Ayrımcılık ve kadına yönelik şiddet için bir araya geldiler

HABER FOTOĞRAF / SULTAN YAVUZ ÖZİNANIR - Çankaya Belediyesi ve Dil Derneği’nin katkılarıyla hayata geçirilen “Yarınım Aydınlık Olsun” etkinliği Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapıldı. Elçin Temel’in sunduğu programda, Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, Dil Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve yazar İnci Gürbüzatik ve program yapımcısı Demet Kayıran konuşma yaptı. Açılış konuşmalarının ardından Demet Kayıran’ın 2002 yılında Doğu ve Güneydoğu illerinde özellikle kız çocuklarının eğitim durumlarına ilişkin “Yarınım Aydınlık Olsun” adı altında çektiği filmlerden kısa bölümler gösterildi. Sevinç Ünal’ın yönettiği oturumla devam eden etkinlikte, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Elemanı Prof. Dr. Gülriz Uygur, Eşit Yaşam Derneği Başkanı Nazik Işık ve sanatçı Pınar Ayhan konuşma yaptı. Etkinlik öncesi, programa dair bilgi veren Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, “Aslında bu programın yapımcısı TRT’de kadın programları yapan arkadaşımız Demet Kayıran’dır. 8 Mart’ta Ankara’nın her yerinde pek çok etkinlik olduğu için, biz 14 Mart’ta yapalım dedik. Kadınlar konusunda çok duyarlı olmamız ve eyleme geçmemiz gereken bir dönemden geçiyoruz. Her gün bir kaç kadının öldüğü, pek çok çocuğun ve kadının cinsel saldırıya uğradığı karanlık bir dönemdeyiz. Cinsel istismarın ne anlama geldiği bile bilinmiyor ve basit bir suçmuş gibi görülüyor. Bu tür şeylere dikkat çekmek istiyoruz. Tabii ki Dil Derneği de kadınların ve çocukların dili, gözü, kulağı olmak zorunda. Dil her alanda iletişim sağlayabileceğimiz tek araç olduğuna göre kadınlarla ilgili duygu, düşünce ve tepkimizi yansıtmamız da dil aracılığıyla oluyor” dedi. Programı sunan Elçin Temel, 8 Mart’ın anlamının içinin boşaltıldığına vurgu yaparak, “Dikkat ettiniz mi bilmiyorum, artık bu ibarenin başındaki ‘emekçi’ sözü kalkıverdi, Dünya Kadınlar Günü oldu. O da yetmedi, 8 Mart’ı Sevgililer Günü hâline getirdiler. Çiçekler, yüzükler, kolyeler, hediyeler... Oysa 8 Mart bir kutlama günü değildir; bir anma, hatırlama ve hatırlatma günüdür. Biz bir günde kalmasın, gündemde kalsın diye çalışmalar yaptık ve bugünde karar kıldık. Zor günler geçiriyoruz, bu engelleri aşmak için güçlü olmalıyız” şeklinde konuştu. [caption id="attachment_78575" align="aligncenter" width="600"]                              Dil Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Yazar İnci Gürbüzatik[/caption] İnci Gürbüzatik: “Her yıl işimiz daha da zorlaşıyor” Dil Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Yazar İnci Gürbüzatik, Türkiye’de kadınların ve çocukların maruz kaldığı cinsel istismar ve şiddete ilişkin şunları söyledi, “Biz ‘Yarınım Aydınlık Olsun’ derken, aydınlık ve karanlık üzerine hiç düşünmedik. Çünkü bu başlık, aydınlığı seven, karanlığa ‘hayır’ diyen kadınlar için dilekten öte bir hedeftir. 