Güray SOYSAL Antalya’da 28 dakika tatil edilen ve bizlere seyir imkanından mahrum bırakılan Göztepe-Eskişehirspor maçındaki kepazelikler artık bardağı taşıran son damla olmalı. Bu tip işler önlenemediği süre içinde, daha büyük kepazeliklerin kapının eşiğinde olduğunu da vurgulayalım. Zira... Spor seyretmenin ne olduğunu dahi bilmeyip, “Canımın istediği gibi hareket ederim” zihniyetinde olanların ortaya çıkardığı bu kepazeliklerin önlenmesi için, yetkililerin de “Adam gibi iş yapamamalarının” sıkıntılarını yaşıyoruz. Ellerine geçirdikleri meşale, fişek ve sahaya attıkları bombalarla “Başarının yolunu açmak için her şey geçerli “ diye yola çıkanlar, esasında Türk futbolunun içine ettiklerinin farkında bile değiller. Anlamadığım konu şu. Sahalara ve tribünlere atılan havai fişekler, meşaleler ile bombalar, statlarımıza kadar nasıl geldiğidir. Buna vereceğim tek cevap var. Bu işler, güvenlik güçlerinin vurdumduymazlığı ile ortaya çıkıyor. Bu kepazelikler nedeniyle, statlar “Kanun tanımayanların” merkezi olmaya devam ediyor. Statlara ve salonlara sadece spor seyretmek isteyenlerin üzerleri en az 3 veya 5 kez aranırken, bu havai fişekler, bombalar tribünlere nasıl sokuluyor. Güvenlik güçlerinin normal insanların cebindeki bozuk paraya dahi el koyduğuna göre, bu malzemelerin tribünlere girişlerine göz yumanlar ortaya çıkan çirkinliğin ta kendileriydi. Bu kepaze görev (!) anlayışına karşı “Durun bakalım” demenin zamanı çoktan gelip de geçiyor bile. Bugün, terördeki bomba yapımının engellenmesi için gübre ve benzin satış işlerindeki kontrolün aynısı, neden havai fişek, meşale ve ses çıkartan bombalara karşı ciddi bir şekilde yerine getirilemiyor. İzmir ve Eşkişehirli taraftarlar Burdur çıkışında durdurulup, adam gibi aranmazken, Antalya Stadı’na binlerce yasak madde sokulmasındaki tek suç Antalya Emniyet Müdürlüğüne aittir. Onlar görevlerini yerine getirmedi ve çirkinliklerin sergilenmesine sebep oldular. Biz gazeteciler basın tribününe girerken, en az 3 veya 5 yerde üzerimiz aranıp bozuk paralarımıza kadar el konulmasına elbette ses çıkaramayız. Hepimizin güvenliği için böyle bir kural varsa, ona uymaktan başka bir şey yapamayız. Ama... Bir tarafta iş böylesine ciddi bir şekilde gerçekleşirken, diğer taraftaki “Adam sendecilik” insanı canından bezdiriyor. Tekrar ediyorum. Antalya’daki bu olay, kesinlikle o kentteki güvenlik güçlerinin zafiyetinden kaynaklanıyor. Yeni sezonda, gittikçe tırmanan bu kepazeliği önleyecek yetkililer, şimdiden kolları sıvayıp, normal insanın adam gibi maç seyredilmesinin yollarını, arayıp, bulmalı. Yoksa... Yarın çok geç olacak.