ANKARA - Dünyada her yıl yaklaşık 14 milyon kişiye kanser teşhisi konulurken, kanser nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 8,2 milyon kişiyi buluyor. İlaç endüstrisindeki gelişmeler, kanseri daha tedavi edilebilir hale getirirken onaylanmış kanser tedavilerinin sayıları artmaya devam ediyor. Dünyada reçeteli kanser ilaçlarının satış hacmi 2016’da 93,7 milyar dolar olurken, bunun 2022’de 192,2 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Türkiye'de ise kanser ilaçları, 24,5 milyar liralık ilaç satışından aldığı yüzde 11,7'lik payla ilk sırada yer alıyor. Ekonomik olarak da ciddi öneme sahip olan ilaç konusunda, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nde (GMBE) uluslararası standartlarda yerli biyoteknolojik ilaç geliştirilmesi için öncü projeler yürütülüyor. Söz konusu çalışmalar, 2000’li yıllardan itibaren kanser tedavisine yönelik devam ediyor. Enstitüde yürütülen çalışmalar sonucu, kanserin yayılmasında önemli rol oynayan damarlanma oluşumuna karşı geliştirilen fare kökenli orijinal rekombinant antikorların patentleri alındı. Tümör damarlanmasını durdurmaya yönelik insansı antikorların geliştirilmesi (DAKİNAT) projesiyle de patent tescili bulunan antikor yapılar insana uyumlu hale getirilerek kanser gelişimini önleyici özellikleri klinik çalışmalarda gösterildi. Söz konusu çalışmaların kansere karşı ilaç olarak pazarda yer alabilmesi için klinik çalışmaların tamamlanmasına yönelik destek projelere ihtiyaç duyuluyor. 2023'te pazarda yer alması planlanıyor Kanser tedavisine yönelik yerli biyobenzer ilaç geliştirilmesi (BİOSİM) projesi, kamu, AR-GE ve yerli ilaç sanayi ortaklığıyla Türkiye’nin ilk yerli biyobenzer kanser ilacını geliştirmek amacıyla yürütülüyor. Projeyle, gerekli altyapı hazırlanarak Türkiye'de biyoteknolojik ilaç üretim teknolojisinin, ekonomik ve toplumsal faydaya dönüşmesi hedefleniyor.
Editör: TE Bilisim