Mehmet Necati GÜNGÖR 2019 Türkiye’nin ikinci miladı mı olacak? Birinci milat 1919’du. Mustafa Kemal Samsun’a çıktı ve ülkeyi düşmanlardan kurtardı. Sonra Cumhuriyeti kurdu. Aydınlık Türkiye’nin ilk adımları atıldı. Sonra, başka milatlar oldu. 17/24 Aralık, 15 Temmuz hain darbe girişimi gibi. Türkiye bunları da gördü. Ve yine sonra 16 Nisan Referandumu. 10 Maddelik Anayasa, Türkiye’yi parlamenter demokrasiden alıp tek şahsa bağlı bir yönetime götürdü. Şimdi o tek şahıs, hem partinin, hem devletin başında ülkeyi yönetiyor. Bundan sonra gelecek tek şahıslar şimdiki kadar “adaletli, merhametli, bilgili” olabilecekler mi? “Dik durabilecekler mi?” “Amerika’ya, Avrupa’ya kafa tutabilecekler mi?” “Dünya lideri olabilecekler mi”, Allah bilir. Ama biz her ihtimali gözeterek, başka birilerinin seçilebileceğini de düşünerek 2019’u sağlama almayı daha doğru bir tercih olarak görüyoruz. 2019’da Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak, parlamento yenilenecek, sistem kökten değişecek. Bunu kabul etmeyen oldukça hatırı sayılır bir topluluk var Türkiye’de. Resmi olarak yüzde 49 diye ifade edilmiş olsa da, mühürsiz ve hileli oylar hesaba katıldığında gerçek oranın yüzde 55-60’lara dayandığı söyleniyor. Biz, yukarıda saydığımız ihtimalleri gözeterek, Yani, “sayın Erdoğan’ın yerini dolduracak birisi çıkmazsa halimiz ne olur” sorusunu kendi kendimize sorarak, Yeniden Parlamenter Sistemi isteyenler tarafında yerimizi alacağız. Onun için Kulüp 2019’a büyük ümitler besliyoruz. Biri gelecek, Türkiye’yi yeniden parlamenter sisteme taşıyacak. Beklenti budur. Şimdi bu beklentiyi gerçekleştirmenin yapı taşları örülüyor. Bu kulübü CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tahkim etmeye çalışıyor. Şimdiden ön aldı diyebiliriz. Diğer parti liderlerine yaptığı ziyaretlerle, yüzdesi her ne ise, hayır blokunu 2019’a kadar diri tutmak, hatta üstüne eklemeler yapmak istiyor. Kılıçdaroığlu’nu bu konuda samimi ve başarılı buluyoruz. Umarız, sağ-sol demeden, bütün kesimlerden oy alabileceki ideal bir başkan adayı çıkarır, Kulüp 2019’dan beklenen yeniden doğuş iklimine hep birlikte kavuşmuş oluruz. Diyelim ki “sayın Erdoğan kazanamadı, halimiz ne olur?” Diye endişelere düşmeden, Böyle bir adayla selamete ulaşmak en iyisi.