Birsen GÜRDİL / Kuzey Kore, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya ve Güney Kore’nin arasında sıkışıp kalmış 23 milyon nüfuslu bir ülkedir. Başkenti Pyongyang olan ve Korece lisanı ile konuşan 120.538 metre kare topraklara sahip K.Kore, ne yazık ki uzun yıllardan bu yana dünyanın kapalı kapılar ardındaki bir ülkesi olarak ağır baskı rejimi ile yönetilmektedir. Özgür dünya ile her türlü ilişkileri kesik olan Kuzey Kore’yi uzun süre yine bir diktatör olan baba Kim Jong İl yönetmekte idi. Baba Kim, sertliğinin yanı sıra oldukça çapkın bir lider olarak tanınıyordu. O yılların ünlü yıldızı aktris Sung Haerim ile evlilik dışı ilişkilerinden dünyaya gelen Kim Jong 17 yıl ülkeyi yönettikten sonra 2011 yılında ölünce iktidar koltuğuna ailenin en büyük erkek evladı olan Kim Jnognam’ın oturacağı tahmin ediliyordu. Üvey evlat denilerek Kuzey Kore’nin başına 33 yaşındaki Kim Jong-un geçmesi üzerine en yakınlarını eniştesini, dayısını dahi çeşitli suçlamalarla öldürten Kim Jong-un şerrinden korkan ağabeyi iktidar mücadelesini yurtdışında yapmak üzere 2001 yılında Japonya’nın Narita Uluslararası Havalimanı’nda sahte Dominik Cumhuriyeti pasaportuyla girmek isterken yakalanması üzerine babasının ve Kore halkının gözünden düşen Kim Jong-nam 2013 yılında eniştesi Jang Song-thaek’in idam edilmesi üzerine ülkeden kaçmak zorunda kalmıştır. Uzun yıllardan bu yana sürgünde çapkınlıkları ve ülkesi Kuzey Kore ile ilg2ili açıklamaları ile dikkat çekmekte idi. İktidardaki kardeşi Kim Jong-un kara listesinde yer alan Kim ise Kuzey Kore’nin özgürleşmesini, ekonomik hayatın düzelmesini isteyen beyanatları ülke yönetiminin canını fazlası ile sıkıyordu. Geride bıraktığımız pazartesi günü Malezya-Kuala Lumpur Havalimanı’na gelen Kim Jong-nam Air Asia Havayolları ile Çin’e bağlı özel yönetim olan Makao adasına gitmek isterken, yanına yaklaşan iki kadının saldırısına uğramıştı. Saat 10.50 sularında havaalanı kafeleri önünde neye uğradığını şaşıran Kim Jong’a kadınlardan biri yüzüne nemli bir bez örterken diğer kadın tuttuğu dolma kalem şeklindeki iğneyi Kim Jong’a saplamıştı, saniyeler içinde gerçekleşen bu olaydan sonra ayrı yönlere kaçarak gözden kaybolan kadınlar yok olurken, Kim Jong ilk önce yüzünde bir yanma hissetmiş, lavaboya gitmek isterken hava limanı polisine başvurmuştur. Çağrılan ambulansla hastaneye götürülmek üzere yola çıkan Jong, yolda hayatını kaybetmiştir. Olay dünya gündeminde büyük yankılar yaratırken, saldırıyı düzenleyen kadınlar yaklaşmışsa da verdikleri ifadelerde olayın bir şaka olarak yaptıklarını söylemişlerdir. Güney Kore medyası Kim Chol adıyla yolculuk yapan Kim Jong-nam’ı Kuzey Koreli ajanların öldürdüğünü ileri sürerken Malezya medyası ise olayın düpedüz bir suikast olduğunu ileri sürerek olayda iki kadının ötesinde dört erkek ajanında bulunduğunu ileri sürmüşlerdir. İki kimlik taşıyan ileride Kuzey Kore’nin başına geçip ülkeyi özgürlüğe kavuşturacağını sık sık yaptığı toplantılarda dile getiren Kim Jong, Malezya Başbakan yardımcısı Ahmet Zahid Hamidi’nin yaptığı bir açıklamaya göre öldürülen kişinin Kim Jong olduğu ve cinayetin kesin sonucunun ne olduğunun tespiti için otopsi yapılmak üzere morga alındığını belirtmiştir. İleride herhangi bir ihtilafın çıkmaması için ABD’den ünlü bir otopsi uzmanında davet edildiğini açıklayan Malezya yetkilileri bu arada Kuzey Kore yönetiminin öldürülen kişiye kesin kes otopsi yapılmamasını bildirmişlerdir. Cesedin ne olacağı konusunda politik bir havaya sokulmuştur. Kuzey Kore’nin istemesi halinde yardımcı olacaklarını söyleyen Başbakan yardımcısı Hamidi, “Eğer naşı hiç kimse istemezse biz buruda gerekli işlemi yaparız” demiştir. Dominik Cumhuriyeti pasaportuyla Disneyland’a gitmek için Japonya’nın Narita havalimanında yakalanan ve Kuzey Kore’ye gönderilen Kim Jong, ülkesinden kaçtıktan sonra her vesile ile yabancı basına verdiği demeçlerle ülkesinin ekonomik reform yapmasını ve kapılarını özgür dünyaya açmasının şart olduğunu söylemekle beraber 2012 yılında Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a bir mektup yazarak “Benim ailemin hayatını bağışla” dediği de bilinmektedir. İktidar hayalleri kuran Jong, ne yazık ki acımasız iktidar kavgasında hayatını kaybetmiştir.