Güven: Eti sadece belli bir zümre alabiliyor

Ankara Kalesi’nin en eski esnaflarından Mahmut Güven, Kale’nin eski günlerini aradığını, ekonomik krizin sektörü olumsuz etkilediğini belirtiyor. Alım gücünün düşmesi nedeniyle sadece belli bir zümrenin et alabildiğini söyleyen Güven, 24 Saat Gazetesi’ne konuştu
SULTAN YAVUZ - Mahmut Güven, Ankara Kalesi’ndeki en eski esnaflardan ve şu anda Kale’nin tek kasabı olarak çalışıyor. 1947 yılında Ankara Şereflikoçhisar’ın bir köyünde doğan Güven, 1961 yılında ailesiyle birlikte Kale’ye gelerek, Atpazarı’nda kasaplığa başlamış. Baba mesleğini sürdüren Güven, “Hep bu dükkândaydım, değişiklik olmadı” diyor. Kale’nin eski hâllerini özlediğini vurgulayan Güven, önceki yıllarda en büyük esnaf grubunun Kale’de bulunduğunu ve belli ailelerin burada ikamet ettiğini belirtiyor. Kale’nin şimdiki hâlini beğenmediğini ifade eden Güven, “Kale’deki restorasyon 20 yıldır devam ediyor, bitiremediler. Işıklandırmaya ihtiyacımız var, ışıklandırma güvenlik demektir. Eğer buraya toplu taşıma aracı koyarlarsa bir hareket gelir” diyor. Eski müşterilerinden hâlâ gelenlerin olduğunu ama çoğunun ya taşındığını ya da vefat ettiğini söyleyen Güven, et satışları için şöyle konuşuyor: “Et fiyatının pahalı olması nedeniyle bizim satışımız da yüzde 40 azaldı. İnsanlar asgari ücret alıp, bir de üstüne kira ödüyor, çocuk sahibi oluyorsa gelip benden et almalarını beklemek abes olur. Eskiden Kale’de on kasap varsa, bugün sadece ben varım ama iş yok… 1980’li ve 1990’lı yıllarda insanların alım gücü bundan fazlaydı, masraf azdı. Şimdi eti sadece belli bir zümre alabiliyor, insanların alım gücü yok. İthal etler ise yerlinin yerini tutmaz. Havası, suyu, yediği yem, samanı dahi farklı, yerli gibi olmuyor.” Mahmut Güven, eti Ankara Et Borsası’ndan aldıklarını, yüzde 80’inin şehir dışından geldiğini belirterek, “Hayvancılık geriledi. Girdi masrafı çok, yemi, taşıması derken üretim düştü. Hepsi birbirini etkiliyor” diyor.