Utku ŞENSOY / Almanya ve Hollanda ile yaşanan krizin olumsuz yansımaları hemen her alanda kendini gösterirken, öncelikli fatura din adamlarımıza kesildi. Belçika’da görev yapmak için uzun süreli vize başvurusunda bulunan dört Türk imamın talebi reddedildi. Belçika gazetesi La Libre’ e göre, ülkedeki 300 caminin, 65’i Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’na yakın. Dış basın kaynaklı bu haberleri okurken kendi kendime şu soruyu sormadan edemiyorum; Benelüks ülkeleri topyekun 21’nci yüzyıl haçlı seferleri mi başlattı? ALMAN KAMUOYU MÜZAKERELERİN DURDURULMASINDAN YANA Almanya’da yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Almanların üçte ikisi Türkiye ile üyelik müzakerelerinin durdurulmasından yanaymış. Bild gazetesinin yaptırdığı ankette Almanların yüzde 64’ü müzakerelerin kesilmesinden yana görüş bildirmiş. Ankete göre, 5 Alman’dan dördü Alman askerlerinin Türkiye’den çekilmesini de istemiş. AB müzakerelerinden söz etmişken; 1963’den buyana sayısını bile hatırlayamadığımız defalarca “askıya alınmaya” alıştık. Konya ve İncirlik’ teki 270 Alman askerine gelince; onları zorla tutan yok, arzu ettikleri zaman “geldikleri gibi giderler” İDAM TARTIŞMALARI… Türkiye’de idam tartışmaları yeniden alevlenirken, 2016 yılında İran’da 530 kişi idam edilmiş. Birleşmiş Milletler verilerine göre, 2016 yılında hüküm giyen 18 yaş altındaki 78 “çocuk” idam cezasının infazı için sırasını bekliyor! BM İnsan Hakları Konseyi raporuna göre, idamların büyük çoğunluğu uyuşturucu ile bağlantılı ve ciddi olmayan suçları kapsıyor. İdam cezasının yeniden uygulanmasını arzu edenlerin, komşumuzda yaşanan bu tabloya bakarak kararlarını bir kez daha gözden geçirmesi gerekmez mi?