“Sanayimizde bölgesel kalkınmanın farkındalığını arttırmak istiyoruz”

NAZ AKMAN - 42 üyeye sahip olan ve sektörün yüzde 95’ini temsil eden Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER), 2019 yılının ilk altı ayındaki ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41 artarak 708 milyon dolara ulaştığını belirtti. Başkent Organize Sanayi Bölgesi Merkez Bina’da ‘Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı’nı gerçekleştiren İMDER, Türkiye’nin dünya pazarında Avrupa’da 7’nci, dünyada ise 11’nci sırada yer aldığını açıkladı. İMDER üyesi MEKA ev sahipliğinde yapılan toplantıya, İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, Başkent Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Şadi Türk, Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, MEKA Firma Sahibi Mehmet Kaybal ile Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu katıldı. “İş ve inşaat makinaları sektörünün yüzde 95’ini temsil ediyoruz” Sektör olarak dünyadaki pazar payını artırmak için yola çıktıklarını belirten İMDER Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, “İş ve inşaat makinaları sektörünün yüzde 95’ini temsil ediyoruz. Ekonominin kılcal damarları içerisinde dolanan bir sektörden bahsediyoruz. Ankara sektörün hem kamu hem de özel kurumlar nezdinde merkezi. Hatta buradaki Organize Sanayi Bölgeleri bu makinelerin Türkiye’deki çekirdeği diyebiliriz. Tüm bunlar Ankara’nın iş ve inşaat makineleri ile iç içe geçtiğinin göstergesi. Türkiye iş ve iş makinalarında üretim olarak Avrupa’nın 10’uncu büyük ülkesiyiz. Bizler ülkemizin ekonomik büyüklüğünü ve Türkiye’ye katkımızı arttırmak için yeni pazarları keşfetmek istiyoruz. Hedefimiz Çin ve Latin Amerika ülkeleri. Çin’de Türk makinaları Avrupa kalitesinde değerlendiriliyor ve Türk markalarına da bu gözle bakılıyor. Bu fırsatı iyi değerlendirerek, Çin pazarında yer edinebiliriz. Sektörümüzün ihracat deneyimi yüksek ve tecrübemiz ile Latin Amerika pazarında da söz sahibi olmamız çok yakında. Ayrıca ihracatta Türk malı algısının güçlenmesi için de çalışıyoruz” dedi. “Sanayinin gelişmesi için üretime destek” Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da Büyükşehir olarak mentorluk yapacakları bilişim vadisi çalışmalarını yürüttüklerini dile getirerek, “Endüstriyel tasarım sağlayacak ve yapay zekayı öğreten kurslar açmak için işbirliğine hazırız. Seçimlerden önce önceliğimizin Ankara ekonomisini ayağa kaldırmak olduğunun altını sık sık çizdim. Bunun için önceliğimiz fuar alanı. Fuar alanını bitirebilirsek bu durum daha çok üretim, daha çok istihdam olarak Ankara’ya yansıyacak. İstihdamı arttırmak için üretime destek olmaktan başka çaremiz yok. Ara eleman konusunda da ortak bir çalışma yapabiliriz. Ankara’yı sanayinin başkenti olacak şekilde her alanda diğer ülkelerin başkentleri ile yarışabilir bir konuma getirmek istiyoruz. Metro projelerimiz ile ilgili kredi görüşmelerimiz devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi olarak mutlaka sözleşmede belli bir oranda yerli malı kullanma mecburiyeti getireceğiz. Her türlü ihtiyacımız için yerli üretime dönelim, hangi sektör olursa olsun, yer ihtiyacı konusunda yardımcı olacağıma söz veriyorum” diye konuştu. Başkent OSB olarak hedeflerinin sanayiyi geliştirip, kalkınmış ülkelerin arasında yer almak olduğunu söyleyen Başkent Organize Sanayi Başkanı Şadi Türk ise “Son yıllarda dünyadaki ekonomik dalgalanma ve bunun yansıması olarak Türkiye de yaşanan ekonomik dalgalanmalara baktığımızda neredeyse bütün sektörlerin göz bebeği sanayi. Bu yüzden sanayi yatırım yapılması gereken bir alan. Sanayi; üretim yapması zaman alan, marka olma yolunda ilerlemek ise emek isteyen aynı zamanda kazanmanın zor olduğu bir sektör. Sanayideki sektörlerimize sadece zor zamanlarda değil, daima