ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili, "Suriyelilere 35 milyar dolar veriyorsun, emekliye ver. Bunu söyleyince de 'Efendim sen ırkçılık yapıyorsun.' Hayır efendim, ben kendi insanımın haklarını koruyorum. Bu ülkede yaşayan vatandaşımın hakkını, hukukunu koruyorum." dedi. Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın koordinatörlüğünde CHP Emek Bürolarınca bir otelde "Sosyal Güvenlik Sistemi ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Çalıştayı" düzenlendi. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, sosyal güvenlik hakkının insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu, bunun anayasada da güvence altına alındığını söyledi. Uluslararası Çalışma Örgütünün, sosyal güvenliğin asgari normlarını 1952'de belirlediğini, 1971'de ise TBMM'nin bu sözleşmeyi kabul ettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, bu sözleşmeye göre sağlık, işsizlik, yaşlılık, iş kazaları, meslek hastalıkları, analık, maluliyet, ölüm ve aile yardımları sigortasının uygulanması gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de en son işsizlik sigortasının kabul edildiğini, uygulanmayan tek sigorta dalının aile yardımları sigortası olduğunu belirtti. Kılıçdaroğlu, 1999 öncesinde sosyal güvenlik sistemindeki açığın 2 milyar olduğunu vurgulayarak, sosyal güvenlik sisteminde reform yapılacakken Marmara Depremi'nin olduğunu, toplum, sendikalar ve işverenler yeteri kadar tartışmadan 38-43 olan emeklilik yaşının 65'e çıkarıldığını söyledi. Bugün "Sosyal Güvenlik Kurumuna ben asgari ücret üzerinden prim ödedim, ben emekli olmak istiyorum." diye dilekçe veren bir kişiye 801 lira 55 kuruş emekli aylığı bağlandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, bu kişinin 1 Ekim 2008'den önce aynı koşullarla emekli olsaydı 2 bin 32 lira 99 kuruş alacağına dikkati çekti. Kılıçdaroğlu, bugün 936 lira alan esnaf emeklisinin 2008'den önce emekli olsaydı 2 bin 7 lira alacağını belirterek, aynı kaybı tarım işçisinin de yaşadığına değindi. Çalışan herkesin, "Emekli aylığımız düştü, daha geç emekli oluyoruz, prim ödeme gün sayımız arttı, bu açık nereden kaynaklanıyor?" diye sormasını isteyen Kılıçdaroğlu, Yeni Ekonomi Programı'nda "Mali açıdan sürdürülebilirliği sağlamak ve kamu maliyesinde olan yükü azaltmak amacıyla sosyal sigorta sistemi yeniden düzenlenecektir." dendiğini, iktidarın hak vermek yerine pek çok hakkı geri alacağını söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, Sayıştay raporlarına göre, 31 Aralık 2017 itibarıyla tahsil edilemeyen, işçinin, memurun, çiftçinin aylığından kesilen ama götürülüp SGK'ya yatırılmayan para miktarının 83 milyar 55 milyon 810 bin lira olduğuna dikkati çekerek, bu tahsilatın siyasi iktidar izin vermediği için yapılamadığını öne sürdü.  İcraya verilmemiş alacak miktarının 43 milyar 517 milyon lira, idari takip süreci bitmiş alınması gereken paranın 5 milyar 238 milyon lira olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Kimden alınmıyor? Kimin paraları bunlar? Hangi işverenden alınmıyor bu paralar? İşçinin parası bunlar. İşçinin parasını kimler gasp ediyor ve kimler gasbın üzerine örtü örtüyor?" diye sordu.  