TEKİRDAĞ - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kim bu Adil Öksüz, kim? Kim olduğunu ben de biliyorum onlar da biliyorlar. Ama ben istiyorum ki cevabını onlar versin, çıkıp açıklasınlar." dedi. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesinin toplu açılış ve temel atma törenine katılmak üzere dün akşam kente gelen Kılıçdaroğlu, geniş güvenlik önlemleriyle kaldığı otelden Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine geçti. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak ile basına kapalı görüşen Kılıçdaroğlu, açılış ve temel atma törenine katılmak için Atatürk Spor Salonu'na hareket etti. Kılıçdaroğlu, açılış töreninde laik Türkiye'nin laik kalacağını belirterek, CHP'nin Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi olduğunu söyledi. "El Bab'dan sonra gitmeyin" Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında Hükümeti uyardığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Belki çoğunuz izlemişsinizdir. Fırat Kalkanı Operasyonu'nda bazı askerlerimizin yakıldığı iddiası var, görüntüler var. İlk bana söylediklerinde 'Bu konuda Hükümetten net açıklama istiyoruz' dedik. 'Araştırıyoruz' dediler, aradan tam 15 gün geçti, cevap var mı? Cevap yok. Hükümet nerede, hükümet yok. O zaman devletin yetkililerine sesleniyorum bu görüntüler doğru mu, doğru değil mi? Çıkın bunları millete açıklayın. Fırat Kalkanı'nda şehit sayımız 50’ye yaklaşıyor. 'El Bab'tan sonra bilmem nereye gideceğiz.' Sakın gitmeyin. Sakın askerimizi oraya göndermeyin. Söyledim, yine söylüyorum Ankara’da Türkiye’yi yöneten beylere söylüyorum eğer sen şehitlik yüce bir mertebedir diyorsan, gidip polislere 'İnşallah siz de şehit olursunuz o mertebeye erişirsiniz' diye onlara telkinde bulunuyorsan önce sen çocuklarını oraya göndereceksin. Evlatlarını oraya göndereceksin. Kendi çocuklarını göndermiyorsun, Anadolu'nun gariban çocuklarını gönderiyorsun. Sonrada kalkıp şehitlere kelle deme cüretini gösteriyorsun. Biz bunları unutmadık, unutturmayacağız asla. Mağdurlardan, 15 Temmuz mağdurlarından da söz etmek isterim. Herkesin hakkı, herkesin hukuku vardır. Herkes hukuk içinde yargılanmak zorundadır. 15 Temmuz gecesi linç edilen askerlerimizin hesabını sormak zorundayız. 15 Temmuz gecesi, bu askerlerimizin ne günahı var? Kim askerleri linç etti. O askerlerin anneleri babaları yok mu? İlk kez burada söylüyorum 15 Temmuz'dan sonra saraya gittim bunu söyledim. 'Linç edilen askerlerin faillerine yakalanması ve yargılanması lazım' dedim. Hepsi 'Evet' dedi. Ne oldu. 'Evet' diyeceksin gereğini yapmayacaksın, 'Evet' diyeceksin arkanı döneceksin."  "CHP ihanet içinde olmayan tek partidir" OHAL kullanılarak Anayasa'nın değiştirilmek istendiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Rejimi değiştirmek istiyorlar, Cumhuriyet'ten fitne yönetimine geçmek istiyorlar, çok partili hayatı sınırlamak istiyorlar. Bütün yetkileri bir kişiye vermek istiyorlar. Yasamayı, yargılamayı ve yönetmeyi bir kişinin emrine vermek istiyorlar. Diyorlar ki 'Ey CHP sen neden bu çalışmaya katılmadın, sen neden buna destek vermedin?' Açık ve net söylüyorum anayasa değişikliği Türkiye Cumhuriyeti tarihine ihanettir. Bu anayasa değişikliği milli Kurtuluş Savaşı'nın ruhuna ihanettir. Bu anayasa değişikliği 140 yıllık parlamento geleneğimize ihanettir. CHP ihanet içinde olmayan tek partidir. 'Siz rejim değişikliği yapıyorsunuz' dedim de önce itiraz ettiler, sonra itiraf ettiler. 'Evet biz bir rejim değişikliği yapıyoruz vesayetten kurtarıyoruz'. Bir vesayetten kurtarıyorsun Türkiye Cumhuriyeti'ni daha ağır bir vesayet içine sokuyorsun. Hepimiz bunun farkında olmalıyız. Hepimiz gereğini yapmalıyız." Milli iradeye sonuna kadar sahip çıkacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Yeni anayasa ile beyefendi hem partinin genel başkanı olacak, hem de cumhurbaşkanı olacak, seçimlerde birlikte mücadele edeceğiz. Bize söylemediğini bırakmayacak, sonra seçim bittikten sonra gelecek TBMM'ye 'Efendim ben tarafsız davranacağıma dair, namusun ve şerefim üzerine ant içerim' diyecek, biz de inanacak mıyız? Siz bu milleti aptal mı sanıyorsunuz? Böyle bir şey olabilir mi? TBMM'yi hiçbir gerekçe göstermeden beyfendi fes edebilecek. Milli iradeyi tanımıyor, parlamentoda her siyasi partiden insan var, gerçek milli irade orada. Kalkacak, beyefendi bir sabah uyanacak 'Ben sizi fes ettim' diyecek. Sebebini soramıyoruz, çünkü yetkimiz yok. Öyle bir devlet olur mu? Böyle bir hukuk devleti olur mu? İlk anayasa görüşülürken, bu yetki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e verilmek istenmiştir ancak genç, dinamik, yurdu seven milletvekilleri çıkmış kürsüye demişlerdir ki, 'Bizim Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e büyük saygımız vardır, o bizim başkomutanımızdır. Ama halkın seçtiği TBMM'yi hiç kimse fes edemez' demişler ve yetki vermemişlerdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e verilmeyen bir yetki, beyefendiye verilecek. 'Sen gel Meclisi istediğin gibi fes edebilirsin.' Verecek miyiz, elbette vermeyeceğiz."
Editör: TE Bilisim