MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, geçen hafta anjiyo olan ve evinde istirahat eden Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin yerine MHP grup toplantısında partililere hitap etti

ANKARA - 1997'den bu yana ilk kez MHP'nin grup toplantısında Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin yerine bir başka partili konuştu. MHP Grup Başkanevekili Oktay Vural, konuşmasının başında Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin önceden plananlandığı üzere 15 Ocak'ta başarılı bir operasyon geçirdiğini söyledi. Bahçeli'nin istirahatinin sürdüğünü söyleyen ve en kısa sürede görevinin başına dönmesini beklediklerini kaydeden Vural, 5 Ocak'tan bu yana yapılamayan grup toplantısının da bizzat Genel Başkan'ın talimatı üzerine yapıldığını hatırlattı.

Vural, konuşmasının başında Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, eski CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç ve MHP'li Cengiz Akyıldız'a taziyelerini bildirdi, yakınlarına başsağlığı diledi.

Çözüm sürecinin devam ettiği dönemdeki eleştirilerini hatırlatan Vural, terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin hükümet tarafından elinin kolunun bağlandığını savundu.

OKTAY VURAL: YILLARIN İHMAL VE TAVİZLERİ MİLLETİMİZE PAHALIYA MAL OLMUŞTUR

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 26 Temmuz’dan bugüne kadar 135 asker, 105 polis ve 5 korucu olmak üzere 245 şehit olduğunu söyledi. Terör örgütüne karşı güvenlik güçlerinin yürüttüğü mücadelenin muhakkak başarıya ulaşacağını belirten Vural, "Bölücü terör örgütü bertaraf edilecek. Buna inancımız tamdır. Yeter ki gaflete düşülmesin, yeter ki devleti yönetenler uyumasın, yılların ihmal ve tavizleri milletimize pahalıya mal olmuştur." dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sağlık durumunun iyi olduğu bilgisini veren MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, "Genel Başkanımız Devlet Bahçeli parti çalışmalarımızı takip etmekte." diye belirtti. Akçay, dünkü grup toplantısında konuşmayı Oktay Vural’ın yapacağını söyledi.

Devlet Bahçeli’nin daha önceden planlanmış bir tedavi süreci gerçekleştiğini aktaran Vural, "Kısa zaman içinde aramıza katılacak olan genel başkanımızın istirahati şu an itibariyle devam etmekte. Bu döneme parti çalışmalarını ülke gündemini takip etmekte ve parti çalışmaları sürdürülmekte." diye konuştu.

22 Temmuz 2015 tarihinden bugüne kadar 135 asker, 105 polis ve 5 korucu olmak üzere 245 şehit olduğunu belirten Vural, "2016 yılında şu 26 gün içinde 17 polisimiz, 14 askerimiz ve 1 korucumuz olmak üzere 32 şehidimiz var. Terör örgütüne karşı güvenlik güçlerimizin yürüttüğü mücadele muhakkak başarıya ulaşacak ve bölücü terör örgütü bertaraf edilecek. Buna inancımız tamdır. Yeter ki gaflete düşülmesin, yeter ki devleti yönetenler uyumasın. Yılların ihmal ve tavizleri milletimize pahalıya mal olmuştur." şeklinde konuştu.

VURAL: BAŞKANLIK, BÜROKRATİK OLİGARŞİK VE ÖZERKLİK SEVDASININ ÜST YAPISIDIR

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkanlık sistemine karşı çıkanların milletten çekinenler olduğunu söylemesinin bir garabet olduğunu söyledi. "TBMM milleti temsil etmiyor mu? Sizi Başbakan yapan, Cumhurbaşkanı yapan milli irade değil midir? Başkanlık sistemi olmadan milli irade olamaz mı?" diyen Vural, "Başkanlık sistemi ile yürütme 4 yıl boyunca millete, TBMM’ye, milli iradeye hesap vermekten kaçırılmaktadır. TBMM’den neden korkulmaktadır? Devletimizi yönetenler milli iradenin tamamını temsil eden TBMM’ne yani millet iradesine hesap vermelidir. Milletin vekili milli iradenin temsilcisidir. Başkanlık sisteminde atama ile gelen bürokratlar milli iradenin üstünde olamaz. Başkanlık sisteminde yürütme çıkar gruplarının etki alanına girer. Başkanlık sistemi, bürokratik oligarşik bir yapılanma ile özerlik sevdasının üst yapısıdır." diye konuştu.

MHP Grup Toplantısı’nda Grup Başkanvekili Oktay Vural konuştu. Cumhurbaşkanı’nın Başkanlık sistemi hakkında sürekli konuştuğunu ve yeni bir algı operasyonu oluşturulmaya çalışıldığını anlatan Vural, "Cumhurbaşkanının baş danışmanı parlamenter sistemi bir bataklık olarak nitelendirmekte, Sayın Cumhurbaşkanı da Başkanlık sistemine karşı çıkanların millet iradesine karşı çıktıklarını ifade etmektedir. Maalesef Türkiye Başkanlık sitemi ve parlamenter sistem ekseninde yeni bir siyasi kutuplaşmaya sürüklenmek istenmekte." dedi.

