Doğan BULGUN
Güher & Süher Pekinel ve İngiliz Oda Orkestrası
TARİH: 12 Haziran 2018 Salı, Yer: Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Saat: 20.00,
Konser programı:
Sergei Prokofiev / Senfoni No. 1 Re Majör, op. 25 “Klasik”
Francis Poulenc / İki Piyano ve Orkestra için Konçerto Re minör, FP 61
Antonín Dvořák / Noktürn Si Majör,
op. 40
Ludwig van Beethoven / Senfoni No. 8 Fa Majör, op. 93
İngiliz Oda Orkestrası ile turnelerden albümlere uzanan pek çok başarılı işbirliği gerçekleştirmiş olan Güher-Süher Pekinel, 46. İstanbul Müzik Festivali’nde bu ünlü orkestrayla bir kez daha bir araya geliyor. Orkestrayı şef Gerard Schwarz yönetecek.
Piyano ikilisi olarak ilk konserlerini altı yaşında veren ikiz kardeşler Güher ve Süher Pekinel’in 40 yıllık uluslararası kariyerlerinde 1984 yılında Herbert von Karajan’ın daveti üzerine Salzburg Festivali’ne ilk kez konuk olmaları, Viyana Filarmoni eşliğinde verdikleri ve 28 ülkede yayınlanan Eurovision konseri, Zubin Mehta yönetimindeki İsrail Filarmoni ile gerçekleştirdikleri kapsamlı turne, Jacques Loussier ile Take Bach projesinin Avrupa turnesi ve Schwetzingen Festivali’ndeki, televizyonlarda da yayınlanan konser özel yer tutar. Berlin Filarmoni, Viyana Filarmoni, New York Filarmoni, Amsterdam Concertgebouw dahil, dünyanın önde gelen tüm orkestraları eşliğinde sahneye çıkmış olan Pekineller sıradışı şiirsel müzikaliteleri, teknik mükemmellikleri ve özgün stil ve yorumlarıyla Amerika’dan Uzakdoğu’ya övgüler toplamaktadır.
Diskografisindeki 860 albümle dünyanın en çok kayıt yapmış oda orkestrası unvanını elinde tutan İngiliz Oda Orkestrası, aynı zamanda en fazla ülkede konser vermiş olma ayrıcalığına sahiptir. Topluluk ilk hâmisi olan Benjamin Britten’dan bu yana efsanevi şef ve solistlerle çalıştı. Daniel Barenboim ile uzun süreli işbirliği Mozart’ın tüm piyano konçertolarını seslendirdikleri konser ve albümlerle taçlanan orkestra, daha sonra aynı seriyi Murray Perahia ve Mitsuko Uchida ile de kaydetti. İngiliz Oda Orkestrası James Bond filmlerinden bazıları ile 2005 yapımı Aşk ve Gurur dahil, pek çok filmin müziklerini de kaydetti.
Bol ödüllü Amerikalı şef Gerard Schwarz’ın yöneteceği konser 46. İstanbul Müzik Festivali’ne görkemli bir kapanış olacak.
“Yolda” projesi Gülsin Onay & Murathan Özbek
TARİH: 11 Haziran 2018 Pazartesi, Yer: Kadıköy Süreyya Operası (İstanbul), Saat: 20.00
Konser programı:
Johann Sebastian Bach - Ferruccio Busoni / “Ich ruf ’ zu dir”, BWV 639
Johannes Brahms / Intermezzo No. 1 & 2, op. 119
Franz Schubert - Franz Liszt / “Auf dem Wasser zu singen”, S. 558
Johann Sebastian Bach - Ferruccio Busoni / “Wachet auf ”, BWV 645
Ludwig van Beethoven / Piyano Sonatı No. 26 Mi Bemol Majör, op. 81a, “Les Adieux”
Maurice Ravel / Gaspard de la Nuit: Ondine
Franz Schubert / Piyano Sonatı No. 19 Do minör, D. 958: Adagio
Frédéric Chopin / Balad No. 2 Fa Majör, op. 38
Johann Sebastian Bach / İtalyan Konçertosu, BWV 971: Andante
“Yolda” projesi İstanbul Müzik Festivali ve Bodrum Müzik Festivali ortak bir prodüksiyonu olan “Yolda” ile 46. İstanbul Müzik Festivali sona eriyor.
Gülsin Onay’ın piyanodaki hayal gücü yüksek, zekice yorumlarını Murathan Özbek’in duyarlı kamerasıyla buluşturan multidisipliner bir proje sunuyor.
“Bir metni ya da bir önermeyi açığa çıkarmak için görselliği kullanan sinemanın içinde müziğin mucizeleri beni çok etkiler. Kendi yaratma serüvenimde de o mucizeler için düşünür dururum.” diyen yönetmen Murat Özbek, bu kez tersine gidiyor ve görüntüye müzik aramak yerine müziğe görüntü yazıyor. Özbek, çıkış noktası olarak aldığını belirttiği “gitmek” için, “hepimizde daimi dürtü, bütün bu yaşam yolculuğunun adı belki de.” diyor ve ekliyor, “sanki insan yaşarken gürültülü, seyrederken sessizdir.” Aynı anda izleyici de olacak dinleyiciler Özbek’in bu filminde başka başka yolculuklar yapabilecekleri alanlar bulacaklar ve bir yandan müzik onları alıp götürürken bir yandan sessizce gitmeyi izleyecekler.
