Doğan BULGUN  İstanbul Caz Festivali’nin yirmi beşinci yılına özel konukları arasında ilk sürpriz isim, kırk beş yıllık müzik kariyeri boyunca çok sayıda sanatçıya ilham kaynağı olan, Avustralyalı şarkıcı, söz yazarı, besteci, senaryo yazarı, şair ve aktör Nick Cave ile grubu The Bad Seeds. İstanbulluların yıllardır heyecanla yeniden canlı izleyecekleri günü beklediği Nick Cave & The Bad Seeds 14 yıl aradan sonra 25. İstanbul Caz Festivali kapsamında %100 Music desteğiyle 10 Temmuz Salı akşamı Küçük Çiftlik Park’ta hayranlarıyla buluşacak İSTANBUL Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Garanti Bankası sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Caz Festivali 2018’de 25. yaşını kutluyor. Festival, 2018 yılında da caz, güncel müzik ve dünya müziğinin başarılı isimlerini konuk ediyor. Çeyrek asır boyunca İstanbullu müzikseverleri, cazın en iyi ve en yeni örnekleriyle buluşturan İstanbul Caz Festivali, bu yıl da 26 Haziran - 17 Temmuz tarihleri arasında yıldız isimlerden yeni keşiflere pek çok müzisyeni İstanbul’da ağırlayacak. 25. yıl programının açıklanan ilk sanatçısı ise müziğin efsane ismi Nick Cave ve grubu The Bad Seeds. Birincisinin düzenlendiği 1994’ten yılından bu yana her yıl Temmuz ayında caz ve güncel müziğin efsane sanatçılarının müzikseverlerle buluştuğu bir geçit töreni haline gelen ve yıllar içinde Al di Meola, Bryan Ferry, Björk, Buena Vista Social Club, David Sanborn, Dead Can Dance, Eric Clapton, George Benson, Grace Jones, Herbie Hancock, John McLaughlin, Joan Baez, Joss Stone, Joe Sample, Keith Jarrett, Marianne Faithfull, Marcus Miller, Massive Attack, Morrissey, Nick Cave, PJ Harvey, Paul Simon, Paco de Lucia, Patti Smith ve Wynton Marsalis gibi müzisyenleri konuk eden İstanbul Caz Festivali, 25. yılını da özel bir programla kutlamaya hazırlanıyor. 700 KONSER, 5 BİN 200 SANATÇI VE 730 BİN SEYİRCİ İstanbul’un uluslararası konser haritasında önemli bir yer edinmesini sağlayan ve geride bıraktığı 25 yılda 700’den fazla konserde, 5 bin 200’ün üzerinde sanatçı ve 730 bine yakın seyirciyi ağırlayan İstanbul Caz Festivali, sadece müzikseverler ile sanatçıları buluşturma amacıyla sınırlı kalmayan, Türkiyeli sanatçıların çalışmalarını ve yeni üretimlerini destekleyen ve bu alanda yeni nesilleri teşvik eden geniş çerçeveli bir festival olma özelliği de taşıyor. İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı festival ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şu düşüncelerini dile getirdi: “Tohumları 1980’li yıllarda, İstanbul Festivali kapsamında düzenlenen caz konserleriyle atılan İstanbul Caz Festivali, 1994’te ayrı bir etkinlik olarak yapılanmıştı. O günden bu yana, kentin farklı mekânlarını kullanışıyla İstanbul’la kenetlenen, seyircisinin yoğun ilgisi ve sevgisiyle büyüyen festivalimizin İstanbul’da caz beğenisinin derinleşmesi açısından da büyük etkileri olduğuna inanıyoruz. Her yıl temmuz ayının özlemle beklenmesini sağlayan festivalimiz caz ve güncel müziği kentin gündemine taşıyor ve İstanbul izleyicisine dünyanın dört bir yanından usta müzisyenlerle buluşma ve müziğin yeni ufuklarını keşfetme imkânı sunuyor. Bu alanda çalışan müzisyenlere birlikte özgün üretimler sergilemek için fırsatlar yaratırken cazın coşkusunu kentin farklı noktalarına, sokaklarına, vapurlarına, parklarına taşıyan festivalimizin çeyrek asrı geride bırakması bize gurur veriyor.” Yirmi beş yıldır festivali kamuoyuna duyurmak yönündeki çabalarından dolayı medya mensuplarına da teşekkür eden Eczacıbaşı ayrıca, 2005’ten bu yana festivalin direktörlüğünü yürüten Pelin Opcin’in, Londra Caz Festivali’nde programlama direktörlüğü görevini üstlenmesine değinerek Opcin’i tebrik etti. İKSV Genel Müdürü ve 1994-2002 yılları arasında İstanbul Caz Festivali’nin direktörlüğünü üstlenen Görgün Taner “25 yıllık bir festivali ortaya çıkartmanın haklı gururunu yaşıyoruz” diyerek başladığı konuşmasında, “Bugün dünyanın önde gelen sanatçılarının ziyaret haritasında İstanbul varsa bunda bu sene 25. yılı birlikte kutladığımız İstanbul Caz Festivali’nin önemli katkısı vardır. Hiçbir kalıcı eser tek bir kişi ya da kurum tarafından