Doğan BULGUN GÜMÜŞLÜK’ÜN yaz akşamlarını 16 yıldır dünyaca meşhur klasik müzik ve caz sanatçılarının notalarıyla, olağan üstü bir atmosfere büründüren Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, 12 Temmuz Cuma akşamı kapılarını sanatseverler için açtı. Bu yıl da festivalde enstrümanlarında virtüözlüğü yakalamış sanatçılar, festivalin eşsiz mekânlarında birer konser verecek. 6 Eylül’e kadar sürecek olan 16. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivaline ülkemizin yanı sıra Hollanda, Tayvan, Almanya, İtalya, İsrail, Norveç, İrlanda, İspanya ve KKTC’den çeşitli müzisyenler katılacak. Her geçen yıl sınırlarını Gümüşlük’ün dışına biraz daha fazla taşıyan festival, bu yıl açılışını Bitez’deki Aktur-Zefirya Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapacak. Klasik müzikseverlerin gözdesi ve aynı zamanda festivalin de sanat danışmanı olan Devlet Sanatçımız Piyanist Gülsin Onay’ın konseri ile açılan festival, organizasyonun ana mekânı olan 25 asırlık tarihi taşocağı; Gümüşlük sahilindeki festival merkezinin yanı sıra Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü’nde gerçekleşecek. JEREON DER HERDER & HUA HSUAN LEE 19 Temmuz Cuma akşamı saat 20.30 Aktur - Zefirya Kültür ve Sanat Merkezi’nde Jereon den Herder (Viyolonsel) & Hua Hsuan Lee (Piyano) sahne alıyor Program şöyle: Cesar Franck: Sonata for cello & piano in A major -Allegretto ben moderato -Allegro -Recitativo-Fantasia: Ben moderato -Allegretto poco mosso Claude Debussy: Sonata for Cello and Piano in D minor -Allegro amabile -Andante tranquillo – Vivace -Allegretto grazioso, quasi Andante Manuela de Falla: Siete canciones populares Españolas (Seven Spanish Folksongs) 1) El paño moruno 2) Seguidilla murciana 3) Asturiana 4) Jota 5) Nana 6) Canción 7) Polo Ahmed Adnan Saygun: Partita for Solo Cello -Lento -Vivo -Adagio -Allegretto -Allegro moderato Jeroen den Herder Jeroen den Herder çalışmalarını Amsterdam Konservatuarı’nda Dmitri Ferschtman ve Londra’da Christopher Bunting ile tamamladı. Daha sonra viyolonsel sekizlisi Conjunto Ibérico’nun başına geçti. Dünyaca ünlü bu toplulukla yılda 40 konser verdi. Den Herder, aralarında “Postbank Sweelinck” (1992) ve Royal Concertgebouw Amsterdam Vakfı ödüllerinin yer aldığı pek çok ödül kazandı. Son olarak, üyesi olduğu Ruysdael Quartet ile “Anton Kersjes Prize” ödülüne layık görüldü. Janine Jansen, Igor Roma, Anner Bijlsma ve Yo-Yo Ma gibi müzisyenlerle oda müziği çalışmaları yaptı. 25’den fazla ülkede Wigmore Hall (Londra), Lincoln Centre (New York), Concertgebouw (Amsterdam) ve Palais des Beaux Arts (Brüksel) gibi salonlarda, Friedemann Layer, Ed Spanjaard ve Alexander Rudin gibi şeflerle viyolonsel repertuarının bütün önemli eserlerini seslendirdi. 1999’dan bu yana, önde gelen Hollandalı çağdaş müzik topluluğu “Nieuw Ensemble”ın üyesidir. Ruysdael Quartet ile de Hollanda’nın bütün büyük konser salonlarında konser vermiştir. Bu sezon dörtlüyle Japonya, Gürcistan, Fransa ve İngiltere’de turneler gerçekleştirecektir. Ruysdael Quartet her yıl Haziran ayında bir oda müziği festivali düzenlemektedir. Jeroen den Herder, Zutphen Viyolonsel Festivali ve Akademisi’nin Sanat Yönetmeni’dir. Utrecht Konservatuarı’nda 22 yaşındayken ders vermeye başlayan Jeroen den Herder, kendini öğretmeye adamış bir viyolonselcidir. Derslerini zihinle beden arasında sağlıklı bağ kurmak ve Pablo Casals ekolünden gelen öğretmeni Christopher Bunting’in viyolonsel tekniği üzerine temellendirmektedir. Viyolonsel çalışı yer çekimi, karakter ve oyunculuk üzerinde şekillenir. Her şey müziktir, beden fonksiyonlarıyla nefesi birbirine bağlayarak sağlıklı bir mükemmelliğe ulaşmayı hedefler. Nasıl ve ne çalışıldığına odaklanır. Kişinin; kendi hayal dünyasının farkında olmasının, duyarlı dinleyişinin ve sezgilerini takip etmesinin, en iyi öğretmeni olduğuna inanır. Amsterdam ve Rotterdam’da ders veren Jeroen den Herder’in sınıfında 15 öğrencisi vardır. Ayrıca Minsk Konservatuarı’nda, Tayvan’daki Tainan Üniversitesi’nde dersler vermektedir. Hollanda, Almanya, Fransa ve İsrail’de masterclasslar düzenlemiştir. 