Rahmetli Gümüşpala’nın kurup, rahmetli Demirel’in zirveye taşıdığı Adalet Partisi’nden söz ediyorum.

Demokrat Parti’den sonra Merkez sağın "kök hücresi" olan kadim bir siyasi partimiz.

Kuruluşundan bu yana 55 yıl geçmiş.

Kapatılmasına çok çok üzülmüştüm.

Bir parti ile bağım yok; ama ben kendimi halâ Adalet Partili olarak takdim ediyorum.

Yaptığı büyük hizmetlerle tarihteki yerini şerefle almış bu partiye gönül vermenin ne kadar haklı ve yerinde bir tercih olduğunu, bu günleri yaşadıktan sonra çok daha iyi anlıyorum.

Adalet Partisi gençliğimin ve olgunluk çağımın sevdasıydı. Bugün, yaşlılık çağımın özlemi.

İlk amblemi "Kitabın ortasına doğan güneş"ti.

Sonraki amblemi, demokrat parti’nin köylüce ifadesinden tevarüsle "demir kırat" oldu.

Kapanışına üzüldüğümüz bu partiyi, bir grup Adalet Partili, yeniden hayata geçirmişler.

Prof. Dr. Vecdet Öz ve arkadaşları, 12 Eylül 2015 tarihinde yeniden kurdukları Adalet Partisi’nin, önceki gün Güniz Sokak 31 numaradaki Demirel malikanesinden halka takdim  ederken şöyle dediler:

"Adalet Partisi, Türkiye’de bozulan kardeşliği pekiştirecek, yeniden Çanakkale ruhunu yaratacak ve Türkiye’de bozulan demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin yapısını ve dokusunu tekrar düzeltecektir."

Güzel bir hedef.

Davetleri üzerinde şimdilik buluşma yeri olarak kullandıkları Büklüm sokak 7 numarada kendileriyle görüştüm. Yakında, Balgat’ta Hüsrev lokantasının karşısındaki Genel Merkez binasına taşınacaklarmış.

Genel başkanları Prof. Öz Ankara dışındaydı. Beni davet eden Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tevfik Sipahi ve öteki arkadaşlarıyla bir süre sohbet ettik.

"Hayırlı olsun" dileğinde bulundum.

Bana dedikleri şuydu:

"Merkez sağı kök hücre üzerinde yeniden ihya etmek üzere bu hareketi başlattık."

"Kimseye  parti kurduk, düşün peşimize demiyoruz."

  "Diyoruz ki, biz kendi köklerimiz üzerinde bir zemin oluşturduk. Herkesi bu zeminde buluşmaya çağırıyoruz."

"Kongremizi toplarız, kim seçilirse ona biat eder, davamızın takipçisi oluruz."

Bu ifadeler üzerine atılacak başlık şu olabilirdi, biz de o başlığı kullandık yazımıza:

"Merkez sağda kök hücre hareketi!"

İyi niyetle, memleket sevgisiyle atılmış bir adım.

Başarıya ulaşmasını dileriz.

Oradan ayrılırken şunu düşündüm.

Ülkenin bu çıkmazdan kurtuluşunun yegâne çaresi yine ve yeniden merkez sağ olacaktır. Yakın geçmişe bir bakın; ülke ne zaman dara düşmüşse, imdadına merkez sağ yetişmiş ve O’nu dardan kurtarmıştır.

Evet, ülkemizin merkez sağa her zamankinden daha çok ihtiyacı var.

Adalet Partisi’ne çıktığı yolda başarılar diliyoruz.