Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, "Türk lirasına olan güven yok olmuş durumda. Bugün bankalardaki mevduatın yüzde 51’den fazlası dolar mevduatı. Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları diyor ki ‘Türk lirasına güvenmiyoruz. Bir miktar elde avuçta para var. Onu da bankaya yatırdık, ancak dolarla tutabiliriz’. Geldiğimiz nokta budur. Bunu tetikleyen nedir? ‘Tek adam’ rejimi" diye konuştu
AFYONKARAHİSAR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Herkes nakit tasarrufunu dolar bazında yapıyor. Türk lirasına olan güven yok olmuş durumda. Bugün bankalardaki mevduatın yüzde 51’den fazlası dolar mevduatı. Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları diyor ki ‘Türk lirasına güvenmiyoruz. Bir miktar elde avuçta para var. Onu da bankaya yatırdık, ancak dolarla tutabiliriz’. Geldiğimiz nokta budur. Bunu tetikleyen nedir? ‘Tek adam’ rejimi." dedi. Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde bir termal otelde düzenlenen "CHP Belediye Başkanları Çalıştayı"nda, güven konusunun ülkenin en temel sorunlarından biri olduğunu söyledi. Haksızlığa uğrayan vatandaş, mahkemede hakkını alabiliyorsa o toplumda güvenin var olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Bugün Türkiye’nin en temel sorunlarından birisi siyasal iktidara duyulan güvensizliktir. Bu güvensizlik sadece Türkiye içinden değil, yurt dışından da duyulan bir güvensizliktir. Güvensizlik üzerine siz sağlıklı politikaları, geleceği, dış politikaları, eğitimi, adliyeyi inşa edemezsiniz. Devlet, her toplumda en güçlüdür. Mahkemeleri var, polisi var, jandarması var. En zayıf olan ise devlette yaşayan bireydir, vatandaştır, ailedir. Ama onun güvenini sağlamak zorunda olan devletin kendisidir. Nasıl bir devlet? Gücü kontrol edilmiş bir devlet. Yani yasama, yargı ve yürütmeyle güçler ayrılığı ilkesini sağlıklı inşa eden devlet güven veren devlettir.” ifadelerini kullandı. "Bir ‘tek adam’ rejimine geçildi" Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni eleştiren Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: “Demokratik bir rejimimiz vardı, eksiğiyle, fazlasıyla. Ama sonra meşru olmayan koşullarda bir referandum yapıldı ve bir ‘tek adam’ rejimine geçildi. ‘Tek adam’ rejiminin gerekçesi neydi? Her şey çok hızlı yapılacak, çok hızlı kararlar alınacak. Bugün geldiğimiz noktada tablo nedir? Bu tabloyu sağlıklı irdeler ve vatandaşın önüne bilgileriyle, rakamlarıyla koyarsak vatandaş da gerçeği daha rahat kavramış olur. Bakınız 'tek adam' rejimine geçtikten sonra son bir yılda büyüme hızımız ne oldu? Binde 3 oldu. Dünyada binde 3 büyüyen başka bir devlet var mı bilmiyorum. Oysa biz yüzde 5’ler, 6’lar, 7’ler, 8’ler, 9’lar oranında büyüyorduk. Neden binde 3’e düştük? Hani her şey çok hızlı olacaktı, Hani önümüzde hiçbir engel kalmayacaktı? Hani Türkiye hızlı büyüyecekti? Binde 3’ün maliyeti topluma yansımış vaziyette.” Kılıçdaroğlu, son bir yılda milli gelirde 135 milyar dolar düşüş yaşandığını, bu ekonomik düşüşün vatandaşın mutfağına da yansıdığını ifade etti. "Bir sürü propaganda yapıldı" Gelir dağılımında bozukluk olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Türk lirasının döviz karşısında büyük değer kaybettiğini bilmemiz gerekiyor. Özellikle AK Parti’li kardeşlerime seslenmek istiyorum; Türk lirası değer kaybettiğinde, Türk lirası karşısında dolar değer kazandığında bir propaganda başlamıştı. Dolarlar yakıldı, ‘Gelin tıraş olun, sizden para almayacağız’ dediler. Bir sürü propaganda yapıldı. Propagandayı yapanlar AK Parti’ye oy veren militanlardı. Yapsınlar, itirazımız yok. Keşke sonuç elde edebilselerdi. Ama bugün bütün vatandaşlarıma şunu söylemek isterim. Herkes nakit tasarrufunu dolar bazında yapıyor. Türk lirasına olan güven yok olmuş durumda. Bugün bankalardaki mevduatın yüzde 51’den fazlası dolar mevduatı. Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları diyor ki ‘Türk lirasına güvenmiyoruz. Bir miktar elde avuçta para var. Onu da bankaya yatırdık, ancak dolarla tutabiliriz’. Geldiğimiz nokta budur. Bunu tetikleyen nedir? ‘Tek adam’ rejimi.“ Son 10 ayda bankalarda artan döviz tasarruf miktarının 28 milyar dolar olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskiden 'demokrasi var' derdik, güçler ayrılığı ilkesi var, yargı bağımsız, devletin önemli kurumları bağımsızdı. 'Günlük sıcak politikalarla o kurumlara müdahale edilmez' derdik. Ama bugün Türkiye’nin itibarı bütün demokratik ülkelerde zedelenmiş durumda. Dünyada hukukun üstünlüğü sıralamasında 101. sıradan 109. sıraya düştük. Özellikle vatandaşların düşünmesi lazım. Neden Türkiye Cumhuriyeti devleti hukukun üstünlüğü konusunda geriye gidiyor?" Kılıçdaroğlu, Türkiye’de 134 basın mensubunun cezaevinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Dünyaya ‘Türkiye’de basın özgürdür’ dediğinizde kaç kişi buna inanır? Yargıtay Başkanı'nın açıklaması var. Yargıtay Başkanı ’Yargıya olan güven yüzde 30’lara düştü’ diyor. Eğer bir ülkede yargının tepesindeki insan, yani adalet dağıtma kurumunda olan bir insan ‘Yargıya olan güven yüzde 30’lara düştü' diyorsa, o ülkede hukukun üstünlüğünden söz edemezsiniz. O ülkede bir güven sorunu var demektir. Yargıya karşı bir güven sorunu var demektir.”