Irak'ta çadır kamplarda kalan sığınmacıların sıcak çilesi başladı. Sıcaklığın 45 dereceyi bulduğu Erbil dışındaki Bahirka Kampı'ndaki çadır sakinleri, kendilerine dağıtılan "müberide" denilen İran yapımı klimalarıyla serinlemeye çalışıyor. Ancak elektrikler sürekli kesiliyor. Hatta bazen bu durum saatlerce devam ediyor. Böyle olunca kamplarda yaşam, sığınmacılar için işkenceye dönüyor.

Bez çadırların güneşin yakıcı sıcağından korumadığı kampta yaklaşık bir yıldır kalan Musullu aileler, artık evlerine dönmek istiyor. Fakat Musul ili ve Telafer ilçesinin hala terör örgütü DAEŞ'in elinde olması yaşanan insani dramın bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.

Bahirka Kampı'ndaki bir diğer sorun da su sıkıntısı. Kampa günde sadece bir kere su veriliyor. Sığınmacı aileler, ellerindeki tüm bidonları ve kap kaçakları suyla doldurarak, içecek sıkıntılarını gidermeye çalışıyor.

Musul'u kurtarmaya yönelik operasyonunun sürekli ertelenmesi ve şimdide bahar aylarında başlatılacağı beklentisi sığınmacılarda hayal kırıklığı oluşturmuş durumda. Irak hükümetinin, Musul'u kurtarmaya yönelik henüz ciddi bir girişimde bulunmaması ve ülkenin üçüncü büyük vilayeti Enbar'ın da DAEŞ kontrolüne girmesi çadır sakinlerini umutsuzluğa sevk ediyor.

- "Kampta hayat

zorlaştı"

Çadırda ailesiyle kalan Ahmet Hasan, AA muhabirine yaptığı açıklamada yaz sıcakların başlamasıyla kamp hayatının daha da zorlaştığını söyledi.

Derme çatma bez çadırların kendilerini sıcaklardan koruyacak nitelikte olmadığını anlatan Hasan, elektrik kesintileri nedeniyle çoğu zaman klimaların çalışmadığını, bu nedenle saatlerce sıcağın çilesini yaşadıklarını belirtti. Bu durumdan en çok çocukların ve yaşlıların olumsuz etkilendiğini kaydeden Hasan, evlerinin bulunduğu Musul'un kurtarılmasına yönelik umutlarının azaldığını ifade etti.

 Garbiye Şerife (65), çadır kampta çocuklarıyla barınmaya çalışıyor. Ancak yatalak olduğu için kamp şartlarını en ağır şekilde yaşıyor. Cilt hastalığı olduğunu belirten Şerife, parasızlık nedeniyle ilaçlarını temin edemediğini söyledi. Şerife yaşadıkları sıkıntıları şöyle anlattı:"İki aydır yatalak bir hastayım. Havalar çok ısındı, ayaklarımın derisi sürekli soyuluyor. Yürüyemediğim için engelli aracıyla ihtiyaçlarımı gideriyorum. Elimle hiçbir şey tutamıyorum. Burada yaşamak çok zor. Artık vatanımıza dönmek istiyoruz. Çocuklarımızın çalışıp ekmeklerini kazanacakları bir yer de yok. Bu mübarek Ramazan ayının evimize dönmemize vesile olmasını diliyorum."

Bir başka kamp sakini Hüseyin Muhammed de bir yılı aşkın bir zamandır sığınmacı hayatı yaşadıklarını, artık evlerine dönmek istediklerini dile getirdi. Muhammed, "Irak Başbakanı Haydar el-İbadi bizim liderimiz değil. Buraya geldiğimiz günden beri ne yüzlerini ne de bir yardımlarını gördük. Musul'u ilkbaharda kurtaracaklarına dair açıklamalar yaptılar. Biz de umutlanmıştık. Ancak olmadı, umutlarımız başka bahara kaldı" şeklinde konuştu.

Irak'ın ikinci büyük kenti Musul, 14 Haziran 2014'te DAEŞ'in eline geçmişti. Musul ve ardından diğer bazı bölgelerin DAEŞ'in eline geçmesi ve çatışmaların başlaması üzerine binlerce kişi evini terk ederek ülke içinde yer değiştirmişti. Irak Göç ve Göçmenler Bakanı Derbaz Muhammet, DAEŞ saldırıları nedeniyle ülke içindeki sığınmacı sayısının 3 milyonu geçtiğini duyurmuştu.