TBMM - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya'daki tank-palet fabrikasına ilişkin, "Satılmadı doğru, zaten biz peşkeş çekildi diyoruz. Satılsa para alacaksın, kiraya versen para alacaksın. Peşkeş çekildi diyoruz. Bedava verildi." dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'dan sonra bir vakıf kurulduğunu ve para toplandığını belirtti. Bu vakfın nerede olduğunu sorduklarında, Türkiye Şehit Yakınları ve Gazilerle Dayanışma Vakfının kurulduğunun kendilerine iletilerek bir adres verildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Ankara Milletvekili Murat Emir'in bu adrese gidip baktığını ancak adreste öyle bir vakıf olmadığını gördüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, "Vakfın 309 milyon lira para topladığı bundan birkaç yıl önce ifade edildi. Nerede bu para? Onu da bilmiyoruz." ifadesini kullandı. Kemal Kılıçdaroğlu, fabrikanın işletme hakkının BMC'ye devredilmesine ilişkin şöyle konuştu: "Kaça devrettin, ben bunu soruyorum. Kaç lira aldın? Madem her şey aleni, madem herkes her şeyi biliyor, kararnameleri niye gizli çıkarıyorsun? Niye gizli kararname? Özelleştirme Kanunu da gayet açık. Özelleştirme işlemlerinde 'aleniyet açıktır' diyor. Bu kadar basit. Sen kararnameyi gizliyorsun. Demek ki bu milletten bir şeyi gizliyorsun, öğrenmesini istemiyorsun. Özellikle de benim öğrenmemi istemiyor. Senin boyun ona yetmez. Ben her şeyi öğrenirim. Bunu soracağım da daha bir protokol var. O protokolü de gizliyorlar. Erdoğan'a soruyorum; tank-palet dolayısıyla gizlediğin protokolü açıklayacak mısın? Öyle bir protokol yapmışlar ki 25 yıllığına bedava aldıkları fabrikayı bu beyler çalıştıracaklar, asker bizim, işçi bizim, tezgahlar bizim, fabrika bizim, orada mal üretilecek, bana satacaklar. Ben kendim üretiyorum zaten, niye bana satıyorsun? Akıl var mantık var, ben bu soruyu soruyorum. Cevap; efendim Kılıçdaroğlu bilmez, biz onu Katar ve BMC ortaklığına 25 yıl işletsin diye devrettik. Kaça devrettin, kaça kiraladın?" Bu konuyla ilgili bir başka sorusunun ise "bir ihale yapılıp yapılmadığı" yönünde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "50 milyon dolarlık yatırım yapacakmış. Birisi çıkar der ki ben de 150 milyon dolarlık yatırım yapacağım. İhale yaptın mı? İhale yapmadın, niye yapmadın? Hangi gerekçeyle ihaleyi yapmadın. Sana bu yetkiyi kim verdi? Hangi kanun sana böyle bir yetki verdi? Bu soruları soruyoruz, bu soruların tamamı havada." ifadelerini kullandı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, bu konuda ne kendisinin ne CHP ne de 82 milyon vatandaşın geri adım atacağını söyledi. Bu durumun aynı zamanda Türkiye'de adaletsizliğin boyutunu gösterdiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Devletinin malının nasıl birileri tarafından birilerine peşkeş çekildiğini gösteriyor. Devletin malını peşkeş çekiyorsunuz, bedava veriyorsunuz. Bana dünyada bir ülke gösterin, olur ya benim bilmediğim bir ülke. Kendisi silah fabrikasını yabancı bir orduya 25 yıllığına kiralasın. Bir tane örnek gösterin, ister Papua Yeni Gine'yi ister ABD'yi ister Japonya'yı ister Güney Kore'yi ister Kuzey Kore'yi ister Rusya'yı gösterin. Var mı böyle bir örnek? Dünyada böyle bir örnek yok. Peki sen niye kiralıyorsun 25 yıllığına? Üstelik bedava kiralıyorsun. Bir kuruş almadan kiralıyorsun. Bizim işçiler de onların emrinde çalışacak, bedelini biz ödeyeceğiz. Herkesin bilmesini, özellikle de ülkücü kardeşlerimin bilmesini isterim. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en büyük silah fabrikasının yabancı bir orduya peşkeş çekilmesini ben kabul etmiyorum, bunu milliyetçilik anlayışım da kabul etmez. Dolayısıyla biz, kendi ülkemizi seviyoruz, kendimiz yönetmek istiyoruz. Bu fabrikanın büyük ortağı Katar. Sevgili Erdoğan, sen bunu biliyor musun? Yöneticisi de Katar. Sen daha bakmadın ticari sicili gazetelerine ama ben o ticari sicil gazetelerinin tamamına baktım. Sen ülkeyi yönetemiyorsun. Kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çekenlerin, bu memlekete faydası olmaz, ceplerine faydası olur. Adalet, evet hepimiz için adalet, üretim için de adalet. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak da bir adalettir." Seçim öncesi belediye başkanı olmak isteyenlerin savcılığa başvurduğunu, seçime katılma konusunda bir engel olup olmadığını sorduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Engel yok." denildiğinde de adayların Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvurduğunu aktardı.