Gitmeyi, ayrılığı ve kavuşmayı belki de en güzel anlatan eserlerden Beethoven’ın Les Adieux’sunun yanı sıra kayıkla giden bir anlatıcının perspektifinden zamanın geçişi ile düşünceleri aktaran Auf dem Wasser zu singen ve bir ölümlüye âşık olup düş kırıklığı içinde sulara dalıp giden Ondine programın ana temasını desteklerken, Gülsin Onay’ın yorumundan programın bütünü dört başı mamur bir müzik ziyafetine dönüşecek.
Uluslararası müzik kariyeri Arjantin’den Japonya’ya uzanan bir coğrafyada 5 kıta, 80 ülkeyi kapsayan Gülsin Onay, ülkemizde de klasik müziği yaygınlaştırmak üzere Milas’ın köylerinden Gaziantep’e ve Van’a dört bir yanda konserler veriyor. Japonya’da adına şarap üretilmiş olan sanatçımızın bugün Tekirdağ’da bir sokak adını taşıyor. Alman basınında “piyanonun kükremeye gerek duymayan aslanı” olarak tanımlanan Gülsin Onay, geniş repertuarı içerisinde Rachmaninov ve Chopin yorumlarıyla özellikle övgü topluyor. Sanatçı, kendisine 2. Piyano Konçertosu’nu ithaf eden hocası Saygun’un da dünya çapında en güçlü yorumcusu kabul ediliyor.
TARİH: 11 Haziran 2018 Pazartesi, Yer: Kadıköy Süreyya Operası (İstanbul), Saat: 20.00
Konser programı:
Johann Sebastian Bach - Ferruccio Busoni / “Ich ruf ’ zu dir”, BWV 639
Johannes Brahms / Intermezzo No. 1 & 2, op. 119
Franz Schubert - Franz Liszt / “Auf dem Wasser zu singen”, S. 558
Johann Sebastian Bach - Ferruccio Busoni / “Wachet auf ”, BWV 645
Ludwig van Beethoven / Piyano Sonatı No. 26 Mi Bemol Majör, op. 81a, “Les Adieux”
Maurice Ravel / Gaspard de la Nuit: Ondine
Franz Schubert / Piyano Sonatı No. 19 Do minör, D. 958: Adagio
Frédéric Chopin / Balad No. 2 Fa Majör, op. 38
Johann Sebastian Bach / İtalyan Konçertosu, BWV 971: Andante
“Yolda” projesi İstanbul Müzik Festivali ve Bodrum Müzik Festivali ortak bir prodüksiyonu olan “Yolda” ile 46. İstanbul Müzik Festivali sona eriyor.
Gülsin Onay’ın piyanodaki hayal gücü yüksek, zekice yorumlarını Murathan Özbek’in duyarlı kamerasıyla buluşturan multidisipliner bir proje sunuyor.
“Bir metni ya da bir önermeyi açığa çıkarmak için görselliği kullanan sinemanın içinde müziğin mucizeleri beni çok etkiler. Kendi yaratma serüvenimde de o mucizeler için düşünür dururum.” diyen yönetmen Murat Özbek, bu kez tersine gidiyor ve görüntüye müzik aramak yerine müziğe görüntü yazıyor. Özbek, çıkış noktası olarak aldığını belirttiği “gitmek” için, “hepimizde daimi dürtü, bütün bu yaşam yolculuğunun adı belki de.” diyor ve ekliyor, “sanki insan yaşarken gürültülü, seyrederken sessizdir.” Aynı anda izleyici de olacak dinleyiciler Özbek’in bu filminde başka başka yolculuklar yapabilecekleri alanlar bulacaklar ve bir yandan müzik onları alıp götürürken bir yandan sessizce gitmeyi izleyecekler.
Gitmeyi, ayrılığı ve kavuşmayı belki de en güzel anlatan eserlerden Beethoven’ın Les Adieux’sunun yanı sıra kayıkla giden bir anlatıcının perspektifinden zamanın geçişi ile düşünceleri aktaran Auf dem Wasser zu singen ve bir ölümlüye âşık olup düş kırıklığı içinde sulara dalıp giden Ondine programın ana temasını desteklerken, Gülsin Onay’ın yorumundan programın bütünü dört başı mamur bir müzik ziyafetine dönüşecek.
Uluslararası müzik kariyeri Arjantin’den Japonya’ya uzanan bir coğrafyada 5 kıta, 80 ülkeyi kapsayan Gülsin Onay, ülkemizde de klasik müziği yaygınlaştırmak üzere Milas’ın köylerinden Gaziantep’e ve Van’a dört bir yanda konserler veriyor. Japonya’da adına şarap üretilmiş olan sanatçımızın bugün Tekirdağ’da bir sokak adını taşıyor. Alman basınında “piyanonun kükremeye gerek duymayan aslanı” olarak tanımlanan Gülsin Onay, geniş repertuarı içerisinde Rachmaninov ve Chopin yorumlarıyla özellikle övgü topluyor. Sanatçı, kendisine 2. Piyano Konçertosu’nu ithaf eden hocası Saygun’un da dünya çapında en güçlü yorumcusu kabul ediliyor.
