İSTANBUL - Kovid-19'dan korunmada etkin rolü olduğu belirtilen cerrahi maskelerle ilgili salgının başından bu yana sosyal medya platformlarında gündeme gelen bazı iddialar, maske kullanımına yönelik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Son günlerde paylaşılan bazı görüntülerde de ısıya maruz bırakılan cerrahi maskelerde siyah nesnelerin belirdiği ve bunların "parazit" olduğu ileri sürüldü. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Rıdvan Karaali, son bir yıldır sürekli kullanılan bir ürün haline gelen maskelerin etkinliğine ilişkin salgının başından bu yana detaylı bilgi edinildiğini söyledi.Karaali, maskeyi alırken belirli standartlara göre üretilen ve Ürün Takip Sistemine (ÜTS) kayıtlı olan ürünlerin tercih edilmesinin en doğrusu olduğunu vurguladı. Maskenin, ön yüzeyine dokunmadan ve belli bir süre sonunda değiştirilerek kullanılması gerektiğini hatırlatan Karaali, çıkarılacağı zaman da çevreye bulaşa neden olmamak için çevreye atılmaması gerektiğini ifade etti. Rıdvan Karaali, maskenin değiştirilme süresinin mevsimine ya da sarf edilen efora göre değişkenlik gösterebildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Otururken kullandığımız bir maskede kirlenme, terleme gibi bir olasılık daha az. Ama örneğin hafif tempolu yürüdüğümüzde maskede bir terleme, ıslaklık olmuşsa anında değiştirmemiz lazım ya da dışarıda yürürken üzerinde gözle görülür kirlenme olduysa hemen değiştirmek gerekiyor. Muhafaza ederken de kağıt poşet içerisine koymak, farklı yerlere değdirmemek önemli. Fakat, ev içerisinde ya da ofisimizde değilsek saklamak çok kolay değil. Dışarıda görüyoruz, koluna takanlar, çene altını indirenler, cebine koyanlar var. Üzerinde bir kirlenme varsa cebine koyduğumuzda onu etrafa yayma durumumuz oluyor." diye konuştu Dr. Öğretim Üyesi Karaali, maske kutularının üzerinde Sağlık Bakanlığı ürün takip kodu bulunduğunu, bu kod ile ÜTS üzerinden ürünün nerede, hangi standartlara göre üretildiğinin takip edilebildiğini dile getirdi. Maskenin ÜTS'ye tabi olmasının belli standartlara göre üretildiğini gösterdiğini aktaran Karaali, "Özellikle bariyer katmanı olan ve koruyucu etkinliği kanıtlanmış ürünleri sistemden rahatlıkla bulup öğrenebiliriz. Bu ürünleri satın almamız en doğru yaklaşım olacaktır." dedi. Maskelerde merdiven altı üretimlerle de karşılaşıldığını belirten Karaali, hangi standartlarda üretildiği belli olmayan bu ürünlerin koruyuculuğunun da bilinmediğini hatta sağlığa zararlı olabildiklerini vurguladı. "Maskede parazit olduğu" iddiaları Dr. Öğretim Üyesi Rıdvan Karaali, sosyal medya platformlarında paylaşılan "ısıya maruz bırakılan cerrahi maskede siyah nesnelerin belirdiği ve bunların parazit olduğu" iddialarını şu şekilde değerlendirdi: "Görüntülerin bazılarını izleme şansım oldu. Orada şöyle bir durumla karşı karşıyayız; Bu maskeler nasıl üretilmiş, nasıl saklanmış, bu gösterilen şartlar nasıl yapılmış bilmiyoruz. Dolayısıyla 'Üründe herhangi bir şey vardır.' demek doğru değil. Sosyal medya maalesef biraz speküle edebiliyor. Görüntüler üzerinde ayrıntılı yorum yapabilmek için bunlar pakettin mi çıkarıldı yoksa 1 aydır bir kenarda atıl duran maske üzerinde mi çalışma yapıldı, bunları bilip ona göre yorum yapmak daha akılcı olacak gibi duruyor. Bilimsel olarak önerilen ve bazı çalışmalarla kanıtlanmış, şartlara uyan ürünleri tercih edip, kurallara uymak en doğru yaklaşım olacaktır." Karaali, yine sosyal medya platformlarında ileri sürülen "maske takmak koruyucu değil" söylemleri üzerine, maskenin etkinliğine dair, "Bu hastalıktan korunmak için bir önlem paketimiz var. Bu paketin bir maddesi de maske. Maske, fiziki mesafe ve hijyeni birlikte ve doğru yaparsak en iyi koruyuculuğa ulaşma şansımız var. Olası hasta bir kişinin maske kullanması etrafa hastalık yaymasını önlemiş oluyor. Toplumda vakaların çok arttığı dönemlerde, herkesin hasta olma ya da virüsü yayma olasılığı bulunduğundan topluca bir kullanım, önlemin en doğru yolu olacaktır." ifadelerini kullandı. Aşılamanın özelikle hastalığı ağır geçirmeme konusunda önemli katkılar sunduğunu anlatan Karaali, "Son dönemde yatan hastalarımızda da görüyoruz; aşılı kişilerden neredeyse yatırdığımız yok denecek kadar az." bilgisini verdi. Ancak aşılı kişilerin de Kovid-19'u bulaştırabileceğini vurgulayan Karaali, toplumda belli bir düzey koruyucu antikor olana kadar, aşı yaptırılmış olunsa da maske, fiziki mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.