Pandemi süreci engelliler için nasıl geçiyor?

Pandemi sürecinden en fazla etkilenen ve var olan sorunları daha da derinleşen dezavantajlı gruplardan biri de engelli bireyler oldu. Gerek bu süreçte engelliler için alınması gereken tedbirler, gerekse engellilerin sağlık, eğitim, sosyal yaşam ve istihdam konularında yaşadıkları durumlar medyada çok da yer bulmadı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın danışmanlığını yapan ve meclisin tek görme engelli danışmanı olan Ali İlhan’a göre “Medya engelliler açısından bu süreçte sınıfta kaldı.” İletişim teknolojilerine sahip olan ve onu kullanabilen bir görme engelli olarak, süreci görece daha rahat atlatabilmeyi başaran İlhan, genel tablonun ise pek de parlak olmadığını söyledi. İlhan, pandemi sürecinde engellilerin yaşadığı sorunları 24 Saat gazetesi için anlattı

SULTAN YAVUZ - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın danışmanlığını yapan görme engelli Ali İlhan, pandemi sürecinden en fazla etkilenen grubun engelliler olduğunu vurgulayarak, bu süreçte engelliler açısından hem medyanın hem de yönetimin “sınıfta kaldığını” belirtti. İlhan, 1918’de İspanya’da ortaya çıkarak dünya genelinde 50 milyon insanı öldüren İspanyol gribinden sonra, bilimin bu kadar gelişkin olduğu bir yüzyılda böyle bir salgının beklenilebilir olmadığını ifade etti. 1980’li ve 2000’li yıllarda ortaya çıkan “Ebola” ve “HIV” gibi virüslerin de dünyayı bu kadar etkilemediğini kaydeden İlhan, “Hiç bir virüs neredeyse 8 milyar insanı evine hapsetmedi” dedi. COVID 19’un ilk duyulmaya başlandığında çok da ciddiye alınmadığını ancak WHO (Dünya Sağlık .Örgütü)’nün pandemi ilan etmesinin ardından insanların farkına varmaya başladıklarını belirten İlhan, dünyanın yüzde 15’ini oluşturan engelli bireylerin süreci çok ağır geçirdiklerine dikkat çekti. Engellilerin yaşadığı sorunların zaten büyük olduğunu kaydeden İlhan, pandemi sürecinde bu sorunların daha da derinleştiğini ifade etti. Bu süreçte engelli bireylerin hem duygusal hem sosyal hem sağlık hem de eğitim açısından ciddi krizlerle karşılaştıklarını belirten İlhan, “WHO bu süreçte çok ciddi tedbirler alınması konusunda uyarıda bulundu, Birleşmiş Milletler ve UNICEF gibi kuruluşlar da engellilerin hem eğitimlerini sürdürebilmeleri hem de sağlık hizmeti ve bilgiye erişimleri konusunda, kendilerini pandemiden nasıl koruyacaklarına ilişkin çeşitli klavuzlar hazırladı ama ne yazık ki Türkiye’de bunun hissedilmasi çok geç oldu” diye konuştu. Engellilerin pandemide eğitime erişimleri Türkiye’de engellilerin eğitimiyle ilgili çeşitli tedbirlerin alındığını dile getiren İlhan, “EBA (Eğitim Bilişim Ağı) bir çalışma başlatarak, yüz yüze eğitim yerine uzaktan eğitime geçildi ama engelliler unutulmuştu. Çünkü her engelli birey bilgisayar kullanamıyor, her engellinin ailesi çocuğunun nasıl eğitim alabileceği konusunda bilgi sahibi değil. Siz televizyondan sesli ders veriyorsunuz ama engellinin ailesi dizi ya da film izliyor ya da durumu önemsemiyor. İşin içine bir de teknolojik eksiklik girince, engellilerin tamamı bu süreçte eğitimden mahrum kaldı. Sayın Veli Ağbaba pandemi sürecinde engellilerin sorunlarının araştırılması için meclise bir araştırma önergesi verdi. Bende bununla ilgili sonradan çeşitli uyarılarda bulundum ve engellilerin kullandığı ekran okuyucuların bu konuda EBA’ya erişilebilirliğinin düzeltilmesi konusunda Türkiye’deki çeşitli STK’lar ve bireyler destek oldular. Engelliler de bu sayede küçük de olsa eğitimlerini sürdürmeye başladılar” dedi. Sağlığa erişim İlhan, engellilerin sağlığa erişimde de ciddi sıkıntılar yaşadıklarını vurgulayarak, bunun nedeninin ise işaret diliyle, sesli betimleme yoluyla engellilere COVID 19 sürecinde yaşanacak sorunların ve alınacak tedbirlerin yansıtılmaması olduğunu söyledi. “Bu süreçte sadece normal insanlar düşünülerek hareket edildi” diyen İlhan, “Görsel medya bu konuda sınıfta kaldı. Oysa WHO’nun hazırladığı ‘COVID 19 Salgını Sırasında Engelliliğin Gözetilmesi’ isimli rehber göz önünde bulundurulsaydı, seyir farklı işleyebilirdi. Tüm yurttaşlara eşit erişim hakkı sosyal, özgür ve demokratik devlet olmanın