Kılıçdaroğlu, 2014'ten bu yana yeniden yapılandırılan alacakların yüzde 50-70 arasında ödenmediğini, esnafın da borcunu ödeyemediğini söyledi. "38 yaşında emeklilik zaten olmaz" SGK'nın sağlık kuruluşlarına avans verdiğini ve süresinde kapatılmayan avans miktarının 10 milyar 164 milyon lira olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, müfettişlerin kayıp, kaçak denetimlerinde bin 819 rapor tuttuğunu, bunlardan bin 313'ünün işleme konulmadığını, siyasi iktidarın ceza verilmesini istemediğini savundu.  Kılıçdaroğlu, belediyelerin de çalıştırdıkları işçilerin aidatlarını ödemediğini, bunun rakamının da 8 milyar 784 milyon lira olduğunu ileri sürerek, yeşil kartlıların genel sağlık sigortası primini Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ödemesi gerekirken, bunun ödenmediğini anlattı. Gelirlerin tahsil edilmemesinin, gerekli cezaların uygulanmamasının faturasının vatandaşa çıkarıldığını değerlendiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Ondan sonra dönüp 'Sosyal güvenlik sisteminde açık var. Ne demek emeklilikte yaşa takılanlar, ne demek hak talebinde bulunma?' diyorlar. '750 milyar lira açık olacak.' deniyor. '40 yıl bedavadan mı bunlara aylık ödeyeceğiz?' diye ağır eleştiriler geliyor. İktidar yapması gerekeni yapmıyor, fatura vatandaşa çıkıyor. 38 yaşında emeklilik zaten olmaz. Hiçbir arkadaşım da 'Ben 38 yaşında emekli olayım.' diye ortaya çıkmaz ama 'Bir hak varsa, yasalar bana bir hak tanıdıysa ben bu hakkı kullanmak isterim.' diyor. 'Emeklilikte yaşa takılanların sorunu çözülürse 750 milyar lira açık olacakmış.' Bu rakam asla ve asla gerçekçi bir rakam değil, doğru bir rakam da değil. Çıkıp hesabını yapsınlar, milletin önüne koysunlar, bir bakalım 750 milyar lirayı nereden buldular? Bu rakamın verilmesi, 38 yaşında emeklilik lafının söylenmesiyle sosyal güvenlik sisteminde sizin beklentilerinize uygun bir düzenlemenin yapılmasının önünü kesmek istiyorlar." Belli bir yaştan sonra işverenin çalışana "sen yaşlısın" diye iş vermediğine, devletin ise "sen gençsin" dediğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bu sorunun çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Kalkıp meydanlarda konuşmak yerine... Efendim '750 milyar lira çekemeyiz yükü.' Suriyelilere 35 milyar dolar veriyorsun, emekliye ver. Bunu söyleyince de 'Efendim sen ırkçılık yapıyorsun.' Hayır efendim, ben kendi insanımın haklarını koruyorum. Bu ülkede yaşayan vatandaşımın hakkını, hukukunu koruyorum. Her türlü israfı yapacaksın, efendim 'çift maaş alacaklarmış.', sen de çift maaş alıyorsun. Sen çift maaş alırken iyi de sokaktaki vatandaş alırken mi kötü oluyor? Ayrıca aile yardımları sigortası olmasına rağmen, erken emeklilik Finlandiya ve Almanya'da var. Kişi isterse, belli bir yaşta, normal yasanın öngördüğü süreyi beklemeden erken emekli olabiliyor. Bütün bunlar akılcı politikalarla yapılır. Hesap kitap işleriyle, aktüeryal dengeleri sağlanarak yapılır. Hiçbir şey yapmayacaksınız, emekliyi perişan edeceksiniz, emekli aylığını yarı yarıya düşüreceksiniz, sosyal güvenlik sistemi hala açık verecek, çıkıp bunun hesabını vermek yerine, emeklilikte yaşa takılanlar hak istiyorlar onları eleştireceksiniz. Buna biz, 'özrü kabahatinden büyük' deriz. Özrü kabahatinden büyük bir politikacıyla karşı karşıyasınız." Bu sorunu çözecek olanların, mart ayında sandıkta ders verecek vatandaşlar olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ya bütün bu gerçekleri görüp bu gerçeklere uygun politikaları savunan siyasal partiye destek vereceksiniz ya da sizleri açlığa mahkum eden bir siyasal partiye destek vermeye devam edeceksiniz." dedi.