Uzunoğlu: Haberle kurulan etik kodlar bir yana, Türkiye’deki üretim süreçlerinin değişmesi gerekiyor

Gazeteciler Cemiyeti tarafından Avrupa Birliği finansmanıyla yürütülen “Demokrasi için Medya / Medya için Demokrasi” (M4D) Projesi kapsamında, “Gazetecilik için Sürdürülebilir İş Modelleri” başlıklı online atölye gerçekleştirildi. Etkinlikte, Akademisyen Dr. Sarphan Uzunoğlu, gazeteciler için yeni iş modelleri, serbest çalışan gazetecilerin çalışmalarında kullanabilecekleri yaratıcı kaynak yaratma teknikleri ve sürdürülebilir platformlar kurma yollaırını katılımcılarla paylaştı
SULTAN YAVUZ - Gazeteciler Cemiyeti tarafından Avrupa Birliği (AB) desteğiyle yürütülen “Demokrasi için Medya/ Medya için Demokrasi” (M4D) Projesi kapsamında, Coronavirüs (COVİD 19) nedeniyle online gerçekleştirilen atölyenin konuğu Akademisyen Dr. Sarphan Uzunoğlu oldu. Uzunoğlu, “Gazetecilik için Sürdürülebilir İş Modelleri” konulu atölyede, gazeteciler için yeni iş modellerini ve bunların sürdürülebilirliği konusunu anlattı. [caption id="attachment_184499" align="alignright" width="328"] M4D Direktörü Yusuf Kanlı: Pazartesi itibariyle denetimli bir şekilde Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi’ni tekrar açacağız[/caption] Etkinliğin açılış konuşmasını yapan M4D Proje Direktörü Yusuf Kanlı, Covid 19 nedeniyle evlerinde olmak mecburiyetinde olan herkesin yavaş yavaş normalleşme sürecine girdiğini belirterek, “Pazartesi itibariyle, denetimli bir şekilde Gazeetciler Cemiyeti Basın Evi’ni tekrar açacağız. Bu uzun bir yolculuk… Özgürlük için Basın diye yola çıkıp, Medya için Demokrasi şeklinde devam ettiğimiz ve Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü, medyanın sorunları gibi konuları kayda geçirip, bunları aşmak için birlikte hareket eden bir aile olduk. Gazeteciler Cemiyeti şimdiye kadar çok büyük emek sarfetti” dedi. Atölye çalışmasının yürütücüsü Dr. Sarphan Uzunoğlu, akademisyen kimliğinin yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşu ve şirketlere mentorlük yaptığını da belirterek, son iki yıldır medyanın sürdürülebilirliğine ilişkin çalışma içinde olduğunu ifade etti. Ödeme duvarı ve abonelik kavramlarının medyadaki kullanımını anlatarak konuşmasına başlayan Uzunoğlu, haber içeriği üretmenin ciddi para ve emek istediğini vurgulayarak, “Sakız satmak gibi haber de satılabilirdir. Bunu 1700’lü yıllardaki gazetelerden ve Amerika’da o zamanlarki ticari gazetelerden biliyoruz ki, o enformasyonlar sayesinde ticari kararlar alınıyordu. Mentörlükte saat başı para alınırken, gazetecilerin haberlerine nedense ödeme yapılmaz. Türkiye’de abonelik ücreti yüzde biri bile geçmez. Dünyada bunun çok örneği var ve Türkiye’ye de uygulanabilir olması mümkün” dedi. “Google reklam dünyasını domine ediyor” Türkiye’de 1990’lı yıllarla birlikte medyada holdingleşme yaşandığını ve satın alma dönemlerinin, reklam alım ve satımlarının dönüştürüldüğünü kaydeden Uzunoğlu, reyting ölçümleri, tiraj ölçümleri gibi faktörlerin etkili olduğunu ifade etti. Bugün online reklam piyasasında Google’un belirleyici olduğunu vurgulayan Uzunoğlu, Google’ın iki reklam türünün gelir sistemlerini oluşturduğunu kaydetti. Özellikle 2014 yılında Youtube’u da bünyesine katan Google’un reklam dünyasını domine ettiğine işaret eden Uzunoğlu, söz konusu durumun izleyici, okuyucu, tüketici grubunu da etkilediğini belirtti. Günümüzde geçmişin aksine start up’ların yükseldiğini belirten Uzunoğlu, her türlü üretim yerine belli konularda kaliteli içerik üretmenin daha başarılı olduğunu, T24, Diken gibi haber sitelerinin çok fazla tıklandığını ve ana akım medya sitelerini oransal olarak geçmeye başladıklarını ifade etti. Uzunoğlu, “Milliyet ve Hürriyet gibi organların yerini almaya başlayan yeni aktörler var. Medya sermayesi de el değiştiriyor, geçmişte müteahhitler alırken, şimdi bu durum değişiyor. Kamu yayıncılığı ise dünyanın her yerinde kan kaybediyor. Metinler artık okunmuyor, girdiğiniz bir sitede 3-4 saniye sonra kapatıyorsunuz. Covid 19’la birlikte mesela ABD’de 30 bin basın çalışanı işsiz kaldı. Facebook, Wordpress gibi yayınlar, geleneksel haberlerin yerini aldı” dedi. “Yeni teknolojik trendlerle haber alma alışkanlığı değişiyor, rutinler değişiyor” Krizin insan kaynakları boyutu, gelir modellerinin aksaması ve yeni teknolojk hareketler boyutu olduğunu söyleyen Uzunoğlu, “Mesela insan kaynakları çok önemlidir ama kriz anında önce buradaki insan işten