dört elle sarılmalıyız. Sanayideki tüm üreticilerimizin her zaman göz önünde olması gerekiyor” dedi. “iş makineleri sektörü Ankara açısından vazgeçilmez durumda” ASO Başkanı Nurettin Özdebir, orta ve yüksek teknoloji düzeyi içeren, verimliliği yüksek ve gelişmiş ekonomilerin söz sahibi olduğu makina sektörünün Türkiye açısından olmazsa olmaz sektörlerin başında geldiğini belirtti. Özdebir, yerli üretimin önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Dünyanın ilk 10 ekonomisine girmeyi hedefleyen Türkiye’nin bu hedefe varmasında makina sektörüne ayrı bir başlık açılması gerekmektedir. Yapılan çalışmalar makina sektörünün verimliliğinin, imalat sanayi ortalamasının bir hayli üzerinde olduğunu söylemektedir. Sektörde verimlilik artışının özellikle 2009 yılından sonra ivmelenerek yükseldiği ve imalat sanayi içinde verimliliği en yüksek birkaç sektörden biri olduğu dikkat çekmektedir. Makina ve ekipman ihracatında ikinci sırada yer alan Ankara, imalat sanayisinin teknolojik düzeyinde, iş makineleri sektörü kritik öneme haiz görünmektedir. Yalnızca yarattığı katma değerle değil aynı zamanda ileri ve geri bağlantıları ile iş makineleri sektörü Ankara açısından vazgeçilmez durumdadır. Türkiye gibi oldukça sınırlı kaynaklar ile rekabetçi üretim yapmak durumunda olan bir ülkenin, kaynaklarını, verimliliği ve yenilikçiliği hızlı bir şekilde artıracak alanlara sarf etmesi gerekmektedir. İş makineleri sektörü kaynak verimliliği ve teknolojik düzeyi ile hem Ankara’mız hem de Türkiye açısından öne çıkmaktadır. Bu yönüyle kaynakların iş makinaları sektörünün gelişmesi için kullanılması yerinde olacaktır. Kamu alımlarında yerli teçhizat tercih edilmeli. Bu konuda hem devlete hem de yerel yönetimlere önemli roller düşüyor.” “17 milyar USD ihracatımız var” Türk sanayisinin makina sektörü olarak, yerli sermaye ağırlığı bakımından çok başarılı olduğuna değinen Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu da şu bilgilere yer verdi: “Makine sektörü olarak 60 yıllık geçmişle, 260 yıllık rakiplere kafa tutuyoruz. Avrupa’nın en büyük 6. makina imalatçısıyız. 17 milyar USD ihracatımız var. İhracatımız 17 yılda tam 10 kat arttı. Türkiye ihracatı içinde makina payı %10’a ulaştı, hedefimiz %15. Makinelerimizin %50’si AB’ye, %10’u ABD’ye ihraç ediyoruz. Teknolojik seviye ve kalite sorunumuz hiç yok. Ankara’nın makine ihracatına katkısı 17,1 milyar USD’ın %11’i Ankara’dan olmak üzere 1,8 milyar USD olarak Türkiye ihracatına katkısından da büyük. Ankara’da makina ihracatçısı sayısı 2 bin 150 ve Ankara’da her iki firmadan biri makine ihraç ediyor. İş makineleri son yıllarda ihracatını en çok arttıran alt grubumuz. En etkileşimli alanlardan; 14 ayrı sektörden besleniyor. 2018 yılında, %32 ihracat artışı ile 1,2 milyar USD’I buldu. Bu günlerde en sıkıntılı alanlarımızdan inşaat yatırımlarında durum malum. Makine teçhizat yatırımları 4 çeyrektir geriliyor. Dış ticaretle bunu telafi etme çabası var. Makine sektörü İlk 6 ayda %20 artış ile gidiyor; hala çok başarılı. Yılı 1,5 milyar USD’la kapatacak. Aynı zamanda artı veren dallarımızdan olacak.” “Üretimin yüzde 90’nı yerli, üretilenin yüzde 90’ını da ihraç ediyoruz” 30 yılı aşkın süredir beton santralleri üreten ve toplantıya ev sahipliği yapan MEKA Firma Sahibi Mehmet Kaybal da “Firma olarak son yıllarda kırma-elemeye ağırlık veriyoruz. 30’u mühendis 300’den fazla personelimiz var. Yaptığımız üretimin yüzde doksanı yerli kaynak ve üretimimizin yüzde 90’nını ihraç ediyoruz. İhracat için Ar-GE ve inovasyona çok önem veriyoruz. İngiltere’ de çok tanınmış bir firma durumuna geldik. İngiltere’de tün prestijli projelerde MEKA yani Türkiye tercih ediliyor. 11 senedir MEKA Rusya markası ile Rusya’da ve MEKA Cezayir markası ile de Cezayir’deyiz” diye konuştu.