İstanbul - İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Başhekim Yardımcısı ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Romatolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kenan Barut, dünyadaki Kovid-19 olgularının yaklaşık yüzde 2'sinin 19 yaş altındaki çocuklarda görüldüğünü, enfekte çocukların birçoğunun da hafif klinik belirtiler gösterdiğini söyledi. Çin'de çocuklara yönelik yapılan bir çalışmada, olguların yüzde 94 oranında asemptomatik seyrettiğinin gözlemlendiğini anlatan Barut, Türkiye'de de verilerin bu yönde geleceğini düşündüklerini ancak henüz verilerin tam olarak toplanamadığını kaydetti. Doç. Dr. Barut, çocuklarda Kovid-19'un erişkinlere göre hafif seyrettiğini, ateş, kuru öksürük, yorgunluk ve kas ağrısı gibi belirtilerin nadir görüldüğünü, bu nedenle taşıyıcı olduğu anlaşılmayan çocukların bulaştırıcılığının da daha yüksek olduğunu ifade etti. Yoğun bakımdaki hasta sayısına bakıldığında, erişkin olguların yaklaşık yüzde 5'lik kısmının yoğun bakıma girdiğini, çocuklarda ise bu oranın binde 6 civarında olduğunu aktaran Barut, "Yani, çok nadir yoğun bakıma giriyorlar. Olgular yaş dağılımında da farklılık gösteriyor. Mesela, 1 yaş altında biraz daha ağır seyrediyor. 10'lu yaşlarda daha hafif seyrediyor hatta hiç yoğun bakıma giren olmuyor. Erişkinliğe doğru da tırmanıyor. ACE2 reseptörü dolayısıyla virüs hızlıca akciğere saldırıyor. Akciğer grafisinde buzlu cam görüntüsü yapıyor ve solunum sıkıntısıyla ilerleyiş gösteriyor. Fakat, çocuklarda erişkinlere göre düzelmeyi çok daha hızlı görüyoruz." diye konuştu. Erişkin romatizma hastalarında da Kovid-19 ağır seyretmiyor Kenan Barut, çocuklarda rastlanan bazı romatizmal hastalıkları, "ailesel Akdeniz ateşi, jüvenil idiopatik artrit, lupus ve çeşitli bağ dokusu rahatsızlıkları" şeklinde sıraladı. Romatizmal hastalığı dolayısıyla rutin takiplerini yaptıkları çocuklar arasından Kovid-19 tanısı konan olmadığına değinen Barut, "Fakat adenozin deaminaz 2 (ADA2) eksikliği olan iki çocuğumuz ile ailevi Akdeniz ateşi hastası bir çocuğumuzun ailelerinde Kovid-19'lu olgularla temas oldu. Ancak, bu çocuklarımız enfekte olmadı. Belki izolasyonu düzgün sağladılar belki de kendi hastalıkları için kullandıkları ilaçların koruyucu etkisi oldu. Bu araştırılıyor." ifadelerini kullandı. Doç. Dr. Barut, romatizmal hastalıklara sahip çocuklarda Kovid-19'un seyrine ilişkin bir çalışma başlattıklarını, kesin verileri bu bilgileri topladıktan sonra elde edebileceklerini dile getirdi. Erişkin romatizma hastalarına bakıldığında ise Kovid-19'un çok ağır seyretmediğinin, normal popülasyona göre mevcut hastalıklarının gidişatını değiştirmediğinin görüldüğünü anlatan Barut, Kovid-19'a yakalanma ve ölüm riskini artıran komorbiditeler arasında kardiyovasküler hastalıklar, solunum yolu hastalıkları, kanserler, çeşitli immünsupresif durumlar, hipertansiyon ve diyabetin ön planda olduğunu ancak romatizmal hastalıkların bu risk grubuna dahil edilmediğini söyledi. "Mortalite erişkine göre çok nadir" Doç. Dr. Barut, kronik rahatsızlığı olan gençlerdeki iyileşme