Birsen GÜRDİL Doğuda bir il düşünün, ilin ilçesi ise Türkçe ’den daha çok Kürtçe konuşanlarla dolu. İlçenin yarısından çoğu ise okuma yazmada bilmiyor. Kız çocuklarının okula gitmesi bir tarafa, erkek çocuklar dahi sadece okulun kapısından geçiyor. İşte böylesi bir geri kalmışlık tablosu içinde bir baba ve okuma yazması olmayan bir anneyi düşünün. Mardin’in Derik İlçesi’nde yaşayan Fahrettin-Kezban Koyun çiftinin beş çocuğu vardır. Üç kız, iki erkek kardeşten oluşan bu azimli, örnek insanlar, erkeklerin bile okula gönderilmediği bu yörede bütün eleştirilere, hatta tenkit ve tehditlere rağmen anne Kezban’ın kararlı davranışı, yılmayan gücü ile Zeynep, Gurbet doktor olarak hayata atılırken, diğer kız kardeşleri Semra, hemşire olarak kutsal bir görevi üstlenir. Geriye kalan iki erkek kardeş ise ablaları birbir güçlükle okuyup, üniversiteleri hemde iyi bir derece ile bitirip sağlık ordusunda görev alırken, Ferhat ve Hacı ’da onlardan geri kalmayıp, onlarda doktor olarak tıp dünyamızda onurlu bir göreve geliyorlar. Çok zor geçim sıkıntısı içinde beş evladını okutmak için gecesini gündüzüne katan Kezban Anne’ de boş durmamış, Derik’te başlatılan okuma-yazma seferberliği kapsamında 1538 okuma-yazma bilmeyene verilen eğitim kursuna yazılır. Tabi Türkçeyi dahi zor konuşan 58 yaşındaki Kezban Anne, hem yazıp, hem okumayı öğrendiği gibi Türkçeyi de bir kentli şivesi ile konuşacak kadar ilerletiyor. Baba Fahrettin Koyuncu, “Çocuklarımı, mali durumum iyi olmadığı için İstanbul-Ankara gibi büyük şehir üniversitelerinde okutamadım ama Diyarbakır ve Şanlıurfa’daki üniversiteleri hep başarı ile bitirdiler. Kızlarımı okutuyorum diye benimle dalga geçenler şimdi kendi çocuklarını ellerinden tutup okula götürüyorlar” diyor. Yavruları için saçlarını süpürge yapan, insan ve vatan sevgisi ile dolu saf, temiz Anadolu kadını Kezban Anne senin o mübarek ellerinden öpülür. “Anne Köftesi” sahibini zengin etti Ev hanımı Nimet Akkılıç, aile bütçesine bir katkıda bulunmak için münasip bir iş ararken, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Uygulamalı Girişimcilik” kurslarına girip, nasıl iyi bir girişimci olunur diyerek bu kurslara katıldı. Önce mevzuat, stoklama, risk analizi gibi konularda eğitim aldı. Başarı ile bu kurstan belge alan Nimet Hanım, artık kendi iş yerini açmasının şart olduğunu anlayarak bir köfteci restoranını hizmete soktu. Nimet Akkılıç, evde bizzat kendisinin yaptığı köfteleri bir gün buzdolabında dinlendirdikten sonra lokantasına getirerek müşterilerine servis yapmaya başlıyor. Kendi iş yerinin patronu olan girişimci Akkılıç, evinde yaptığı köfteleri iş yerinde bizzat kendi pişirip sevenlerinin beğenisine sunmaya başlamasıyla restoranı her gün dolmaya başlamıştır. Ev hanımı, işlerinin iyi gitmesine rağmen yine belediyenin açtığı bir kursa yazılarak, ürünler nasıl stoklanır, bir işyeri nasıl işletilir, yiyecekler nasıl servis edilir, işçiler nasıl çalıştırılır gibi yapılması gereken formaliteleri uygulayarak ev yapımı köftelerine bol miktarda garnitür de ekleyerek servis yapan Nimet Akkılıç kısa zamanda özellikle ev köftelerine hasret kalan gençlerin akınına uğramıştır. Belediyeden destek alan, İŞKUR’dan da işçi desteği sağlayan girişimci, yaptığı işten büyük zevk almakta olup, “Köfteyi yoğurduktan sonra bir gün dolapta bekletiyorum. Asıl maharet pişirilmesi, ben ızgaraya koyduğum köfteleri sık sık çevirerek pişmesini bekliyorum. Pişen köftelerin yanına sivri biber, domates, maydanoz, bazen kızarmış patates, bazen tatlı soğan ekleyerek servise sunuyorum, bu ikram köfte sevenlere daha cazip gelmektedir” diyen başarılı ev hanımı patron Nimet Hanım, kısa zamanda kredi borçlarını ödemekle kalmamış, Buca’daki restoranını İzmir’de merkezi bir yerde açmayı düşünmektedir. 16 yaşındaki Pelin’in müthiş buluşu Pelin Kaya, henüz 16 yaşında, Atatürk Lisesi’nin başarılı ve yetenekli bir öğrencisi, TÜBİTAK’ın açtığı yeni buluşlar yarışmasında herkesi şaşırtan bir buluşuyla Türkiye birincisi olmuştur. Üstün yetenekli bu yavrumuz, “Güneşin zararlı ışınlarında renk değiştiren buluşu ile üstelik Portekiz’de yapılan uluslararası bir yarışmada da yurdumuza birincilik kazanarak dönmüş, gelecek vadeden bir talebe.” Pelin Kaya, güneşin zararlı ultraviyole ışınları altında kalan kumaşın renk değiştirmesi dünya genelinde ilgile karşılanmıştır. “Kumaş, zararlı güneş ışığını gördüğü zaman mavi olurken, temas kesilince yine eski rengine döndüğünü ispatlayan genç mucit güneşte renk değiştiren kumaşın bulucusu olarak adını bilim dünyasına yazdırmıştır.” Sizi yürekten kutlarım Dr. Tülin Çiftçi Gerek içtiğimiz, gerekse atık sularda bulunan ağır metaller olmak üzere kirleticilerin temizlenmesinde kullanılan adsorbanı farklı yüzeye uygulayarak önemli bir buluşa imza atan EÜ Fen Fakültesi kimya bölümünde görevli kimyager Dr. Tülin Deniz Çiftçi’yi bu başarısından dolayı yürekten kutluyorum.