Siyasetçiyi halka sevdiren en önemli özelliklerin başında samimiyet gelir. Bunu da iç dünyasını halkına açarak yapar. Espri üreterek zekâsını ortaya koyar, insanları güldürür. Gerektiğinde kendisiyle dalga geçerek bunu yapar. Hayatımızda böyle siyasetçi portreleri olmuştur elbet. Eskiye gidersek; önce rahmetli Osman Bölükbaşı’yı hatırlarız. O’nun deyişlerinde hem mizah, hem felsefe vardır. “Eşşeğin kulağına Yasin okunmaz” sözü, en çok sevdiklerimdendir. Rahmetli Demirel’in, “benzin vardı da biz mi içtik?” sözü bizi halâ güldürür. Son yıllarda bu kervana Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığını görüyoruz. Konuşmalarına mutlaka bir espri katıyor, çocuksu gülücüklerle kendini sevdirmeyi başarıyor. Geçen gün bir televizyon kanalında eşinden söz ederken, “Semiha hanım beni halâ Ulaştırma Bakanı olarak görüyor. Bazen ben de kendimi öyle görüyorum.” derken tam da bunu yapıyor. CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, siyasete güzel çeşniler katıyor. Özlediğimiz bir siyaset tarzını başarı ile sergiliyor. Geçenlerde Habertürk televizyonunda Genel Yayın Yönetmeni Veyis Ateş’in programında içiyle dışının bir olduğunu o kadar güzel, o kadar ustalıklı bir şekilde sergiledi ki, programı izleyen insanların “işte budur!” dediğini işitir gibi oldum. İç dünyasını, hatalarını, pişmanlıklarını halkıyla paylaşırken “bravo!” üstüne bravolar aldı. İlhan bey fizik olarak da sevimli bir insan. Burnunun büyüklüğü karikatürlere konu olmuş. İstanbul Belediye başkanı adayı iken bir çizerimiz O’nun burnunu “üçüncü köprü” diye karşıya uzatmış. Bu karikatürden çok keyif aldığını söyledi. Eşine yaptığı güzel serenatlardan söz etti.  Bir bakıma, aile hayatından da güzel kesitler vermiş oldu. İlhan Kesici, sağ kesimden CHP’ye geçmiş bir siyasetçi. ODTÜ’den Yük. Mühendis olarak mezun olmuş.  Tahsil hayatı çalkantılı bir dönemde geçmiş. ODTÜ’de ülkü ocaklarını ilk kuran, başkanlığını yapan “cesur yürek!” Sonra merkez sağda konumlanış. Demirel ve Özal’ın rahle-i tedrislerinde olgunlaşmış. DPT’de Uzman, Daire Başkanı, Genel Müdür ve nihayet Müsteşar olarak liyakat merdivenlerini tırmanarak başarılı görevler yapmış. Özal’ın ANAP’ında milletvekilliği yapmış. Sonra, Baykal’ın davetiyle CHP’de yer almış. Bu partide, kendi köklerini muhafaza ederek duruyor. Ekonomi bilgisi fevkalâde. Derin bir tarih ve din bilgisine sahip. İngilizcesi süper. Kendisine güveniyor. Konuşmalarını bilgisiyle süslemeyi başarıyor. “Başkanlık mı dediniz, işte rakip” dedirtecek kadar milletimizin ruhuna, geleneklerine, beklentilerine uygun bir isim.