İZMİR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer bir ülkede çocuklar babalarını değil de babalar çocuklarını toprağa verirse, o ülkede sorun var demektir. Gencecik fidan gibi çocukları, babalar toprağa veriyor. Kan, gözyaşı bu milletin kaderi değildir. Yeter demeniz lazım artık" dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında, İzmir'in ilçelerini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Tire ilçesinde bir taksi durağında vatandaşlarla çay içerek, sohbet etti.

Gümüşpala Caddesi'ndeki esnafla bir araya gelmesinin ardından, İtfaiye Meydanında toplanan kalabalığa hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu, memleketin huzura, refaha, birlikte yaşamaya, uygar bir ülke olmaya ihtiyacı olduğunu belirterek, bu amaçla yola çıktıklarını, mücadele ettiklerini kaydetti.

Herkesin kazandığı, ürettiği, her evde tencerenin kaynadığı, huzurun olduğun bir Türkiye istediğini, bunun için de adresin belli olduğunu işaret eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Geçen seçimlerde sandığa gitmemiş, oy vermemiş veya başka bir partiye oy vermiş bir vatandaşımızı ikna edeceksiniz. Diyeceksiniz ki 'Türkiye bir ateş çemberinden geçiyor. 13 yılda ülkeyi bu hale getirdiler, kan ve gözyaşı var, her gün şehitlerimiz geliyor, biz bundan rahatsızız. Bu ülkede sen huzur istiyorsan gel beraber sandığı gidelim'. Arkadaşınıza, dostunuza, akrabanıza telefon edin, sandığa gitmesini, oy kullanmasını isteyin. Dolayısıyla, çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakmak zorundayız. Bakın Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü düşünün. Saltanatı yıktı, 1 Kasım saltanatın yıkıldığı tarihtir. Şimdi birileri yeniden saltanat kurmak istiyor. Buna izin vermeyin. Siz bunu çok daha iyi bilirsiniz. Kuvayi Milliye’nin yatağıdır buralar, efelerin, halktan yana olanların yatağıdır buralar. Buna izin vermememiz lazım. Kurulacaksın kaçak sarayına, ahkam keseceksin oradan. Binlerce çocuk yatağa aç gidiyor, yazık günah."

1 Kasım seçiminin diğer seçimlere benzemediğini, seçmenin sandığa giderken iyi düşünmesi gerektiğini vurgulayan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit’in geleneğinden geldiğini ve halk için çalışacağını belirterek, "Rahmetli Ecevit ne diyordu; 'Ne ezen, ne ezilen biz ancak halkça bir düzen diyoruz'... Evet biz ancak halkça bir düzeni sağlayabiliriz. Emekliye iki maaş ikramiye sözü verdik. Neden? İnsanca, halkça bir düzen olsun. Bayramı huzur içeriğinde geçirsin, torunlarından kaçmasın. Bunun için çiftçiye mazotu 1 lira 80 kuruştan vereceğiz diyorduk. Neden? Çiftçi üretsin, insanca halkça bir düzen olsun" diye konuştu.

İnsanların artık birbirine selam veremez noktaya geldiğini, komşunun inancını, kimliğini sorgular halde olduğunu savunarak, devletin kin, öfke ve ön yargıyla yönetilmeyeceğini anlatan Kılıçdaroğlu, son verilere göre Türkiye’de 22 milyon fakirin bulunduğunu, bu ailelerin çok düşük parayla geçinmek zorunda kaldığını, alın teri döken herkesin, çiftçinin, esnafın, sanayicinin, emeklinin kazanmasını istediğini, hortumculara karşı olduklarını kaydetti.

Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra karayoluyla geçtiği Ödemiş ilçesindeki Hükümet Meydanı'nda da halka hitap etti.

 Cumhuriyet tarihinin en büyük krizinin yaşandığını, Türkiye’yi kimin yönettiğinin belli olmadığın öne süren Kılıçdardoğlu, "Anayasası askıda, televizyon ve gazeteler üzerinde büyük baskılar var. Polis eşliğinde basılıyor, televizyon ekranları karartılıyor. Gazeteciler ölümle tehdit ediliyor. Vatandaşın haber alma hakları kısıtlanıyor. Bu süreç, bize yakışan bir süreç değil" dedi.

 Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları, bu ülkeye bağımsızlığı getirirken aynı zamanda özgürlüğü de getirdiler, insan haklarını, kadın erkek eşitliğini getirdiler. Şunu söyledi Gazi Mustafa Kemal, 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir' dedi. Yani güçlü bir sosyal devlet, Türkiye olmak zorundadır. Bu devlet herkesin sahibidir, olmak zorundadır. Ama şu anda Türkiye bir ateş çemberinden geçiyor. Araplarla aramız bozuldu, Mısırla aramız bozuldu, Libya ile aramız bozuldu, Suriye ile kavga ediyoruz. İhracatımız düştü diyorlar, komşu mu bıraktın sen? 'Turist gelmiyor' diyorlar, niye gelsin? 'İstikrarın kaynağı' diyorlardı, bir parti kendisi sorunsa o partinin bu memlekette faydası olmaz. Artık bunu bilmek zorundayız. Bir kişi kendi iradesini saraya ipotek etmişse, o kişiden bu ülkeye fayda gelmez, hepimizin bilmesi lazım. Amasya’yı düşünün Amasya tamimini. 'Bu milletin makus talihini, milletin azim ve kararı kurtaracaktır' diyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk..."

1 Kasım’da çocuklar ve bayrak için herkese bir görev düştüğünü, 13 yıllık AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'de değişikliklerin yaşandığını, insanların birbirlerine selam veremez hale geldiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

 "Eğer bir ülkede çocuklar babalarını değil de, babalar çocuklarını toprağa verirse o ülkede sorun var demektir. Gencecik fidan gibi çocukları babalar toprağa veriyor. Kan, gözyaşı bu milletin kaderi değildir. Yeter demeniz lazım artık. İşçisiyle, köylüsüyle, memuruyla, emeklisiyle, çiftçisiyle ‘yeter’ demeniz lazım. Türkiye bunu hak etmiyor, yazık günahtır bu memlekete. Ayrışmayacağız, bölünmeyeceğiz. Bir arada olacağız, güçlü olacağız. Neden ayrışıyoruz, neden bölünüyoruz, neden kavga ediyoruz? Birilerinin ihtiraslarını tatmin etmek için..."

Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasını tamamlamasının ardından, daha sonra helikopterle Kemalpaşa ilçesine hareket etti.

Kılıçdaroğlu'nun ilçe ziyaretine, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Bedri Serter, milletvekilleri, adaylar ve partililer de katıldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu memlekette bu güzel ülkede, bu bereketli topraklarda refahı ve huzuru istiyorsak bir araya gelmek zorundayız" dedi.

Seçim çalışmaları kapsamında İzmir'in ilçelerini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Kemalpaşa ilçesinde vatandaşlara hitap etti.

Seçmenlerin 1 Kasım'da yapılacak seçimde sandığa gitmeden önce iyi düşünmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, yetki verilmesi halinde çiftçilerin mazotu 1 lira 80 kuruştan alacağını, emeklilere bayramda birer maaş ikramiye vereceklerini belirtti.

Asgari ücreti bin 500 TL yapacaklarını anımsatan Kemal Kılıçdaroğlu, "Esnafa, köylüye, sanayiciye, emekliye sahip çıkacağım, bu ülkede adaleti sağlayacağım, refahı ve huzuru bu ülkeye getireceğim. Bir ülkede refah yoksa, huzur yoksa, hiçbir şey olmaz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi adım adım gezdiğini ve vatandaşlarla bir araya geldiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Ben yetkiyi saraydan değil sizden almak istiyorum. Türkiye bir ateş çemberinden geçiyor, bu ülkeyi kimin yönettiği belli değil, düne kadar gittiler oturdular masaya biz çözüm üreteceğiz dediler. Sonra çıkıp kalktı dediler ki 'PKK bizi kandırdı', siz çocuk musunuz ya devlet yönetiyorsunuz. PKK sizi kandırdıysa siz nasıl bu ülkeyi yönetiyorsunuz, sonra kalktı paralel kandırdı, bir başkası kalktı Esed bizi kandırdı. Herkes sizi kandırıyorsa siz bu memleketi nasıl idare edeceksiniz. Bunlara ders vermek zorundasınız bu memlekette bu güzel ülkede, bu bereketli topraklarda refahı ve huzuru istiyorsak, bir araya gelmek zorundayız, ayrım yapmamak zorundayız, bir araya geleceğiz gücümüzü birleştireceğiz. Aslında biz milyonlarız fakat farklı partilere bölünmüşüz gelin bölünmeyelim, bir arada olalım, bu güzel ülkeye huzur ve refahı getirelim, ben buna hazırım."
Editör: TE Bilisim