Mehmet Necati GÜNGÖR Bizim gibi siyasi yorumcuların bağımsız olmaları güzel bir şey. Herhangi bir siyasi partiye ve görüşe bağımlı olmadan rahatça eleştirebiliyor, taktir edebiliyorsunuz. Geçen gün Meclis’te yaşanan o tatsız olaydan söz edeceğim. CHP’nin grup başkanvekili Özgür Özel’e, bir milletvekili arkadan saldırmış. Bu milletvekili ülkü ocakları eski genel başkanıymış. Kötü bir hareket. Özgür Özel, CHP’de beğendiğim politikacılardandır. Çok iyi muhalefet yapıyor. Konuşmaları akılda kalıyor. O milletvekilinin arkasından yaptığı saldırı önce, bir zamanlar mensubu olduğu ülkücülük ile bağdaşmıyor. Tanıdığım ülkücüler, insana düşmanı da olsa arkadan saldırmazlar. Hayatım boyunca ne MHP’li oldum, ne bu partiye oy verdim. Ancak, milliyetçi duruşum nedeniyle bu arkadaşlarımızdan çok dostum oldu. Hepsi, vatansever, iyi niyetli insanlardı. Her şeyden önce “mertlik” diye bir vasıfları vardı. Sözü ve eylemleri yüze karşı idi. Bu arkadaş, hasım gördüğü milletvekiline hem de Meclis çatısı altında arkadan saldırarak ülkücü kardeşlerimizin hiç de tasvip etmeyeceği bir ayıp işledi. Yazık demeyeceğim. Yaptığının “yazık” nitelemesiyle yorumlanacağından haberi bile yoktur. İyi bir şey yaptığını, liderinden “aferin” alacağını umarak böyle bir işe girişmiş olabilir. Bakalım, lideri bu işe ne diyecek. Kılavuz kötü! Kılavuzu kötü olanın duruşu da güven vermez. Neyse, fazla söze gerek yok. Kişi, her daim kendine yakışanı yaparmış. Bu kardeşimiz de kendine yakışanı yapmış ama kötü yapmış. Bakalım, genel başkanı bu duruma ne diyecek? Sayın Özgür Özel’e geçmiş olsun diyor, olayı ve yapanı kınıyorum. Siyasette arkadan vuranlar hep kaybetmiştir!