Sen neymişsin korona… Ne musibet bir illetsin böyle… Ortaya çıktığından beri tüm dünyanın baş belası oldun… Yazıklar olsun sana… Düş insanların yakasından artık. Çin’de yok olma ile yüz yüzeyken dünyaya eziyet çektirmeye devam ediyorsun… İnsanda ne tat bıraktın nede tuz… Yaşamı felç eder noktasına getirdin, ekonomiye, sosyal ve kültürel etkinliklere büyük darbe vurdun… Yetmedi mi ? Adeta her şeyi unutturdun… Sokağa çıkamaz hale getirdin… Samimiyeti olabildiğince ortadan kaldırdın… Yalnız insanlar toplulukları oluşturdun… Özellikle Sosyal ve kültürel etkinliklerin yanı sıra on katı sportif faaliyetlere büyük darbe vurdun… Taraftarlığı takımdaşlığı unutturdun… Geçim kaynağı sportif faaliyetleri olan insana acımasızca saldırdın… Git artık da nefes alsın rahat rahat insanlar… Taraftarı müsabakalardan, sporcuyu sporculuğundan, yöneticiyi yöneticiliğinden daha ne kadar uzaklaştıracaksın ? Aslında o da biliyor günü geldiğinde pes edip kenara çekileceğini… Bütün virüsler gibi, korona’da bir gün rafa kalkacak… Ama bıraktığı iz, tahribat kolay kolay unutulmayacak. Mücadele ve dirençle yaşama olan tutkusunu sevdasını kazanacak, bu insanlık… Bunu da bir kenara yaz korona… Yılmak yok, pes etmek yok… Maçlar seyircisiz oynansa da… Test işlemlerinin maliyetleri karşısında zorlanılsa da yola devam… 3-3 biten Almanya hazırlık maçında olduğu gibi, UEFA Uluslar Ligi’nde Pazar günü deplasmanda oynanacak Rusya, 14 Ekim Çarşamba günü de İstanbul’da Sırbistan karşısında, bu millet insanlık adına A Milli Futbol Takımının hep yanında… Bunu da böyle bilesin korona…