Doğan BULGUN 2004 yılında kurulan Kayseri İli Yardım Derneği (KİYAD) Türk Müziği Topluluğu 31. Dönem konserini gerçekleştirdi. Kısa bir süre önce vefat eden topluluk üyesi Fatma Çetintaş Özmener’in anısına adanan konserde topluluğu ses sanatçısı ve şef Vedat Kaptan Yurdakul yönetti. Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu’nda gerçekleşen konserin sunum kürsüsünde Faruk Cenap Erdoğan vardı. Açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen KİYAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ulvi Bakır konserin gerçekleşmesinde maddi ve manevi destekleri olan kişi/kurumlara teşekkür etti. Konser iki bölüm halinde gerçekleşti. Birinci bölümde değerli bestekârların seçkin eserlerinden oluşan bir program sunan topluluk, ikinci bölümde merhum udî bestekâr Selahattin Altınbaş’ın 13 şarkısını seslendirdi. Konserin son bölümünde KİYAD Başkanı Ali Ulvi Bakır bir, şef Vedat Kaptan Yurdakul da iki eserle etkinliğe ayrı bir renk kattı. Başkan Ali Ulvi Bakır şef Vedat Kaptan Yurdakul ve sunucu Faruk Cenap Erdoğan’a birer buket çiçek sundu. Merhume Fatma Çetintaş Özmener’in oğlu Fatih Özmener de Vedat Kaptan Yurdakul’a çiçek sunarken, topluluk üyelerinden Kamile Alkan’ın “Fatma Özmener” adlı şiiri salonda duygusal anlar yaşattı. Topluluk bir haftalık aranın ardından 32. dönem çalışmalarına başlayacak. 2020 bahar konserinin 16 Nisan’da yapılması planlanıyor.

Selâhattin Altınbaş kimdir?

1939 yılında, Bandırma’da doğdu. Müzisyen bir ailenin ferdi olan Selahattin Altınbaş’ın babası kemanî Abdi Altınbaş’tır. Müziğe daha 7-8 yaslarında iken kemanla başlayan küçük Altınbaş ciddi müzik, nota, nazariyat, solfej derslerini; Saatçi Mehmet Efendi, İzzet Irca ve amcası İzzet Altınbaş’tan aldı. İlkokulu bitirdiğinde akordeon sazına da ilgi duydu, babasının aldığı akordeonu hiçbir ders almadan profesyonelce çalmaya başladı. Müziğe karşı yüksek kabiliyetini bu sazların icrasıyla göstermiş, ancak artık gerçek sazını seçme vakti de gelmişti. Ortaokul çağlarında yaz tatillerini o sırada İstanbul’da yaşayan ve devrin en meşhur müzisyenleriyle çalışan amcası Udî İzzet Altınbaş’ın yanında geçiriyordu. Bu vesileyle birçok ünlü müzisyenle tanışma şansını elde eden Altınbaş, bu dönemde amcasından çok etkilenerek ud çalmaya karar verdi. Udu o döneme kadar olandan farklı icra eden İzzet Altınbaş, sazında bir ekoldü. Ayni zamanda çok iyi bir notistti (Kemanî Haydar Tatlıyay’ın birçok eserini notaya alan kişiydi). Selahattin Altınbaş önceleri amcasını taklit etmeye başladı, sazında biraz ilerledikten sonra bu ekolü daha da geliştirdi ve kendi ekolünü oluşturdu. 17-18 yaşlarına geldiğinde müzik çevrelerinde artık herkes çok güzel ud çalan bu gençten bahsediyordu. Askerlik görevini Erzurum’da bando birliğinde yaptı. Burada trompet çalmayı öğrendi. Terhis olduktan sonra Ankara’ya yerleşti. Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde devrin usta ses ve saz sanatçılarıyla beraber konserler verdi. 1966 yılında TRT’nin açmış olduğu ud sanatçısı sınavını kazanarak Ankara Radyosu’na girdi, bu kurumda ud sanatçısı, koro şefi ve repertuar denetleme kurulu üyeliği yaptı. Dolu dolu yaşanan 33 yıllık bir sanat hayatının ardından 1999 yılında TRT’den emekli oldu. Altınbaş beste çalışmalarına 1970’li yıllarda başladı. Şiire karşı çok büyük ilgisi olan bestekâr, beste çalışmalarını genellikle gece yapardı. Ezgileri öncelikle ıslıkla terennüm eder, hemen ardından şarkısına şekil vermeye başlar, daha sonra notaya alırdı. Hayatının son dönemine kadar 77 şarkı ve 3 saz eseri besteledi, fakat bunların çoğunu TRT repertuvarına vermedi Milliyet Gazetesi’nin 1977’de açmış olduğu “Yılın Sevilen Şarkılar ” yarışmasında “Duydum ki unutmuşsun ” ve “Ömrümüzün Son Demi” adlı şarkılarıyla ödül aldı. O yıllarda birçok ses sanatçısının meşhur olmasında şarkılarının payı çok büyüktür, örneğin: Silemezler Gönlümden-Muazzez Abacı, Kumruları Dinledim-Metin Milli, gibi. Aramızdan ayrılıncaya dek beste çalışmalarına devam etti. En son bestesi sözleri merhum şair/gazeteci Halil Soyuer’e ait olan Rast makamındaki “Deli Günler” adlı eseri oldu. Selahattin Altınbaş evli ve dört çocuğu vardı. Üç erkek ve bir kız çocuğundan ikisi (Aygün Altınbaş-Ritmsaz ve Abdi Altınbaş-Kanun) TRT Ankara Radyosu’nda saz sanatçısı olarak görev yapıyor. Udî bestekâr Selahattin Altınbaş18 Aralık 2003 tarihinde Ankara’da vefat etti. Vasiyeti üzerine Balıkesir’in Susurluk ilçesinde toprağa verildi. O, hem müzik yeteneğiyle ve hem de insani yanıyla essiz bir kişi olarak hatırlanıyor.