2005 yılının Mayıs ayında Almanya’nın ilk kadın şansölyesi olarak iktidar koltuğuna oturan Angele Merkel 1927 yılından bu yana " iyi ya da kötü bir yılın en fazla etkileyen kişiye" verilen Amerikan Time dergisinin gelenekselleşen yılın kişisi unvanına 30 yıl aradan sonra ilk kez dört kadından biri olarak gösterilmesi kurt politikacının bir başarısı olarak kabul edilmiştir. Merkel yıllardan beri dur-durak demeden daima yükselişini sürdürmektedir. Peki yeryüzünün bu ünlü politikacısını gerektiği gibi tanıyor muyuz? 1927 yılından beri ilk defa dünya çapında satış yapan derginin kapağından görülecek kadar başarılı bir yöneticimi? Bu konuda bir araştırma yapmak amacı ile Ankara’nın muhtelif semtlerinde yaşayan vatandaşlarımıza "Merkel’i tanıyor musunuz?" diyen sorularıma çok çeşitli cevaplar aldığımı müsaade edin buruda belirtmeliyim. Günlük gazete okumayan. Evdeki tek televizyonunda hanım-çoluk çocuk dizi seyrettiği için haberlerin ne olduğunu dahi bilmeyenler pek tabii ki Merkel’in kim olduğunu bilmeyecektir. Ben yinede dünya çapında unvana sahip olan bu Alman politikacı Şansölye Angele Merkel’i sizlere tanıtmaya gayret edeyim. Doğu Almanya’da rahipleri eğitmek için Berlin yakınlarında Templin’de papaz eğitmeni olan babası Horst Kasner ile İngilizce öğretmeni Herlind’in kızı olarak 17 Temmuz 1954 yılında dünyaya geldi. Merkel 7 yaşına girdiği yıl Doğu Almanya yönetimi Berlin duvarını örerek Batıya geçişleri yasaklamıştı. Babası gerçekte bir sosyalist olup evde siyasi toplantılar düzenliyor Merkel ise çoğu kez bu gruplaşmaları yakından izliyor ve ileride hayatına yön verecek mücadele sanatını babasından öğreniyordu. Disiplinli, fakat risk almayan bir çocukluk geçirdiği yıllarda herkesten sakladığı bir cep radyosu ile tuvalete saklanıp Batı Berlin’den yayın yapan radyoları gizlice dinlediği yıllarda yaşı 14’ü gösteriyordu. Bir yandan da rus dilini öğrenmek için gece gündüz çalışıyordu. Nitekim Rus dili yarışmasında Moskova seyahati kazandığında Merkel geleceği ile ilgili planlarını da yapmağa başlamıştı. 1973 yılında liseyi bitirdikten sonra doğduğu Templin’i terk ederek 270 km uzaklıktaki Leipzig’e gidip girdiği üniversite’de fizik okumaya başlamıştı. Boş vakitlerinde ise yasak olmasına rağmen barmenlik yapıyor diskolarda kokteyller hazırlıyordu. Merkel bu arada kendisi gibi fizik okuyan okul arkadaşı Ulrich Merkel ile arkadaşlıkta yapıyordu. Komünist rejimin evli olmayanların aynı evde kalmasını yasaklamış olması nedeniyle 1974 yılında evlenip Berlin’e yerleşen çift 10 metrekarelik bir odada beraberliğini sürdürürken 1981 yılında " Bir gün eşyalarını aldı, gitti" diyen kocası Ulrich’i terk ederek Akademi’den tanıdığı isyankar olar arkadaşlarının "Dostlar sokağı" adlı istasyon yakınında işgal ettikleri bir eve yerleşti. Yaş 30 olmuştu. Yaşam çok zordu maddi sıkıntılar, rejimin baskıları Angelina Merkel’i iyice bunaltmıştı. Ziyaretine gelen babası kızının bu halini hiç beğenmemiş "Pekte ilerleyememişsin" demişti. 1986 yılında güç bela Berlin’deki Doğu Almanya Bilim Akademisinde kimya doktorasını vererek bölümün tek kadın araştırma görevlisi olmuştu. 1998 yılında kimyager Joachim Sauer ile ikinci kez dünya evine girdi. Doğu Alman halkı rejimin baskılarından bunalmıştı. Batıya kaçışlara bir türlü engel olunmuyordu. 28 yıl bu kesimde yaşayan Almanlar için hayat çekilmez olmuştu. 9 Kasım 1989 yılında Duvar yıkıldığı zaman Merkel günlük yaşamına devam edip yine trene binip işine gidip gelmeye devam ediyordu. Fizikci Merkel boş durmuyor Birleşme adımları çerçevesinde kurulan Demokratik Uyanış adlı partiye katılıp, seçim kampanyalarına katılıyordu. 