ANKARA Türkiye'nin yeni dönemde ihracatta öncelikli ülkeler olarak belirlendiği Çin, Meksika, Rusya ve Hindistan'ın ithalat pazarının büyüklüğü 2,8 trilyon doları aşıyor. Türkiye, bu pastadan daha çok pay alabilmek için söz konusu ülkelere yönelik özel stratejiler belirleyecek. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm dünyaya ticaret savaşı açan ve buna Türkiye'yi de dahil edenlere, yeni pazarlara, yeni iş birliklerine, yeni ittifaklara yönelerek cevap vereceklerini ifade etti. Erdoğan, bu stratejilerinin ilk sinyalini geçen günlerde açıkladığı 100 günlük icraat programında vermiş, bu programda, Ticaret Bakanlığının hedefleri kapsamında, Çin, Meksika, Rusya ve Hindistan'a ihracatın öncelikli konular arasında yer aldığını bildirmişti. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da ihracat atağına geçeceklerini, özel pazarlara özel stratejiler uygulanacağını ve "ihracatla büyüme vizyonu" çerçevesinde "made in Turkey" yazısını bu coğrafyalarda yaygınlaştırmak için yoğun çalışma yürüteceklerini belirtmişti. 2017 itibarıyla Çin, Meksika, Rusya ve Hindistan'ın ithalat pazarının toplam büyüklüğü 2,8 trilyon doları geçti. Bunun 1,8 trilyon dolarını Çin pazarı oluşturdu. Söz konusu ülkelere toplam ihracatı 7 milyar dolar seviyesinde bulunan Türkiye,  bu pastadan daha çok pay alabilmek için söz konusu ülkelere yönelik özel stratejiler ve eylem planları belirleyecek. Çin'e ihracatta mermer ve metal cevherleri başı çekiyor Söz konusu ülkeler arasında dış ticaret rakamları en yüksek olan Çin ile Türkiye arasında birçok sektörde önemli fırsatlar bulunuyor. Geçen yıl sonu itibarıyla Çin'in dış ticaret hacmi 2,3 trilyon doları ihracat, 1,8 trilyon doları ithalat olmak üzere 4,1 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Çin'in dış ticaretinde ABD, Hong Kong, Japonya ve Güney Kore ilk sıralardayken, Türkiye yüzde 0,8'lik payla 28'inci sırada yer aldı. Türkiye 2017 yılı itibarıyla Çin ile 2,9 milyar dolarlık ihracat, 23,4 milyar dolarlık da ithalat gerçekleştirdi. Bu sene 5 aylık verilere bakıldığında da 1,2 milyar dolarlık ihracat ve 9,9 milyar dolarlık ithalat kaydedildi. Söz konusu ülkeye ihracat kalemlerine bakıldığında en çok metal cevherler dikkati çekti. Türkiye'nin Çin'e sattığı ürünlerin başında 943 milyon dolarla mermer, traverten, ekosin, su mermeri ve kireçli taşlar geldi. Bu ürünleri 258 milyon dolarla krom cevheri, 128 milyon dolarla tabii boratlar, 125 milyon dolarla kıymetli metal cevherleri, 109 milyon dolarla kurşun cevherleri takip ederken, radyatör, yün ve yapağı da önemli ihraç ürünleri arasında yer aldı. Türkiye ise Çin'den en çok telefon, otomatik bilgi işlem makineleri, sentetik filament iplikleri, karayolu taşıtları için aksam, parça ve aksesuarlar ithal etti.  Çin pazarı, nüfusunun yüksekliği de göz önüne alındığında özellikle gıda sektörü açısından başta sert kabuklu meyveler, balık, dondurulmuş yengeç ve diğer su ürünleri, bebek mamaları, sade makarna, sosisler, işlenmiş meyve sebzeler, mineral sular, ilaçlar, kozmetik ürünler gibi çok önemli fırsatlar sunuyor ancak Çin'in çoğu gıda ithalatında belgeleme işlemleri son derece sıkı ve karmaşık kuralları bulunuyor. Gıdanın sevkiyatı öncesi ürünün kalite kontrol belgeleri, gıda sağlık sertifikası, karantina belgesi, menşei şahadetnamesi talep ediliyor. Hindistan ilaç ham maddesi ve inşaat sektörü için büyük pazar  Hindistan'ın dış ticaret verilerine bakıldığında da 337,4 milyar dolarlık ithalat, 217 milyar dolarlık ihracat rakamı dikkati çekiyor. Net ithalatçı olan ve 2025 yılında nüfusunun 1,4 milyara ulaşacağı tahmin edilen bu ülkeye ihracat da bugün olduğu gibi gelecekte de büyük önem taşıyor.