hızının ve oranının kronik rahatsızlığı bulunan erişkinlere göre daha fazla olduğunu belirterek, "Dünyadaki veriler de bu doğrultuda çünkü çocuklar daha çabuk iyileşebiliyorlar. Ama bu kronik hastalığın hangisi olduğuna, onu ne derece etkilediğine bağlı. Akciğerini ciddi derecede etkilemiş mi, hipertansiyon ya da diyabet yapmış mı, bağışıklık sistemini ciddi baskılamış mı... Böyle bir sürü bilinmeyenli denklemi var. Bunlarla birlikte değerlendirmek lazım. Ama dünyadaki diğer verilerle değerlendirdiğimizde, kronik hastalığı olan çocuklarda da daha hafif gittiğini söyleyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'de, çocuklardaki Kovid-19 vaka ve ölüm oranına değinen Barut, şunları kaydetti: "Sağlık Bakanlığının açıkladığı veriler ve grafiklere bakacak olursak, 0-5 yaş ile 20-25 yaş arasında ölüm olduğu görülüyor. Dünyada da çocuk yaşta ölümler var. Bunların altta yatan bir kronik hastalığı yok gibi gözükmekle birlikte tam araştırma yapmak gerekir. Belki otopsi bile gerekebilir bunların kronik hastalığı var mıydı, ne derece bir virüs yüküyle karşılaştılar. Çünkü ailelerinde bu virüsü taşıyan kişinin virüs yükü çok önemli. Bundan dolayı mortalite çocuk yaşta da olabiliyor ama erişkine göre çok nadir. Belki ülkemizdeki vakalar bir elin parmaklarını geçmeyecektir ama erişkine doğru gittikçe sayı artıyor. Yoğun bakımlarda özellikle şunu gözlemledik, sigara içenlerde bu risk daha fazla. Çocuklar da pasif içici oluyor, yanlarında sigara içilmemesi gerekiyor." Barut, Kovid-19 tedavisi için erişkinlerde ve çocuklarda aynı ilaçların kullanıldığını ancak ilaçların çocuklarda hem böbreklerden atılımının hem de karaciğerden sistemik dolaşıma katılımının farklı olabildiğini, bu nedenle kilolarına göre miligram şeklinde ölçülüp verildiğini anlattı. "Hasar çok fazlaysa sekel kalabilir" Doç. Dr. Kenan Barut, romatolojik hastalığı olup Kovid-19 geçiren bebek, çocuk ve gençlerin hastalığı yenmeleri halinde kendi rahatsızlıklarına ek olarak gelişebilecek durumlara ilişkin şöyle konuştu: "Bizim için önemli olan hastalarda bırakmış olduğu sekel (bir hastalıktan kalan işlev veya doku bozukluğu). Akciğerlere yerleştiğinde zatürre yapması ve orada oluşturduğu hasar, bronş duvarında yaptığı sertlik çok önemli. Eğer bu hasar çok fazlaysa sekel kalabilir ama çocuklarda bunun çok az olacağını bulguların da azlığına bakarak söyleyebiliriz. Hastalık sonrası ekstra bulgular gelişebilir. Solunum zorluğu yokken hastalık geçtikten sonra da solunum zorluğu eklenebilir. Bu nedenle, göğüs hastalığı doktoruyla beraber romatizmal hastaları izlemek durumunda kalabiliriz. Ancak her hastada bu olacak gibi bir düşüncemiz ve verimiz yok." Barut, ebeveynleri salgın sürecinde çocuklarının romatizmal hastalıklarının tedavisinde kullandıkları ilaçları doktorlarına danışmadan kesmemeleri konusunda uyararak, "Dünyada ve bizim izlemimizde, romatizma tedavisindeki ilaçları kullanıp bağışıklık sistemi baskılandığı için Kovid-19'a yakalanma riski artığını gördüğümüz bir vaka yok. Bu nedenle, hastalarımızın ilaçlarını kesmiyoruz." şeklinde konuştu.