2019 yazında Gümüşlük’ün yanı sıra Prag ve Lyon’da masterclass verecektir. “Jeroen den Herder’i St.Petersburg Filarmoni Orkestrası’yla Elgar viyolonsel konçertosunu seslendirirken dinledim. Büyük bir duyarlılık ve özgünlük içinde çaldı. Harika bir çellist olacağına inanıyorum.” Yehudi Menuhin, 1995 Hua Hsuan, Lee. 1993 doğumlu Tayvanlı piyanist, ilk piyano derslerine Wei-Lung Li ve Chun-Ju Yen ile 5 yaşında başladı. Tainan Ulusal Sanatlar Üniversitesi’nden diplomasını aldıktan sonra, master eğitimine Hamburg’daki Hochschule für Musik und Theater’da Rus piyanist Stepan Simonian ile devam etti. Öğrenciliği sırasında Boris Slutsky, Vladimir Tropp, Natalia Troull, Sergei Glavatskikh, Victor Rausenbau, Igor Roma, Enrico Pace ve Piero Rattalino ile masterclass çalışmaları yaptı. Genç ve dinamik bir piyanist olarak, aralarında Uluslararası Cross-Strait Müzik Yarışması (Birincilik 2015), Viyana Uluslararası Keman-Piyano Yarışması (Birincilik 2011); Tayvan Ulusal Öğrenci Yarışması (Birincilik 2007); Tayvan Ulusal Öğrenci Yarışması (İkincilik 2007) gibi yarışmalarda ödüller aldı. 2009’da Tainan Ulusal Sanat Üniversitesi Piyano Maratonu’nda resital vermek üzere seçildi. 2012’de Tsingua Üniversitesi ‘Yükselen Yıldızlar’ serisine seçildi. 2017’de Zutphen Cellofestival tarafından İsrailli çellist Gavriel Lipkind ile konser vermek üzere davet edildi. Konser Hollanda radyosu NPO tarafından canlı yayınlandı. Fortepiano üzerine Richard Egarr ve Olga Pashchenko ile masterclass çalışmaları yaptı. 2018’de Hollanda’daki Geelvinck Fortepiano Festival’inde, Conrad Graf (1826, Vienna) ve Collard & Collard (1840-1850, London) fortepiyanolarla resitaller verdi. Uzun zamandır işbirliği içinde olduğu çellist Jeroen den Herder ile düzenli olarak Cellofestival Zutphen (2017), Beethoven Festival Zutphen (2018) ve Dat Bolwerck (2019)’da konserler verdi. Birlikte Bach, Beethoven, Brahms, Schumann, Franck, Debussy, Schinittke ve Xiaoyoung Chen, Tan Dun, Arvo Part’in çağdaş eserlerinden oluşan çok geniş ve renkli repertuar seslendirdiler. İkilinin konserleri seyircilerin ve eleştirmenlerin büyük beğenisi kazandı. Aşkın Nur Yengi: ''Şarkılarım tutsun diye şekilden şekilde giremem'' SON dönemlerde Mehmet Erdem'le düet yaptığı, sözü ve müziği Sezen Aksu'ya ait ''Allah'tan Kork'' şarkısıyla adından sıkça söz ettiren başarılı sanatçı Aşkın Nur Yengi, müzik kariyeriyle ilgili şu düşünceleri yaplaştı: “Zaman değişti, şu dönemde müzik dünyasına girsem başarılı olamam. Ben öyle yırtık bir kadın değilim ben ahlak değerleri yüksek bir kadınım. Mahcubiyet, çekinme duygusu yüksek biriyim. Sahnede özgüvenim çok yüksek ama dışarıda, özel hayatımda yırtık bir kadın değilim çekinirim utanırım kızarırım. Bu duygularımı da seviyorum, kaybetmediğim en güzel en saf duygularım. O yüzden şimdilerde albümüm, şarkılarım tutsun diye şekilden şekile girecek bir karakter değilim.'' Başarılı sanatçı Aşkın Nur Yengi “Toplumda çok tanınan bazı yıldız isimler sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanıyor ancak siz sosyal medyada yoksunuz“ bunu nasıl değerlendirirsiniz sorusunu şöyle cevaplandırdı: ''Her şeyi hayatta 'doz' lar belirliyor çünkü hoşlanmayacağınız şekilde cevap veren, sana sırf tanımadığı halde sevimli gelmeyen cümlelerini fütursuzca kullanabilen ve seni incitecek, üzecek birçok insan da o alanda seninle ilgili yorum yapabiliyor. Dolayısıyla ben çok hoşlanmıyorum, bu tarz ilişkilerle ne başkasını üzmeye ne de benim üzülmeme müsaade etmek istemem.''