Parlamenter sistemi bataklık olarak nitelendiren zatın TBMM’ne ve millet iradesine adeta hakaret ettiğini ve hakir gördüğünü anlatan Vural, şunları anlattı: "Gazi meclisimiz milletimizin iradesinin tecelli ettiği yegâne yerdir. Bu Gazi meclis kurtuluş savaşını yönetmiş ve Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmuştur. Bu mücadeleyi sürdürenler dahi mecliste milletin vekillerine hesap verirken, şimdi Başkanlık adı altında olanların milletimize hesap verme sorumluluğundan kaçmak istemesi ibretliktir. Ülkemizi bataklığa sokacak otoriter, tek adamcı, oligarşik yapılara karşı milletimizin yegâne kalesi Meclistir. Ne hazindir ki bataklık dedikleri bu sistem içinde AKP’nin eski Başbakanı Cumhurbaşkanı olmuştur ve AKP 14 yıldır ülkemizi yönetmektedir. Parlamenter sisteme bataklık diyenler ülkemizi antidemokratik bir bataklığa sürüklemek isteyenlerdir."

Cumhurbaşkanın Başkanlık sistemine karşı çıkanların milletten çekinenler olduğunu söylemesinin de bir garabet olduğunu vurgulayan Vural, "TBMM milleti temsil etmiyor mu? Sizi Başbakan yapan, Cumhurbaşkanı yapan milli irade değil midir? Başkanlık sistemi olmadan milli irade olamaz mı? Başkanlık sistemi ile yürütme 4 yıl boyunca millete, TBMM’ye, milli iradeye hesap vermekten kaçırılmaktadır. TBMM’den neden korkulmaktadır? Devletimizi yönetenler milli iradenin tamamını temsil eden TBMM’ne yani millet iradesine hesap vermelidir. Milletin vekili milli iradenin temsilcisidir. Başkanlık sisteminde atama ile gelen bürokratlar milli iradenin üstünde olamaz. Başkanlık sisteminde yürütme çıkar gruplarının etki alanına girer. Başkanlık sistemi bürokratik oligarşik bir yapılanma ile özerlik sevdasının üst yapısıdır." şeklinde konuştu.

DEMOKRASİNİN KÖKLEŞMESİ, ANCAK BÖYLESİNE BİR YAPI İÇİNDE MÜMKÜN OLABİLİR

Türk devlet felsefesinin, milli bütünleşme ve milli demokrasi ülküsüne dayandığını anlatan Vural, şöyle devam etti: "Demokrasi milletin, siyasi, kültürel ve iktisadi yönetime katılması, siyasi, kültürel ve iktisadi hâkimiyetin millete ait olmasıdır. Demokrasinin kökleşmesi ve gerçek anlamıyla milli egemenliğin tesisi ancak ve ancak böylesine bir yapı içinde mümkün olabilir. Milliyetçi Hareket Partisi, parlamenter demokrasi içinde milletimizin yönetime katılmasının ve yöneticilerinin milletimize karşı sorumlu olmasının milli bir demokrasiyi güçlendireceği inancındadır. Sistemler sahip olunan tecrübelerin ışığında güçlenir. Parlamenter demokratik sistemin uygulanmasıyla ilgili sahip olunan tecrübe, uygulama ve birikimlerini gözardı ederek, yeni sistem arayışları ile model arama gayretlerinin Anayasa yapım sürecinde önerilmesinin bir ihtiyaçtan kaynaklamadığı sadece bir kariyer planlaması olduğu açıktır. İhtiyaçları doğuran uyguladığınız sistemin bütünlüğü içinde uygulamalardan kaynaklanan sorunları dikkate alarak çözüm bulmak en rasyonel olanıdır. Bu bakımdan parlamenter demokratik sistem içinde çözüm bulmak doğru bir anlayış olarak değerlendirilmeli ve sistemi iyileştirecek önerilen bu çerçevede ele alınması gerekir.Bu bakımdan tüm siyasi partilere samimi çağrımız bu coğrafyayı vatanlaştıran, devleti ebed müddet anlayışıyla Türkiye Cumhuriyetini kuran iradenin, Türk milletinin temel değerleri ekseninde yükselen, başkanlık sistemi ve parlamenter sistem çekişmesi yerine, ülkemizde büyük tecrübe kazandığımız parlamenter sistemi güçlendiren, daha etkin ve hızlı çalışmasını, denge ve denetim mekanizmalarını ve daha kaliteli bir sistem bütünlüğünü sağlayan bir Anayasa’da uzlaşalım."