Güray SOYSAL FUTBOLUMUZU KİM YÖNETİYOR? Evet, Yasaya göre kurulmuş bir Futbol Federasyonumuz var. Onunda Nihat Özdemir isimli bir Başkanı bulunuyor. Ama, gerçek öyle değil... Futbolumuzu, perde arkasından yönetenler de var. Onlardan birisi Rıdvan Dilmen, diğeri ise Acun Ilıcalı.. Sadece onlar değil.. Bir devlet büyüğümüzün kardeşi Dilmen-Ilıcalı ikilisine büyük desteğini esirgemiyor. Son Merkez Hakem Kurulunun açıklanmasında isimlerin tespiti konusunda bu 3 ismin büyük rolü olduğu kesin. Sonra da “Türk futbolunu yönetiyoruz” diye konuşan yetkililerin arkasındaki isimler nedense bir türlü piyasaya çıkıp, gerçek yüzlerini göstermiyor. Tıpkı benim gibi herkesin merak etmesi gibi... TAMER HOCA DA GİTTİ Türk futbolunun değerli ismi, uzun yıllar Futbol Federasyonunda Türk futbollunun gelişmesi için çalışan, efsane futbol adamı Tamer Güney'i da kaybettik. 6 Ocak 1936 yılında Bilecik'te doğan Tamer Güney; Ankaragücü, PTT, Hacettepe ve Orduspor kulüplerinin formasını giydi. Orduspor, PTT, Balıkesirspor, Kayserispor, Ankaragücü, Adanaspor, Eskişehirspor, Diyarbakırspor, Gaziantepspor ve Fenerbahçe'de teknik direktörlük yaptı. Güney ayrıca Galatasaray, Fenerbahçe ve Etimesgut Şekerspor'da altyapı sorumluluğu görevlerini üstlendi. Tam bir halk adamı olan bu futbol üstadı, o günlerdeki sözlerinin bugünlerdeki gerçeği ile karşı karşıyayız. Allah rahmet eylesin. MHK’NIN DA SÜLEYMAN DEMİREL’İ VAR Teknik Direktörlük konusunda Mustafa Kaplan Gençlerbirliği’ndeki göreve 6 kez gidip 7 defa gelmesinden geçen yazımda bahsetmiştim. Geliş-gidişi tıpı rahmetli büyüğüm Süleyman Demirel gibi... Şimdi de Merkez Hakem Kurulu’ndaki Metin Tokat da aynı uygulama ile görevlendirildi. Küçüklüğünden beri tanıdığım, PTT’de faal futbol oynayan, daha sonra futbol hakemliğinin zirvesine çıktıktan sonra Merkez Hakem Kurulu üyeliğine getirilen ve baba Talat Tokat’ın gurur duyduğu Metin Tokat, şimdilerde Kurul’un ikinci adamlığını üstlendi. Ankara futbol hakemliğinin temsilcisi Metin Tokat 4’ncü kez Merkez Hakem Kurulu’nda görev yapacak. Bu görevlerin geçmişte 3’ü Yusuf Namoğlu, şimdi ise Serdar Tatlı yönetimde olacak. Halen 35 yaşında bir kızı ve 2 torun sahibi bulunan 60 yaşındaki Metin Tokat, herkesin dert yandığı hakemlerimizi düzeltmek için kolları sıvamış durumda. İşi kolay değil... Ancak rahat bırakılırsa üsttekilerinde yüzü o nisbette güleceğini rahatlıkla söyleyebilirim. 9 YIL SONRA GELEN AKIL İstanbul Park’ta 9 yol sonra Formüle yarışları yeniden düzenlenecek. Büyük paralar harcanarak ortaya çıkan tesis 2005 ile 2011 yılları arasında yapılan müsabakalara şahit olmuştu. Sonra, bu güzelim organizasyon, bir kenara bırakıldı. Oysa... İstanbul Park için milyon dolarlık harcama yapılmış ve dünyanın izlediği bu büyük organizasyon 2011’den bugüne kadar kapılarını kapatmıştı. Şimdi... Akılları yeni yeni gelen yöneticiler bu işin tekrar başlatılması için 13-15 Kasım’ı hedef gösterdi. Son karar iyi de, 9 yıllık inadın faturası kime çıkacak, bekleyip görelim. Unutulmayanlar / CEZMİ BAŞAR Futbolumuzun ve spor basınımızın bu unutulmaz ismi 1923 yılında Üsküp’te doğdu. Çeşitli kamu kuruluşlarında çalışırken futbol hakemliği de yaptı. FIFA kokartı ile yurtdışında maç yöneten ikinci Türk hakemidir. 1970’te Romanya’da düzenlenen Balkan Şampiyonası’ndaki yönetimi ile Balkanların en iyi hakemi seçildi. Yurtdışında 185 karşılaşma yönettiği için gümüş kupayla ödüllendirilen Başar, 4 kez de altın madalyaya layık görüldü. Hakemlik ve hakem eğitimi konusunda Suudi Arabistan, Kanada’da ve Abu Dabi’de konferanslar düzenleyen Başar, uzun yıllar Futbol Federasyonu’nda ve basın kuruluşlarında çeşitli görevlerde bulundu.18 Nisan 2012’de vefat edip, İstanbul’da toprağa verilen Cezmi Başar’ın Dışişleri Bakanlığında görev yapan bir oğlu bulunuyor. HERKES PROFESYONEL, AMAYÖNETİCİLER AMATÖR Kulüplerimiz maddi açıdan dar boğazda...Bir türlü kulüpler ve dernekler yasası TBMM’ye getirilemez. Bu ucube durum hep karşımızda durur. Peki... Sadece maddi konuda mı sıkıntı var. Hayır... Bir kulübün sporcusu, teknik adamı, doktoru, malzemecisi, mutfak görevlisi profesyonelce işini yapıp, parasını alıyor... Ancak... Kulüplerimizin en üstündekiler, yani yöneticiler ise, amatör. Sorumlulukları var, ama sıkışınca, ceketini alıp, çekip gitmeyi uygun bulurlar. Sonunda... Futbolumuzun neden çağdaş bir şekilde yönetilmediği gerçeği hep karşımıza çıkar.Herkesin profesyonel olduğu yerde, yöneticilerin amatör bulunması, çarpıklığın en büyük göstergesi bu değil mi? Önce düzeltilecek bu konu olsa gerek.. Doğru söze ne denir? Korkaklar birçok kez ölür, Cesurlar bir kez... Wiilliam Shakesper