gerçekleşmiyor. Tüm bu süreçte birlikte öğrendiğimiz ve çalıştığımız tüm kişiler, 25 yılda emeği geçen tüm İKSV çalışanları, rehberler, prodüksiyon ekibi, müzisyenler, reklamcılar, tasarımcılar, sektör profesyonelleri ve festivali 21 yıldır destekleyerek sürekliliğinin sağlanmasına destek olan Garanti Bankası’na teşekkür ediyorum,” dedi. İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opcin de festivalde ilk kez 2003 senesinde hayata geçirilen ve on dört yıl içerisinde 50’nin üzerinde genç caz sanatçı ve topluluğuna dünyaca ünlü caz sanatçılarıyla aynı festivalde yer alma imkânı sağlayan “Genç Caz projesi” ile yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarının geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla hayata geçirilen “ViTRiN: Türkiye Güncel Müzik Buluşması”ile ilgili açıklamalar yaptı MÜZİK DEVİ NICK CAVE’İ AĞIRLAYACAK İstanbul Caz Festivali’nin yirmi beşinci yılına özel konukları arasında ilk sürpriz isim, kırk beş yıllık müzik kariyeri boyunca çok sayıda sanatçıya ilham kaynağı olan, Avustralyalı şarkıcı, söz yazarı, besteci, senaryo yazarı, şair ve aktör Nick Cave ile grubu The Bad Seeds. İstanbulluların yıllardır heyecanla yeniden canlı izleyecekleri günü beklediği Nick Cave & The Bad Seeds 14 yıl aradan sonra 25. İstanbul Caz Festivali kapsamında %100 Music desteğiyle 10 Temmuz Salı akşamı Küçük Çiftlik Park’ta hayranlarıyla buluşacak. PJ Harvey, Blixa Bargeld, Shane McGowan, Flaming Lips, Pulp, Johnny Cash, Marianne Faithfull, Kylie Minogue, Debbie Harry gibi müzik tarihinin son yüzyılını alt üst etmiş isimlerle yaptığı işbirlikleri, düetler ve edebiyat ile sinemaya da dokunan disiplinlerarası sanatsal üretimiyle günümüzün en önemli müzisyenleri arasında sayılan Nick Cave & The Bad Seeds, grup olarak, üyelerinin tek tek başarabileceklerinin çok ötesine geçen bir yaratıcı güç ortaya çıkarıyor. Geçtiğimiz otuz yılın en heyecan verici, en etkili gruplarından biri olmalarının yanı sıra, Nick Cave ve müzisyen ekibi, 1984 tarihli From Her to Eternity’den bu yana, 35 yıla yayılan kariyerleri boyunca neredeyse her iki yılda bir albüm üretkenliğini tutturup dünya üzerindeki hiçbir sese benzemeyen işlere imza attı. Grup üretimlerini, hepsi ayrı birer şiir kitabı ve modern rock mucizesi olan 16 uzunçalarla taçlandırdı. Nick Cave and the Bad Seeds bugün en yenilikçi, en üretken ve en ilham verici topluluklar arasında sayılıyor. Müzik kariyerinde kırk beş yılı deviren Nick Cave’e bu özel konserde, sahnede post-punk’ın yaşayan en önemli temsilcileri eşlik edecek. Cave’in müzikal ruh eşi olarak bilinen Warren Ellis; ekibin değişmezleri Thomas Wydler, Martyn P. Casey, Jim Sclavunos ve gruba son iki albümde dahil olan George Vjestica ile Toby Dammit’ten oluşan tam kadrosuyla Nick Cave, İstanbul’da uzun zaman hafızalardan çıkmayacak bir performansa imza atacak. İDSO çok eğlenceli bir konserle ‘Yaza Merhaba’ dedi İSTANBUL Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) DenizBank Konserleri’nin 2018 yılı ilk yarı yıl sezon konseri Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı.2150 kişilik salon ve balkon tamamen müziksever İDSO dostları ve izleyicileriyle doluydu. Konser öncesi İDSO’nun 14 yıldır ana sponsoru Denizbank’a da teşekkür plaketi takdim edildi. “Yaza Merhaba” Konserinde İtalyan şef Carlo Rizzari ve tenor Aydın Uştuk’a eşlik eden İDSO, sezonun son konserinde çok başarılı bir performans gösterdi. Konserde, Gioacchino Rossini’nin “Semiramis Uvertürü”, Gaetano Donizetti’nin “Una Furtiva Lagrima”, Eldo Di Lazzaro’nun “Chitarra Romana”, Pietro Mascagni’nin “Intermezzo Da Cavallleria Rusticana”, Alberto Barberis’in “Munasterio ‘E Santa Chiara “, Enrico Cannio’nun “ O Surdato Innamorato”, Giacomo Puccini’nin “ Intermezzo Da Manon Lescaut”, Ernesto De Curtis’in “Torna A Surriento”, Luigi Denza’nın “ Funiculi Funicula”, Giuseppe Verdi’nin “Sinfonia A I Vespri Siciliani”, Giovanni Capurro’nun “O Sole Mio” eserleri icra edildi. Büyük beğeni toplayan konserde alkışların ardından bizim ezgilerimiz icra edildi: “ Bitez Yalısı” ve “ Memleketim”. Tüm dinleyicilerin birlikte seslendirdiği her iki eserle bu coşkulu konser sona erdi.