ANKARA  - Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015'te meydana gelen Türkiye tarihinin en kanlı saldırılarından biri olan eylemin üzerinden 5 yıl geçti. Türkiye'nin siyasi tarihi açısından birçok önemli gelişmenin yaşandığı 2015'te, terör örgütleri PKK ile DEAŞ, sivilleri hedef alan saldırılar gerçekleştirdi. Şanlıurfa'nın Suruç Belediyesi Kültür Merkezinin bahçesinde 20 Temmuz 2015'te basın açıklaması yapan gruba düzenlenen "canlı bomba" saldırısında 34 kişi yaşamını yitirdi. Suruç'un etkisi devam ederken, 10 Ekim'de bu sefer Ankara Garı'nda kanlı yüzünü gösteren DEAŞ, yine sivilleri hedef aldı. İki canlı bombanın düzenlediği saldırıda, 2'si çocuk 100 kişi öldü, 391 kişi yaralandı. Yaşamını yitirenler için 3 gün ulusal yas ilan edilirken, mitingi düzenleyen sendika ve meslek odaları da grev kararı aldı. Canlı bombalar 3 saniye arayla infilak etti Saldırının gerçekleştiği yıl, iç savaşın sürdüğü Suriye'den Türkiye'ye yönelik saldırılara karşı önlem almak için sınır hattına asker ve mühimmat sevkiyatı yapıldı. Bunun üzerine aralarında bazı HDP ve CHP'li milletvekillerinin de bulunduğu sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla "Barış Bloku" oluşturuldu. "Suriye'de savaşa son, Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesine hayır" sloganıyla bildiri yayımlayan blok, ilk toplantısını 10 Temmuz 2015'te İstanbul'da düzenledi. Bu tarihten itibaren miting, protesto ve yürüyüşler yapan blok, 10 Ekim 2015'te Ankara Sıhhiye'de "Emek, Barış, Demokrasi Mitingi" düzenleyeceklerini duyurdu. Bu oluşumu destekleyen HDP, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'den de mitinge katılım için çağrı yapıldı. Katılımcılardan, mitingin yapılacağı Sıhhiye Meydanı'na gelmeden önce Ankara Garı önünde toplanmaları istendi. Türkiye'nin farklı illerinden Ankara'ya gelenler, gar kavşağı önünde buluştu. Mitingin yapılacağı bilgisini alan terör örgütü DEAŞ, Yunus Emre Alagöz ile kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu teröristi, saldırı için Gaziantep'ten Ankara'ya gönderdi. Canlı bombaları taşıyan araç, saat 09.00 sıralarında Konya Yolu Mevlana Bulvarı'ndaki kameralarca tespit edildi. Yaklaşık 15 dakika sonra araçtan inen teröristler, çevirdikleri taksiyle İnönü Bulvarı üzerinden TBMM önünden geçti.Meclis Çankaya Kapısı civarında yine taksiye binen teröristler, Hipodrom Caddesi ile kesişen Ulaştırma Kavşağı'nda araçtan indi. Burayı gören kameraların da kadrajına giren canlı bombalar, miting için Ankara Garı önünde toplanan kalabalık içinde aralarında yaklaşık 100 metre olacak şekilde ilerledi. Saat 10.04'ü gösterdiğinde teröristlerden Yunus Emre Alagöz üzerindeki bombanın pimini çekti. Patlamadan 3 saniye sonra ikinci canlı bomba da aynı eylemi gerçekleştirdi. Menfur saldırıda 2'si çocuk 100 kişi hayatını kaybetti, 20'si çocuk 391 kişi yaralandı. Failler cezasız kalmadı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının terör saldırısıyla ilgili hazırladığı iddianame, 13 Temmuz 2016'da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, İlhami Balı, Deniz Büyükçelebi, Edremit Türe, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz, Hüseyin Tunç, Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Mehmet Kadir Cebael, Metin Akaltın, Savaş Yıldız, Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Hasan Hüseyin Uğur, Bayram Yıldız, Kenan Kutval, Ahmet Güneş, Abdulhamit Boz, Cebrail Kaya, Ömer Deniz Dündar, Muhammet Zana Alkan, Walentina Slobodjanjuk (Kazakistan vatandaşı), Mustafa Delibaşlar, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez, Nusret Yılmaz, Kasım Dere, Yakup Selağzı, Erman Ekici, Yakup Karaoğlu, Yakup Yıldırım, Esin Altıntuğ ve Hatice Akaltın şüpheli olarak yer aldı. İlk duruşması, 7 Kasım 2016'da görülen dava, 3 Ağustos 2018'de karara bağlandı. Bu süreçte 55 celse gören mahkeme, 545 müşteki ile 26 tanık beyanı aldı. Mahkeme, sanıklardan Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç'u, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan birer, "100 kişiyi kasten öldürme" suçundan da 100'er kez olmak üzere toplam 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı. Sanıkları ayrıca 20'si çocuk 391 kişiyi öldürmeye teşebbüs suçundan 10 bin 557'şer yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme, bazılarına başka suçlardan ayrıca hapis ve adli para cezası da verdi.