ANKARA  - MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş'in, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun geçici Bakanlar Kurulu üyeliği için yaptığı teklifi kabul etmesine ilişkin, "Türkeş soyadına ve Türklük davasına kaça ihanet ettin" ifadesini kullandı.

Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, seçimlerde tek başına hükümet yetkisi elinden alınan AK Parti'nin iktidarı paylaşmaya yanaşmadığını öne sürerek, AK Parti yöneticilerinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gönlündeki hükümet modelinin ortaya çıktığını savundu. Çetin, şöyle devam etti:

"Türkiye'yi yeniden seçime götürecek hükümette kabak gibi ortaya çıkan AKP-HDP ortaklığı, transfer edilen devşirmeyle kamufle edilerek algı operasyonu tamamlanmıştır. Türkiye'nin yeni hükümeti AK-PKK ve devşirme ittifakıdır. Seçim hükümeti kurma çalışmalarını, pazarlarda ucuza mal kapatan tüccarlara mahsus kıvraklıkla yürüten AKP'nin, Türkeş soy isminden başka bir kıymeti harbiyesi olmayan şahsı çok önceden tezgahına düşürdüğü anlaşılmaktadır."

Türkiye'de iki aydır koalisyon kurulamamasının sebebinin ortaya çıktığını iddia eden Çetin, şu ifadeleri kullandı:

"MHP'nin ileri sürdüğü dört şarta burun kıvıran AKP, MHP'nin içine arka kapıdan sızarak devşirdiği isimden koalisyon sözünü çok önceden almıştır. Böylesine kirlenmiş bir yapıyla ve üstelik bölücü ortaklarına rağmen gizlice görüşerek ahlaksız tekliflerini kabul eden Tuğrul Türkeş, Türk siyasetine yeni bir siyasetçi tipini kazandırmıştır. Belki siyasetçi alınır satılır ama MHP'nin herhangi bir siyasi parti değil, varlığını büyük Türk milletine adayan bir dava partisi olduğunu unutmuştur. Türkeş soyadına ve Türklük davasına kaça ihanet ettin? Türkiye, bundan önce pek çok siyasi transfere şahit olmuştur ancak ülkücü hareket için böylesi bir satışın örneği yoktur."

"Türkeş ismi ancak MHP'de ve ülkücü harekette anlamlıdır​"

Çetin, Türkeş'in ülkücü harekette şahsi bir karşılığı olmadığının çok kısa bir süre içerisinde anlaşılacağını iddia eden Çetin, şu görüşleri savundu:

"Tuğrul Türkeş'in mirasyedi bir evlat olarak kendisini bir kere daha pazarlaması, milyonlarca ülkücüyü hüzne boğmuştur. Türkeş soy ismi hepimiz için kutsaldır, saygıdeğerdir. Üstelik kurduğu davaya ve partiye ihanet edenler evlatları dahi olsa alıp götüremeyecekleri ölçüde büyük bir ismi vardır. Fakat Türkeş ismi ancak MHP'de ve ülkücü harekette anlamlıdır. Türkeş demek, Türklük demektir, ağzına Türk ismini dahi alamayanlarla Türkeş ismini yan yana getirmek rahmetlinin misyonuna ve davasına en büyük hakarettir, ihanettir."

1 Kasım seçimlerinin Türkiye'de milli ve üniter devlet yapısının, Türklük davasının kaderini tayin edecek bir önemde olacağını ifade eden Çetin, böylesi bir tarihi dönemeçte MHP üzerinde daha çok oyun oynanacağını, baskıların artacağını öne sürdü dedi.