Dr. (E) Tuğamiral Ergun MENGİ Cari açık, ithal mallar, lüks tüketim alışkanlığı ekonomimizde en çok konuşulan kavramlar. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” sözü küreselleşen dünyada geçerli değil, sana dokunmayan yılan nerde olursan ol sana da dokunuyor, sessiz kaldıkça sıra sana da geliyor. Araçlarda ÖTV indirimi beklenirken, 29 Ağustos gecesi yayımlanan genelge ile arabaların ÖTV’lerine müthiş zam yapıldı. Üst katman bir arabada % 277 KDV ve ÖTV vergisi var. Dünyada bu konuda açık ara lideriz. İkinci ülke, AB üyesi Danimarka, halkına ben araba üretemiyorum, petrolüm yok, size toplu taşıma araçları sunuyorum diyerek, araba kullanmak isteyenlere AB gümrük kurallarını ters yüz edip % 212 ÖTV koyuyor. Türkiye toplu taşıma araçları yetersiz, bisiklet yolları yok ama araba endüstrisi var, yerli milli diyorsak neden yerli ve ithal araçlara aynı oranda vergi koyuyoruz. Yerli araçlara yerli katkı oranı kadar ÖTV indirimi verilse, hem yerli arabalar cazip fiyata gelir hem de yerli üretim teşvik edilir. Lüks araçlara %220 ÖTV konulunca, ilk yapılacak işlem, devlet kurumlarının lüks araç kullanımını bırakmasıdır. Zengin düşünsün, parası olan versin dersen yanılıyorsun. Küreselleşme ile Korona da gördük ki, hepimiz dünya denilen küçük bir alanda yaşıyoruz. Başka ülkenin, başka insanın derdi seni gelip buluyor. Zengine çıkarılan bu vergiler, önünde sonunda işçilere, emekçilere, tüketici fiyatlarına, az gelirliye bir şekilde yansıyacak. Kore nasıl bu hale geldi. Devlet Başkanı 1980’lerin başında bir slogan çıkardı, “Bir çay bardağı Çin’den 50 cent’e geliyor yerlisi 4 dolar ise, yerlisi daha ucuz”. Çünkü yerli üretimde, istihdam var, üretim var, işsizliği azaltıyor, gelişme-geliştirme var, çalışma var, sosyal sigorta var, gelecek var. Biliyor musunuz, Kapitalizmim yüzünden dünyada 600 milyon obez ve 1,4 milyar aç insan var. Starbucks’da içilen bir kahve için bir çiftçinin 3 gün çalışması gerek. Victorica Secret’ın avuç içi kadar bir çamaşırına 575 TL (80 dolar) ödeyip mutlu olan insanlar var. Ama bu 80 doları ABD’ye göndermek için çiftçinin 10 dönüm arazi buğdayı ekip, biçip, ihraç etmesi gerekir ki 80 Dolarlık avuç içi kadar çamaşırın bedeli ABD’ye gitsin. “Kapitalizmin serbest piyasa ekonomisi" dünyanın en büyük yalanı, eğer ihtiyaçlarını tamamlayamamış bir ülke ve vatandaşların varsa serbest piyasa ekonomisi çalışmaz, çünkü devamlı talep var, arz-talep dengesi kurulamadığından fiyatlar dengeye gelmez, hep artar. Çünkü alıcı var. Zengini fakiri, Türk’ü, Çinlisi, Avusturalyalısı aynı küçük bir fanusta yaşıyor, bana dokunmayan yılan bin yaşasın, benim partim iyidir, benim teröristim iyidir artık bu dünyada geçerli değil. Kore örneğinde olduğu gibi, yerli ürün her zaman daha ucuzdur aklınız da bulunsun.