özelliğidir. Eğer siz normal bireylere sağladığınız olanakları dezavantajlı gruplara sağlamazsanız, onları göz ardı etmiş olursunuz” dedi. İstihdam Engelli bireylerin istihdam konusunda da sıkıntı yaşadığını kaydeden İlhan, devletin engelli vatandaşları idari izinli saymasının doğru bir uygulama olduğunu, çünkü onlar için sokağa çıkmanın ve sosyal mesafe kuralının daha zor olduğunu belirtti. İlhan, “Markete gidemediler neden? Çünkü sosyal mesafe kuralı uyarınca birinden yardım alamadılar” dedi. Özel sektörün ise engelli bireyleri işten çıkarmak için bunu fırsat bildiklerini ifade eden İlhan, bu süreçte özel sektörde çalışan pek çok engellinin işten çıkarıldığına dikkat çekti. İlhan şöyle konuştu: “Gittiğiniz bir yerde birinden yardım alamıyorsunuz, kullanabileceğiniz temizlik malzemelerinin yerini bulmak görme engelli bir vatandaş açısından çok zordu. Ne yapılmalıydı? Devlet, yardım yapmak yerine sosyal devlet olmanın yükümlülüklerini yerine getirerek toplumdaki grupların ihtiyaçlarına göre düzenlemeler yapmalıydı. Engelliler Türkiye’de yüzde 12’lik bir dilimi oluşturuyor ve aldığı tedbirleri de hem işaret dili hem sesli betimlemeli hem yazılı olarak engellilerin erişebileceği şekilde yayınlamalıydı. İstihdam açısından işten çıkarılmalar ise kesinlikle yasaklanmalıydı. Bir süre yasaklandı ama uyulmadı...” Sosyal hayata katılım İlhan, “Zaten normalde de dışarı çıkmalarının zor olduğu” engellilerin bu süreçte kendi alışverişlerini yapmalarının, açık alanda dolaşabilmelerinin çok zor olduğunu belirterek, bunun ise mimari şartlardan ve yeni kurallardan kaynaklandığını belirtti. Hem engellilerin hem de ailelerinin bu süreçte psikolojik desteğe ihtiyaç duyduklarının altını çizen İlhan, “Sağlık Bakanlığı ve yerel yönetimlerce hizmet sağlanmalıydı. Evlerine âdeta hapsedilen engelliler ciddi psikolojik sıkıntı yaşıyorlar. Huzurevlerinde yaşayan engelli yaşlılar da var ama bu konuda raporlama yapılamıyor çünkü bilgimiz yok” diye konuştu. “Devlet acilen kriz kurulu kurmalı” Pandemi sürecinin ne kadar süreceğinin muğlak olduğunu belirten İlhan, devletin acilen STK’lar, üniversitelerin ilgili bölümleri ve yetkili bürokratlardan oluşan bir kriz kurulu kurması gerektiğini ifade etti. İlhan, “Engellilere yönelik tedbirler tüm iletişim araçlarıyla mutlaka anlatılmalı ve bu anlatım engellilerin kullanabileceği kriterlere uygun olmalı. COVID 19 acilen engelli okullarındaki müfredata ders olarak eklenmeli ve aileleri de bilinçlendirmek için rehber hazırlanmalı” dedi. Türkiye’de COVID 19 nedeniyle 6 bine yakın insanın hayatını kaybettiğini ancak bunların kaçının engelli birey olduğunun bilinmediğine vurgu yapan İlhan, şunları söyledi: “Engelli olan COVID 19’lu hastaların teşhis ve tedavisi de zor. İşaret dili bilen yok ya da Braille alfabesiyle anlatılmış rehber yok. Sağlık personeli bu süreçte zaten tükenmiş durumda ve ellerinde engelli bireylerle iletişim sağlayacak rehber yok. O yüzden raporlama ya da istatistik yapmak çok zor, veri yok.” “Bu süreçte teknoloji sayesinde hayatım kolaylaştı” İlhan engellilerin bu süreçteki sorunları konusunda gazetecillere büyük sorumluluk düştüğünün altını çizerek, pandemide hayatını nasıl sürdürdüğünü de şu sözlerle anlattı: “Ben ilk duyduğumda belki acil eylem planı yapacak yeteneğe sahiptim ama milyonlarca engelli arkadaşım çok panikledi. Eğitim seviyesi ve bilgiye ulaşamamaktan da kaynaklı bu durum… Ben bu süreçte kendi hayatımı sürdürürken teknolojiyi iyi bilmem, bilgisayarı kullanabilmem müthiş kolaylık sağladı. Evdeki tüm temizlik işlerini nasıl yapacağımı, yemek yapmayı öğrendim ve her işimi kendi başıma daha iyi yapmayı öğrendim. Bunların tümünü teknoloji sayesinde yapabildim. İnterneti biliyor olmam, bir bilginin nasıl aranacağını bilmem ve akıllı telefonum işimi çok kolaylaştırdı. Alınması gereken tedbirleri de bu sayede öğrendim. Teknoloji, engellilerin yaşam enerjisini çok artıran bir nimet ama ne yazık ki kullanan engelli sayısı az… Okulda birinci sınıftan itibaren engelli bireyler için teknoloji dersi ve bilgisayar öğretilmeli. Merak ettiklerini araştırmak, bilgiye ulaşmak onların da hakkı…”
Editör: TE Bilisim