin parlamentoya bakması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, CHP'nin desteklediği, oy birliğiyle birçok yasanın çıktığını hatırlattı.

"CHP iktidara geldiğinde bir hesaplaşma olacak mı" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "Hayır, kesinlikle değil. Siz, hem hukuktan, hukukun üstünlüğünden söz edeceksiniz, birisi haksızlığa uğradığı zaman itiraz edeceksiniz, iktidara gelince aynı haksızlığı siz yapacaksınız. Bunu kesinlikle doğru bulmuyorum, tam aksine varsa bir yerde bir hata mahkemeler var, savcısı var gider bakarlar, ederler. Aynı zamanda biz mahkemeleri, savcıyı etkileme gibi bir görev de kesinlikle üstlenmeyeceğiz, bu da hukuka aykırıdır" yanıtını verdi.

"AK Parti, CHP, MHP, HDP'nin 'hukuk çöktü' dediğinin" anımsatıldığı Kılıçdaroğlu, 13 yıldır Türkiye'yi yönetenlerin hukuku bu hale getirdiğinisöyledi.

İktidarın, "PKK bizi kandırdı, paralel bizi kandırdı, Esad bizi kandırdı" dediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "İyi de siz çocuk musunuz? Devlet yönetiyorsunuz, bir hükümet kendisinin kandırıldığını söylüyorsa o koltukta zaten oturmaması lazım. Hükümet dediğiniz olay, bir başbakan, bakanlar, altında bürokrasi, bütün bir devlet yapılanması var ve bu devlet yapılanmasına diyorlar ki 'bizi kandırdılar', kim, 'Paralel bir yapı geldi bizi kandırdı, PKK, Esad geldi bizi kandırdı'. İstifa edin artık, bu ülkeyi yöneten insanları birileri gelip kandırıyorsa, yarın kandırmayacaklarının garantisi ne? Yarın birisi gelecek yine kandıracak. Bu sefer Türkiye felakete sürüklenecek. Tablonun önce gerçek sorumlusunu bulmamız lazım."

"Esad'a özel destek vermedik"

"1 Kasım'da tekrar koalisyon çıkarsa, CHP'nin tutumunda bir farklılık olacak mı" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Hayır" yanıtını verdi.

CHP'nin koalisyon görüşmelerinde son derece iyi niyetli davrandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Neden biliyor musunuz? Ülkenin bu kadar derdi varken, böyle siyasette gerginlik, kavga doğru değil. Yeter artık, millet kavgadan, gerginlikten bıktı. Vatandaş diyor ki 'derdim var', derdini çözeceksin" dedi.

"Davutoğlu niye koalisyon kuramadı" sorusunu soran Kılıçdaroğlu, "Eğer bir kişi kendi iradesini saraya ipotek etmişse, zaten ülkeyi yönetemez. Bugün Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor. Ülkeyi kim yönetiyor? Bir yönetim boşluğu var. Eğer bir ülkede yönetim boşluğu varsa, o ülkede her şey olabilir, canlı bomba da PKK terörü de IŞİD terörü de işsizlik de fakirlik de olur" diye konuştu.

Yoksul sayısının 17 milyondan 22 milyona çıktığını kaydeden Kılıçdaroğlu, güçlü bir sosyal devlete ihtiyacın olduğunu söyledi.

"CHP, Esad'ı ve Mısır'da yapılan darbeyi desteklemekle suçlanıyor. Buna nasıl bakıyorsunuz" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Mısır'da darbe olduğu zaman, hükümetten önce darbeye ilk karşı çıkan benim. Hiçbir zaman çıkıp da Esad'a özel bir destek vermedik" yanıtını verdi.

"Esad, halkına baskı kuran bir kişi"

"Esad'la ilgili görüşünün" sorulduğu Kılıçdaroğlu, Esad'ın, kendi halkına baskı kuran bir kişi olduğunu, gidip gitmeyeceğine Suriye halkının karar vereceğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, vatandaşlardan 1 Kasım'da sandığa giderken bir kez daha düşünmelerini isteyerek, Türkiye'nin bu ateş çemberinden çıkması gerektiğini ifade etti.

"CHP'li bir belediyenin, hayvanlara karşı yeterince duyarlı olmadığı" iddialarının hatırlatıldığı Kılıçdaroğlu, "Bir belediyemizle ilgili bu suçlama yapıldı, doğru değil" karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, görüştüğü belediye başkanının, "İnternette dolaşan fotoğraflar doğru ama bu fotoğraflar hayvan barınağında değil, barınakta o hale gelmediler, sokakta geldiler, biz tedavi ediyoruz" dediğini aktardı.

"Anayasanın ilk 3 maddesinin değişip değişmeyeceğine" ilişkin soruya, Kılıçdaroğlu, "İlk 4 madde değişmez. Eğer bir kırmızı çizginiz var mı derseniz, ilk 4 madde CHP'de kırmızı çizgiler" karşılığını verdi.

Editör: TE Bilisim