Utku ŞENSOY Çin Halk Cumhuriyeti kuruluşunun 70’nci yıldönümünü 1 Ekim Salı günü başkent Pekin’in Tiananmen meydanındaki görkemli askeri geçit töreniyle kutladı. 15 bin asker ve Çin ordusunun envanterinde bulunan çok sayıda askeri teçhizatın yanı sıra 15 bin kilometre menzilli yeni balistik füzesi “Dong Feng 41”(Doğu rüzgarı) ilk kez kamuoyu önünde sergilendi. Ülke tarihinin en büyük askeri gövde gösterisine dönüşen geçit töreninde konuşan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in şu sözleri dikkat çekiciydi: “Hiç kimse Çin halkının ve Çin ulusunun ileriye giden yolculuğunu durduramaz”. Eğitim hamlesi Çin Halk Cumhuriyeti, Nüfus bakımından birinci, ekonomik açıdan ABD’den hemen sonra ikinci, toprakları bakımından ise dünyanın üçüncü büyük ülkesidir. Komünist Parti tarafından tek parti rejimiyle yönetilen, 9,6 milyon kilometrekare üzerinde, aralarında 10 milyondan fazla Müslümanın da bulunduğu 56 etnik grubun oluşturduğu 1,4 milyar nüfuslu önemli bir dünya devidir. Halkın çoğunluğunu oluşturan “Han” lar, toplam nüfusun %92’sine takabül etmektedir. Okur-yazar oranıysa son yıllardaki büyük eğitim hamlesi ile yüzde 95’e ulaştı. Türkiye’nin iki buçuk katı toprağa sahip 24 milyon nüfuslu Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve 135 yıllık İngiliz hakimiyetinin ardından, 1997 yılında yeniden Çin’e geçen savunma ve dış politika dışında tamamen özerk olan Özel İdare Bölgesi Hong Kong’da iade yasasına karşı süren protestolar, Pekin’in karşı karşıya bulunduğu sorunlardan sadece bir kaçı. Yine Türkiye’nin nerdeyse iki katı büyüklüğe sahip ortalama 4 bin metre yükseklikteki Dalai Lama ile özdeşleşen Özerk Tibet Bölgesi ve Tayvan Batı’nın Pekin’e karşı sıklıkla kullandığı başlıca enstrümanlardandır. Rakamlarla Çin mucizesi: 1992 yılına kadar 14 yıl Çin’in lideri olan Deng Şiaoping’in reform ve açıklık politikalarını başlatmasından 40 yıl sonra, Çin, dünyanın ikinci ekonomik gücü haline geldi. Çin ekonomisi baş döndürücü bir hızla büyüyerek, 305 milyar dolardan 13 trilyon dolara yükseldi. 620 kişi ile dünyadaki en çok dolar milyarderi Çin›de. Alibaba şirketinin kurucusu Jack Ma, 40 milyar dolarlık serveti ile dikkat çekiyor. 80’li yıllarda hiç var olmayan yabancı yatırımların değeri günümüzde 170 milyar dolar seviyesine çıktı. Yurt dışındaki Çin yatırımları ise 220 milyar dolara ulaştı. Dünyanın en hızlı büyüyen turizm şehri 30 milyonluk Chongqing, 25 milyon nüfuslu Şanghay ve 22 milyon sınırındaki başkent Pekin, Çin’in en önemli kentleri arasındadır. Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin veto hakkına sahip ABD, Rusya, İngiltere ve Fransa ile birlikte 5 daimi üyesinden biridir. Çin, BM’deki kararları zaman zaman sorgulansa da hiçbir ülkenin asla karşı durmayı göze alamadığı Güvenlik Konseyi’nin saygıdeğer daimi üyesidir. Yeryüzündeki hemen herkesin iyi kötü hakkında bilgi sahibi olduğu Çin ile ilgili bu rakamsal verileri daha da ileriye götürmeden sanırım tüm bu kaba veriler ışığında sorulması gereken soru şu olmalı; Temelleri M.Ö. 7’nci yüzyılda temeli atılan, 8 bin 850 kilometrelik Çin Seddi, kuzeyden gelen Türk akınlarını önlemek amacıyla yapılmıştı. Asırlarca dış dünyadan tecrit ve kapalı bir rejimin sürdüğü Çin son 40 yılda inanılmazı başarıp dünyanın gerek ekonomik gerekse askeri konuların başat aktörü haline geldi. Bugün Çin dış yatırımlar için büyük bir cazibe merkezidir. Akılcı ekonomik politikalarla ülkeye getirilen dış yatırımları üretim ekonomisine yönlendiren Çin, olağanüstü ekonomik hamle ile ülkeyi gıpta edilecek “üretim platformu” haline getirmeyi başardı. Biz ise son yıllarda birkaç milyon dolarlık üretim yatırımlarına muhtaç durumdayız. Dış yatırımlar olmadan üretim, üretimsiz büyüme, büyüme olmadan da kalkınma hayalden öteye gidemiyor. Vakit daha da geç olmadan, hayal kurmayı, hayal satmayı bırakıp, ülkemizdeki müthiş genç işgücümüzle atağa kalkıp üretim ekonomisine geçmenin tam zamanıdır.