çıkarılır. Yeni teknolojik trendlerle haber alma alışkanlığı değişiyor, rutinler değişiyor. Bu nedenle yaygın gelir modellerinden söz edersek; reklam, abonelik ve satın alma, hibe programları ve kitle fonlamasının tümünü bir arada kullanabilirsiniz” diye belirtti. Ödeme duvarı ve abonelik sistemlerini anlatan Uzunoğlu şöyle konuştu: “Ödeme duvarı, örneğin bir gazetenin web sitesine girdiğinizde, haberin bir paragrafından sonra ‘Daha fazla okumak istiyorsanız aylık şu kadar ücret karşılığında hepsini okuyabilirsiniz’ der. Abonelik sisteminde ise ödeme olmak zorunda değil ve ödeme duvarı engel getirirken, abonelik avantaj sağlayıcıdır. Ortak alanları ise aylık, yıllık ya da haftalık olabilir. Ödeme duvarının farklı çeşitleri vardır. Mesela Wall Street Journal okumak bir prestij sunar ve özgün içerikler sunar. Ölçekli ödeme duvarı ise mesela 10 haber okudunuz. 11. habere geçince, ‘Hepsini okumak için aylık şu kadar ödeyin’ der. Esnek ödeme duvarı ise bazı içeriklere ödeme isterken bazılarına istemez. Doğru içerik ve hedef tutturulursa çok iyi bir yöntem olduğunu düşünüyorum.” Uzunoğlu Neue Zürcher Zeitüng Modeli için, 21 farklı e bülteni olan yayının haftalık ve aylık çeşitleri olduğunu, tirajlarının ise bu yöntemele yüzde sekiz arttığını belirtti. 156 bin abonesinin 39 bininin dijital olduğunu kaydeden Uzunoğlu, Wall Street Journel modelinin ise yalnızca ücretli okuyucuların yorum yapabildiği ve dünyada ilk veri gazeteciliğinin uygulayan yer olduğunu söyledi. Uzunoğlu, Türkiye’de en çok okunan yayınlarının Oda TV ve Haber Türk olduğunu ifade etti. “Bu model aslında eskiden gazetelerin kuponla tabak vermesine benziyor” Ölçekli ödeme duvarlarının daha makul olduğunu vurgulayan Uzunoğlu, Slate, Dagens Nyether, Socrates Dergi, Haftalık Gazete ve New York Times örneklerini vererek şunları ifade etti: “New York Times dijital gazeteciliğe ilk geçiş yapan örnek bir yayın. Slate ise tıklama üzerine kurulu, iki aylık deneme ile başlıyorlar. İlk yıl 39, sonra da yıllık 59 dolara abonelik oluşturuyorlar. Abonelik süresi ne kadar uzarsa o kadar indirim oluyor. Slate ayrıca abonesi olan podcast uygulayılarına reklamsız yayın sunuyor, özel ek podcastler de sunuyor. Dagens Nyether Modeli ise üç habere ücretsiz erişim veriyor. Premium içerik olarak lifesteyle sunuyor. Socrates Dergi ise Socrates markalı ürünlerini satıyor, poster, mug ve tişört gibi… Bunun sonucunda sadece para kazanmıyor, bir marka üretiyor. Bu model aslında eskiden gazetelerin kuponla tabak vermesine benziyor. Öte yandan Haftalık Gazete de İyzco isimli şirketlerin sistemini kullanıyor. Dört haftalıktan 52 haftalığa kadar abonelik veriyor. Sınırsız erişim, eve servis gibi avantajları bulunuyor. New York Times ise haftada iki ya da yarım dolara abonelik sunuyor, istediğin zaman iptal edebiliyorsun ve öğrenciler için indirimli aboneliği de bulunuyor.” “Gazeteciler Türkiye’de öyle bir misyon üstlendiler ki, ticari misyon ortadan kalktı” Uzunoğlu, Türkiye’de haber, gazeteci ve gelir anlamında sorunlu bir bakış açısı olduğunu belirterek, “Gazeteciler Türkiye’de öyle bir misyon üstlendiler ki, ticari misyon ortadan kalktı. Kalite de sorunlu oluyor. Haberle kurulan etik kodlar bir yana Türkiye’deki üretim süreçlerinin değişmesi gerekiyor. Bir kalite ve içerik sorunu var” dedi. Abonelik temelli modellerden de bahsederek, The Guardian, Sözccü Plus, Birgün ve Evrensel gazeteleri örneklerini veren Uzunoğlu, Birgün ve Evrensel’in “abonelerinin gönül bağı kurdukları kişilerden oluştuğunu ve söz konusu aboneler için özel hazırlanmış hafta sonu ekleri de çıkarsalar daha başarılı olacaklarını” kaydetti. Uzunoğlu, “Abonelik sisteminde okurlar sizin hangi özelliğinizi biliyorsa onunla öne çıkmalısınız. Örneğin T24’ün hızlı olması, Duvar’ın köşe yazıları gibi… Okur katılımına açık ve şeffaf olmak da önemli. Özellikle son dönemde Türkiye’de yorumlar kaldırıldı. Bunun yanında, ekibinizde topluluk ilişkilerini yönetecek kişi olmalı, okurla iletişim kurmak için mevcut bir kanal olmalı ki whatsapp bu konuda çok başarılı. Esnek bir organizasyon yapınız olmalı, abonelik programından ne kadar gelir beklediğinizi belirlemelisiniz ve bir pazarlamacı gibi düşünmelisiniz. Abonelik editörlüğü de önemli, çünkü okur ve okur hareketliliğini anlamak, ilişkileri bütünleştirmek gibi alanlarda başarı sağlar. İçerik stratejisi, okurun karşısına çıkacak bir sonraki makalenin çok önemli oluşu gibi pek çok madde sayabiliriz.”