Başbakan Ahmet Davutoğlu, parti kurullarında, teşkilatında ve tabanında istişarelerini yaptıklarını belirterek, "İstişareler neticesinde MHP veya CHP koalisyonunun olabileceği kanaati ortaya çıktı. Bu temelde de bütün partilerle, üç partiyle de görüşeceğiz ama yoğunluğu bu iki partiye vererek netice almaya çalışacağız" dedi.

Davutoğlu, Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'ya hareketi öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.Bir gazetecinin, "Koalisyonda kişisel olarak yakın durduğunuz, sorun yaşamadan çalışabileceğiniz parti hangisidir?" sorusuna Davutoğlu, şu yanıtı verdi:"7 Haziran'dan itibaren, ilk değerlendirmeleri yaptığımdan bu yana hep aynı şeyi vurguladım. Özellikle MHP ve CHP ile ilgili olarak 'Aynı mesafedeyiz' dedim. Hepsiyle görüşeceğiz. İstişarelerimizi yaptık. AK Parti, geleneği çok güçlü bir partidir. İstişarelerimizi yaptık parti kurullarında, teşkilatımızda, tabanımızda. İstişareler neticesinde MHP veya CHP koalisyonunun olabileceği kanaati ortaya çıktı. Bu temelde de bütün partilerle, üç partiyle de görüşeceğiz ama yoğunluğu bu iki partiye vererek netice almaya çalışacağız. Nihayetinde bir ortaklık kuruyorsunuz, tek taraflı iradeyle ya da 'Şu ihtimal bana daha yakın' diyerek yol alınmaz. Karşı tarafın iradesi de önemli burada. İki tarafla da teknik olarak da detaylı olarak da görüşeceğiz."Davutoğlu, ilk tur üç partiyle de görüşeceklerini belirterek, "Arkadaşlarım randevular için temasları başlattılar dün ve bugün. Pazartesi günü CHP, salı günü MHP, çarşamba günü de HDP ile görüşmeleri yapmak üzere bir planlama içindeyiz. Onların kendi programlarına göre de daha netleşecek. Zaman kayması olabilir. Önemli olan, karşılıklı iradenin netleşmesi ve sağlam bir zeminde hareket etmemiz. Bu konuda soğukkanlı ve sağduyulu bir yaklaşım benimsenmesi, duygusal tepkilerden, fevri tutumlardan kaçınılması halinde çok sağlam yapılı bir koalisyon oluşabileceğine inancımı hala muhafaza ediyorum" diye konuştu.

"Türkiye'de bulunan bir dış temsilciliğin binasının ve oradaki insanların korunması bizim şerefimizdir"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, son günlerdeki Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile ilgili protestolara ilişkin soru üzerine de şunları söyledi:"Ne tür ihtilaf yaşanırsa yaşansın kesinlikle bu ihtilaf dış temsilciliklere yansıtılmaz. Elçiler, diplomatik temsilciler ve o ülkeden gelen turistler bizim en aziz misafirlerimizdir. Kaldı ki Türkiye ile Çin arasında, Türkiye ile Tayland arasında diyalog mekanizmaları da açıktır, görüşlerimizi beyan ediyoruz, karşılıklı olarak yoğun temaslarda bulunuyoruz. Dolayısıyla bu tür provokasyonlar, bu tür saldırılar, Koreli bazı turistlere yönelik saldırılar ya da Tayland Fahri Başkonsolosluğu'na yönelik saldırılar, açık bir şekilde ifade ediyorum hem kültürümüze, misafirperverliğimize hem siyasi, diplomatik temel ilkelere aykırıdır. Bu konulara karşı toplumumuzun duyarlı olmasını ve kesinlikle provokasyonlara gelmemesini ısrarla vurguluyor ve rica ediyorum. En zor şartlarda dahi bizim misafirimiz olan herkese ne kadar saygılı davrandığımıza tarih şahittir."Daha önce Myanmar ve başka olaylarda da görüldüğü gibi toplumsal panik oluşturacak haberlerin söz konusu olabileceğine işaret eden Davutoğlu, "Haksızlıklara karşı sesimizi yükseltebilir, konuşabiliriz ama provokatif nitelikli haberlere karşı duyarlı olmamız lazım. Haberlerin mahiyeti ne olursa olsun dış temsilciliklerin korunması ve onların can, mal güvenliği bizim namusumuzdur, şerefimizdir. Türkiye'de bulunan bir dış temsilciliğin binasının ve oradaki insanların korunması bizim şerefimizdir. Buradan Çin, Tayland ve Türkiye'deki bütün dış temsilciliklere hitaben de söylüyorum, buraya gelmek isteyen turistlere de seslenmek istiyorum: Türkiye'de her türlü can ve mal güvenliği vardır ve bu konularda hiçbir şekilde olabilecek olumsuz olaylar karşısında müsamahakar davranılmaz" dedi.