ANKARA- MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen olağanüstü kongre kararının siyasi bir karar olduğunu ileri sürdü.

Çetin, yaptığı yazılı açıklamada, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin verdiği kongre kararını eleştirerek, "Tek hâkimli bu mahkemenin verdiği kararın hukukiliği tartışılır ancak siyasi bir karar olduğu kesindir" dedi.

Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararının partinin iç işleyişine müdahale olduğunu söyleyen Çetin, "Partilere yargı yoluyla karışmanın doğuracağı sonuçlar, Türkiye’de siyasetin bağımsızlığına zarar verecektir. Siyasi partilerin muhatabı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesidir. 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, verdiği zorlama kararla yetkisini aşmış ve açıkça siyasetin içine girmiştir. Hukuki dayanaktan yoksun ve politika kokan bu kararın Yargıtay’da hukuken bozulacağından şüphemiz yoktur" değerlendirmesinde bulundu.

Çetin, Türkiye’de siyaseti dizayn edenlerin parti içi muhalefeti MHP’nin kapılarını açacak çilingir hizmetini hukuki kılıfla devreye sokmakla suçladı. MHP’nin kurulduğu günden beri milli ve üniter devletten yana duruşundan dolayı her zaman operasyonlara maruz kaldığını kaydeden Çetin, "Türk milletinin sorunlarla karşı karşıya olduğu bütün zamanlarda olduğu gibi, bugün yine MHP büyük bir kuşatma ile karşı karşıyadır. Etnik ayrıştırma siyaseti ve bölücü terör tehdidi Türkiye’ye beka sorunu yaşatırken, bütün oyunları bozabilecek bir misyona sahip MHP’yi milliyetçi çizgisinden uzaklaştıracak girişimler hız kazanmıştır. MHP’de başlatılan değişim talebi, son yıllarda Türkiye’de milli devlete karşı yürütülen değişim sürecinin bir devamıdır." dedi.

MHP’deki değişim talebinden önce ülkenin bütün kurumlarının diz çöktürüldüğünü öne süren Çetin, şöyle devam etti: "AKP’nin lokomotifliğini yaptığı, CHP’nin arka planda desteklediği ve esasında HDP’nin temsil ettiği zihniyete hizmet eden "Yeni Türkiye", ülkemizi çok etnikli, çok dilli federal bir yapıya dönüştürme projesinin adıdır. Etnik kimlik siyasetiyle ülkeyi yönetenler sayesinde, Türkiye kendisine dayatılan toplumsal ayrışma, çözülme ve kargaşa programına esir edilmiş vaziyettedir. Ülkemizin toplumsal huzurunu, milli birlik bütünlüğünü ve devlet bekasını yok etmeyi amaçlayan bu ihanet projesine ortaklık yapmayan, karşı mücadele içerisinde olan MHP’den başka büyük bir siyasi güç ne yazık ki kalmamıştır. MHP’yi mahkeme kapılarına kadar sürükleyerek kabul ettirilmek istenen şey, Türkiye’yi yok oluşa sürükleyecek ihanet projesine ortak olmasıdır."

Çetin, MHP’deki muhalif kanadı kişisel hırs ve post kavgası yapmakla suçladı. Çetin, "MHP’yi yönetme iddiasıyla ortaya çıkanların yürüttükleri kampanyanın fikri bir eksenden yoksun olması, kişisel hırs ve post kavgasıyla sınırlı bir seviyede yürütülmesinin ne Milliyetçi Ülkücü Harekete ne de Büyük Türk Milletine bir faydası olmayacaktır." dedi.

Partideki muhalif kanadın taleplerinin parti içi demokrasiyle ilgili olmadığını kaydeden Çetin, şöyle devam etti: "Partideki demokratik yollar her zaman açıktır ve geleneklerimize göre kullanmak haktır. Partinin geleneklerine ve kurumsal kimliğine rağmen bu işleyişten şikâyetçi olanlar samimiyetten uzak ve ikiyüzlüdür. Ortada bir fikri mücadeleden ziyade, sen-ben kavgası vardır ve bunun arkasına gizlenen Türk milliyetçilerinin partisini ana mecrasından çıkarma ve etkisizleştirme saklıdır. Merkez sağ partilerini batırmış bir zihniyeti siyaset mühendisliğiyle yeşertebilmek için MHP’yi bir truva atı olarak kullanma niyeti vardır. Türkiye’de lanetlenmiş paralele kalkan yapmak için MHP kurban edilmek istenmektedir. Federatif başkanlığa direnen Ülkücü kadro tasfiye edilerek, uzlaşılabilecek yeni isimlerin monte edilmesi söz konusudur. Kısacası MHP AKP’lileştirilmeye ve CHP’lileştirilmeye çalışılmakta, tarih olmuş ANAP, DYP ruhu diriltilerek MHP’ye giydirilmek istenmektedir. Bütün ümidini mahkemeye bağlayan ve dış destekle amaçlarına ulaşacaklarını zannedenler şunu çok iyi bilsinler ki, Ülkücüler MHP’yi mahkeme kapılarında kurmadığı gibi, orada kaybetmeyecektir. C-5’lerin ve 12 Eylül Mahkemelerinin yıkamadığı Ülkücü Hareket’in, şimdi federasyoncuların ya da paralelcilerin taşeronlarına teslim olacağını sananlar yanıldıklarını anlayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi Ülkücülerindir. Kan, can ve terleriyle var ettikleri partilerine zorla girmeye, ele geçirmeye çalışanlara asla müsaade edilmeyecektir."

Olağan Kurultay takviminde il kongresinde yarışmayı göze alamayanın olağanüstü kurultay talep etmeye hakkı olmadığını ifade eden Çetin, "Bu tamamıyla fırsatçılık ve selden kütük kapmaktır. MHP yönetiminde söz sahibi olmak isteyenler, buyursunlar Ekim’de başlayacak il kongrelerimizde yarışa başlasınlar. Baskı ve şaibe konusunda kimsenin endişesi olmasın, çünkü orada da yargı denetimi var. Eğer samimi iseler çıkarsınlar adaylarını ve projelerini, daha iyi hizmet için yarışsınlar. Böylelikle tabandan bir hareketlenme ve sinerjiyle hem partimiz hem de Türkiye kazansın. Muhalif olarak tanımlanan isimler tamamıyla demokratik ve meşru böyle bir yolu neden göze alamıyorlar? Ülkesi ve milleti için endişe duyan Ülküdaşlarımızın duygusal tepkilerini kullanarak partiye zarar verecek, ikilik çıkaracak gayrı meşru yöntemleri deneyenler, iyi niyetten yoksun olduklarını ve başka amaçlar taşıdıklarını gösteriyorlar." açıklamasında bulundu.
Editör: TE Bilisim