8 Mart’ta televizyonlarda yine emekçi kadınların yaşamları, özlemleri, sorunlarıyla ilgili programlara rastlamadık. Birkaç istisna dışında hemen hemen bütün gazetelerimiz kadının analığının kutsallığından söz etti. Cenneti ayakalarına sermeyi vaadetti ama bu gün yaşanan şiddeti, ölümleri, okullarda çocuk tacizlerini, sömürüyü, savaşı, hak arayan kadın eylemlerini görmezden geldi. Her alanda bilgisizliğin, eğitimsizliğin, ehliyetsizliğin acılarını çekiyoruz. Pek çok kadın örgütü yalnız 8 Mart’ta değil, yılın her günü çalışıyor. Birbirleriyle sürekli dayanışma içinde amansız bir mücadele veriyorlar. Onları kutluyorum ama çok işleri var. Çünkü görünen o ki her yıl işimiz daha da zorlaşıyor.” [caption id="attachment_78576" align="aligncenter" width="267"]Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel          Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel[/caption] Sevgi Özel: “Umutsuz olmayalım” PEN Türkiye Merkezi’nin bu yılki Duygu Asena Ödülü’ne lâyık görülen Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, “Geçen hafta gittim, ödülümü aldım. Duygu Asena’nın yazarak, konuşarak verdiği savaşıma katılan biriydim. Gerçekten bu ödülün bana uygun görülmesinden çok büyük bir mutluluk duydum. Benim umudum kadınlarda, kadınlar bir araya gelip birlik olduklarında dilin gücünü gösterecek olan yine onlardır. Dilin gücüyle toplumu aydınlatacak olanlar da kadınlardır. Kadın yaratıcıdır, doğurgandır. Onun için umutsuz olmayalım, gün gelecek daha güzel koşullarda yaşayacağız” dedi. [caption id="attachment_78577" align="alignnone" width="600"]Program yapımcısı Demet Kayıran                                                           Program yapımcısı Demet Kayıran[/caption] Demet Kayıran: “Yarınım Aydınlık Olsun, hayatımın projesi” Oturum öncesi konuşma yapan program yapımcısı Demet Kayıran, “Hayatımın projesi dediğim ‘Yarınım Aydınlık Olsun’ programı, ‘kızların başkaldırmasına yol açıyor, kızların ahlâkını bozuyor’ gibi gerekçelerle yayınlanmadı ve TRT’nin tozlu raflarında bekletildi. Projenin bu gün Çankaya Belediyesi ve Dil Derneği tarafından gündeme getirilmesinden ve filmlerimin kısa bölümlerinin burada gösterilmesinden dolayı çok mutluyum. ‘Yarınım Aydınlık Olsun’ projesi 2002 yılında doğdu. Güneydoğu’ya gidip oradan dönerken çok hüzünlü bir ruh hâli içindeydim. Kadınların durumundan çok etkilenmiştim ama beni en fazla üzen oradaki kız çocuklarının durumuydu. Değer verilmeyen, görünür kılınmayan kız çocukları... Ellerinde ne oyuncak ne kitapları var, sadece kardeşlerini taşıyorlardı. Bu manzara beni çok üzdü. Töre baskısı, ayrımcılık, şiddet, yoksulluk, her türlü olumsuzluk beni bu programı yapmaya yönlendirdi. Biliyordum ki, bu kızlar eğitim alırlarsa mutlaka hayatlarında çok büyük değişiklikler olacaktı. Ekonomik özgürlüklerini kazanacaklar ve orada kendilerine dayatılan haksız hayatları değil, kendi istedikleri güzel bir hayatı yaşayabileceklerdi. ‘Haydi Kızlar Okula’, ‘Kardelenler’ ya da ‘Baba Beni Okula Gönder’ projeleri henüz başlamamıştı. Bu projenin on beş yıllık geçmişi var ama hâlâ çoğu sorun güncelliğini koruyor. Tabii ki bir şeyler değişti ama bir çok anlamda da geriye gittik. Bu projeye giren kızlar, annelerinin kaderini paylaşmak istemediler. Onlar okumak istediler, eşlerini kendileri seçmek istediler ve yarınlarını aydınlattılar. Ben de bu projede bir kaç kızın hayatına dokundum, çok anlamlı bir projeydi” diye konuştu. Konuşmaların ardından Hasankeyf ‘te yaşayan Ayşe ve Van’da yaşayan Heves’in okumak için verdikleri mücadeleye odaklanan iki kısa film gösterildi. Filmlerin ardından Sevinç Ünal’ın yönettiği oturumda, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim elemanı olan Prof. Dr. Gülriz Uygur, Eşit Yaşam Derneği Başkanı Nazik Işık ve müzik sanatçısı Pınar Ayhan konuşma yaptı. Etkinlik, Pınar Ayhan’ın söylediği “Ünzile” isimli şarkıyla sona erdi.
Editör: TE Bilisim