1990 yılında Doğu Almanya’da yapılan seçimlerde milletvekili olmayı başardı. Merkel artık siyaset sahnesinde çeşitli rollere giriyor ve rakiplerini sessiz sedasız alt ediyordu. Şansölye Helmut Kohl kuracağı kabineye renk katması için Merkel’i kadından sorumlu Bakan, daha sonra da çevre bakanı olarak genç diplomata görev verdi. Helmut Kohl, 37 yaşındaki bakanı Merkel’i çok sevdiğini göstermek için ona "kız çocuğum" diye hitap etmekten kaçınmazdı. 1999 seçimleri Sosyal Demokrat Geral Schröder’e mağlup olan Helmut Khol’un yaptığı yolsuzluk sabitlenince Merkel partisini kendisini genel başkan yapmaya ikna edince Mayıs 2005’ de beklenmedik bir şekilde Almanya’nın ilk kadın Şansölyesi olarak iktidarı eline geçirdi. Merkel’in önünde, Doğu Berlin’de komünist rejime karşı yürüttüğü mücadelelerden edindiği tecrübe ile yorucu iddialı, yeni bir kavgaya girişmesi için kollarını sıvamak düşmüştü. Her siyasi olayın altından kalkıyor. El atmadığı konularda dediğim dedik deyip varlığını ortaya koyuyordu. Artık bütün dünya liderleri ile başa baş görüşüyor, dediğim dediktir diyebiliyordu. Birkaç kez ülkemize gelmiş. Türkiye’nin AB’ye üye olması konusunda hiçbir zaman kesin bir tarih vermemişti. Son göçmen akını sırasında İstanbul’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu ile yaptığı ikili görüşmelerde bile sığınmacıların Türkiye’de kalması konusundaki görüşünü savunmuştu. Yunanistan ve İtalya’da bulunan 160 bin mültecinin dağıtımı konusunda zorluk çeken Merkel, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’nın zorluk çıkarmasına rağmen Türkiye’den alınacak 400 bin mültecinin 160 binine yer bulmayı başarmıştı. Almanya’ya yerleşen göçmenlerin Almanca öğrenmek zorunda olduğunu açıklayan Merkel Iraklı ve Suriyeleri göçmen Araplar tarafından " Suriyelilerin şefkatli Annesi" olarak tanının bir batılı Hristiyan olmuştu. Bu sevgi okadar ileri gitmişti ki mülteci kamplarında dünyaya gelen binlerce çocuğa kız olsun erkek olsun adlarını Merkel olarak koymaya başladılar. Arap sosyal medyasında yıldızı parlayan Merkel kadınlı – erkekli arap dünyasının sevilen kadını olmuştu. Merkel 2.5-3 milyonu aşan nüfusu ile ülkemize yerleşmiş olan bu göçmen topluluğu konusunda Türkiye’ye gelip hükümet yetkililerimizle yaptığı görüşmelerin meyvesi henüz sadece Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin daha iyi bakılabilmesi 900 bin çocuğun eğitiminin sağlanması acil ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için 3 milyar euro ödeneğin görderilmesi gerek demesine rağmen bu konuda da olumlu bir haber çıkmış değil. Bütün politika bu davranışların ötesinde Almanya’da mültecilere yardım amacı ile "sığınmacı vergisi" konulması konusunda girişimleri olduğu da bilinmektedir. Almanya Başbakanı Angela Merkel’i ölümsüz yapmak amacı ile senaryosu ünlü Alman Gazetesi Der Spieğel yazarlarından Dirk Kurbjuwelt tarafından yazılan filmin pek çok bölüm hazırlıkları bitmiş durumdadır. Merkel’i beyaz perdede kimin canlandıracağı ise sır gibi saklanmaktadır önümüzdeki günlerde çekime başlanacak olan film yönetmeni zamanımızın en güçlü kadının dünya galasının 2017 yılında yapılabilmesi için ekip geceli gündüzlü çalışmalarını sürdürmektedir. 12 Ocak’ta İstanbul’da acımasız bir canavarın üzerinde patlattığı bomba sonucu çok sayıda vatandaşını kaybeden Merkel kadar biz Türk toplumu da çok üzüldük. Alman dostlarımızın acısını paylaşırken İşte dünyanın önde gelen bir politikacının ilginç yaşanının özetlenmiş hikayesi.